Ukraynalılar, Donald Trump ve Vladimir Putin arasında gerçekleşebilecek olası bir görüşmenin barış getireceğine dair büyük bir karamsarlık taşıyor. Euronews muhabiri Valeria Rubinova, Kiev sokaklarında Ukraynalıların bu konudaki düşüncelerini araştırdı.

Birçok Ukraynalı, Rusya ile müzakerelere şüpheyle yaklaşıyor. Bir kadın, "Rusya ile müzakere mümkün değil. Onlara inanmıyorum" şeklinde konuştu. Başka bir Kiev sakini ise, "Putin sadece konuşacak, başka bir şey yapmayacak" diyerek benzer bir güvensizlik dile getirdi.

Ukraynalıların bu karamsarlığı, Rusya'nın geçmişteki eylemleri ve mevcut savaş koşullarıyla yakından ilişkili. Halk, Rusya'nın sözlerine güvenmiyor ve barışın ancak askeri güçle sağlanabileceğine inanıyor.

Donald Trump'ın geçmişte Putin'e yönelik iltifatları ve olası bir başkanlık döneminde Ukrayna'ya yönelik desteğinin azalabileceği endişesi de bu karamsarlığı körüklüyor. Ukraynalılar, Trump'ın önceliğinin Ukrayna'nın çıkarlarını korumak olmayabileceği konusunda endişeli.

Savaşın devam ettiği ve Rusya'nın saldırıları sürdüğü bir ortamda, Ukraynalılar barış görüşmelerine temkinli yaklaşıyor. Birçok kişi, Rusya'nın gerçek niyetinin barış değil, toprak kazanmak olduğuna inanıyor. Bu nedenle, Ukrayna halkı, olası bir Trump-Putin görüşmesinin somut bir sonuç getireceğine dair umutsuz.

Avrupa Birliği (AB), İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonları ve özellikle Refah'a yönelik saldırıları nedeniyle İsrail ile olan ticaret ve iş birliği anlaşmalarını gözden geçirme kararı aldı. Bu adım, İspanya ve İrlanda'nın Filistin devletini tanıma kararlarının ardından geldi ve AB içinde İsrail'e yönelik artan eleştirilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

AB yetkilileri, İsrail'in uluslararası hukuka uyumunu ve özellikle Gazze'deki sivillerin korunmasını sağlamak amacıyla bu kararı aldıklarını belirtiyorlar. Gözden geçirme sürecinde, AB ile İsrail arasındaki ticaret anlaşmalarının insan hakları ve uluslararası hukuk prensipleriyle uyumu detaylı bir şekilde incelenecek. Ayrıca, AB'nin İsrail'deki çeşitli projeler ve programlar aracılığıyla sağladığı mali desteklerin de bu prensiplere uygunluğu değerlendirilecek.

Bu kararın potansiyel etkileri arasında, İsrail'e yönelik ekonomik baskının artması ve AB ile İsrail arasındaki ilişkilerde gerginlik yaşanması bulunuyor. Bazı AB üyesi ülkeler, İsrail'e karşı daha sert önlemler alınması gerektiğini savunurken, diğerleri ise diyalog ve iş birliğinin sürdürülmesinden yana. Gözden geçirme sürecinin sonuçları, AB'nin İsrail politikası üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir ve gelecekteki ilişkilerin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynayabilir.

AB'nin bu adımı, uluslararası toplumda da yankı buldu. Birçok insan hakları örgütü ve sivil toplum kuruluşu, AB'nin kararını memnuniyetle karşılayarak, İsrail'e yönelik daha fazla baskı uygulanması çağrısında bulundu. Öte yandan, bazı kesimler ise AB'nin bu kararının İsrail'e karşı haksız bir tutum olduğunu ve sorunun çözümüne katkı sağlamayacağını savunuyor.

Gözden geçirme sürecinin ne kadar süreceği ve hangi sonuçlara ulaşılacağı henüz belirsizliğini koruyor. Ancak, AB'nin bu adımı, İsrail-Filistin çatışması ve Gazze'deki insani durum konusundaki uluslararası endişelerin arttığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali istemiyle açılan davada yeni bir gelişme yaşandı. İmamoğlu'nun avukatları, dava sürecinde yürütmeyi durdurma talebinde bulundu. Ancak mahkeme, bu talebi reddetti.

Davaya konu olan olay, İmamoğlu'nun Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun olup olmadığına dair tartışmaları içeriyor. Diploma numarasının sahte olduğu iddiası üzerine Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yapılan başvuru sonrasında süreç yargıya taşınmıştı. İmamoğlu, söz konusu iddiaları sürekli olarak yalanlamış ve diplomasının sahte olmadığını savunmuştu.

Mahkemenin yürütmeyi durdurma talebini reddetmesi, davanın seyrini etkileyen önemli bir karar olarak değerlendiriliyor. Bu karar, İmamoğlu'nun görevine devam etmesi önünde herhangi bir engel oluşturmasa da, davanın devam ettiği ve sonucunun merakla beklendiği anlamına geliyor.

İmamoğlu'nun avukatları, karara itiraz etme hakkına sahip. Davanın ilerleyen aşamalarında yeni delillerin sunulması ve bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi bekleniyor. Dava sonucunda İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilip edilmeyeceği, siyasi sonuçları da olabilecek önemli bir konu olarak yakından takip ediliyor.

Özetle; Mahkeme, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali istemiyle açılan davada yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Dava süreci devam ediyor.

James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) elde ettiği veriler, evrenin derinliklerinde potansiyel bir hayat sinyali olabileceğine işaret ediyor. Bilim insanları, bu keşfin 'tarihi' nitelikte olduğunu vurguluyor. Teleskobun topladığı spektral verilerde, daha önce hiç görülmemiş organik moleküllerin izlerine rastlandı. Bu moleküllerin, bilinen yaşam formlarının temel yapı taşları olan amino asitler ve nükleik asitlerle benzerlik gösterdiği belirtiliyor.

Söz konusu sinyallerin kaynağı, Dünya'dan yaklaşık 13 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan genç bir galaksi kümesi. Bu galaksi kümesinin, evrenin ilk dönemlerinde oluştuğu ve yıldız oluşumunun yoğun olarak yaşandığı bir bölge olduğu tahmin ediliyor. JWST'nin yüksek çözünürlüklü spektrografisi sayesinde elde edilen bu veriler, bilim insanlarına evrenin uzak köşelerindeki kimyasal kompozisyonlar hakkında benzersiz bilgiler sunuyor.

Keşfin detayları, Nature Astronomy dergisinde yayımlanan bir makale ile duyuruldu. Makalenin yazarları, sinyallerin kesin olarak bir yaşam belirtisi olduğunu söylemek için henüz erken olduğunu, ancak elde edilen bulguların son derece umut verici olduğunu belirtiyor. Sinyallerin kaynağının, yaşanabilir bir gezegenin atmosferi olabileceği veya ilkel yaşam formlarının bulunduğu bir ortam olabileceği üzerinde duruluyor.

Bilim insanları, önümüzdeki dönemde JWST ile bu bölgeye yönelik daha detaylı gözlemler yapmayı planlıyor. Amaç, sinyallerin kaynağını daha kesin bir şekilde belirlemek ve bu sinyallerin gerçekten bir yaşam belirtisi olup olmadığını anlamak. Bu keşif, evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna yeni bir boyut kazandırırken, yaşamın kökenleri ve evrimi üzerine yapılan araştırmalara da önemli katkılar sağlayabilir.

Sonuç olarak; James Webb Uzay Teleskobu'nun bu önemli keşfi, astrobiyoloji alanında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Evrenin derinliklerindeki bu potansiyel yaşam sinyalleri, gelecekte yapılacak araştırmalarla daha da aydınlatılmayı bekliyor.

Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yeğeni Ertan Yıldız, bir kez daha etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için ifade verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Yıldız hakkında ev hapsi kararı verildi. Yıldız, daha önce de aynı yönde bir başvuru yapmıştı.

Ertan Yıldız'ın avukatı aracılığıyla yaptığı başvuru üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, Yıldız'ın etkin pişmanlık talebi değerlendirildi. Savcılık, Yıldız'ın ifadesini almasının ardından, tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti. Ancak mahkeme, Yıldız hakkında ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.

Yıldız'ın daha önce de benzer bir süreç yaşadığı biliniyor. Bir önceki etkin pişmanlık başvurusunda da birtakım bilgiler paylaşmış, ancak bu bilgilerin yeterli görülmemesi üzerine serbest bırakılmıştı. İkinci kez etkin pişmanlık başvurusunda bulunması, Yıldız'ın soruşturma sürecine daha fazla katkı sağlamayı amaçladığı şeklinde yorumlanıyor.

Soruşturma kapsamında, Yıldız'ın verdiği ifadeler doğrultusunda yeni gelişmelerin yaşanıp yaşanmayacağı merak konusu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmayı derinleştirmesi ve Yıldız'ın sunduğu bilgilerin doğruluğunu araştırması bekleniyor.

Formula 1 tarihinde bir ilk yaşanıyor: Michael Schumacher'in 2001 yılında yarıştığı ve zafer kazandığı Ferrari aracı, açık artırmaya çıkarılıyor. Bu özel etkinlik, Formula 1 tutkunları ve koleksiyonerler için benzersiz bir fırsat sunuyor.

Söz konusu araç, Schumacher'in 2001 sezonunda kullandığı ve birçok yarışta başarıya ulaştığı Ferrari F2001 şasisi. Bu araçla Schumacher, o sezonki şampiyonluğa ulaşmasında kritik rol oynayan yarışları kazanmıştı. Açık artırma, aracın Formula 1 tarihindeki önemini ve Schumacher'in kariyerindeki yerini vurguluyor.

Ferrari F2001, sadece Schumacher'in zaferleriyle değil, aynı zamanda Formula 1 teknolojisinin zirvesini temsil etmesiyle de öne çıkıyor. Aerodinamik yapısı, güçlü motoru ve yenilikçi süspansiyon sistemiyle bu araç, döneminin en rekabetçi Formula 1 araçlarından biriydi.

Açık artırmada aracın ne kadar fiyata alıcı bulacağı merak konusu. Ancak, Schumacher'in mirası ve Ferrari'nin Formula 1 tarihindeki yeri göz önüne alındığında, aracın yüksek bir bedelle satılması bekleniyor. Bu satış, aynı zamanda Formula 1 koleksiyonculuğunun ne kadar değerli ve önemli olduğunu da gösteriyor.

Bu açık artırma, Formula 1 ve motor sporları dünyasında büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Schumacher'in efsanevi aracı, yeni sahibini beklerken, Formula 1 tarihine de unutulmaz bir not düşüyor.

Meksika'da yapılan arkeolojik kazılarda, Aztek uygarlığının insan kurban etme ritüellerine dair yeni kanıtlar ortaya çıkarıldı. Kazılarda bulunan insan kalıntıları, bu ritüellerin ne kadar yaygın ve vahşi olduğunu gözler önüne seriyor. Azteklerin, tanrıları memnun etmek ve doğal olayları kontrol altında tutmak amacıyla insanları kurban ettikleri düşünülüyor.

Arkeologlar, özellikle Tenochtitlan (modern Meksiko City) bölgesinde yapılan kazılarda çok sayıda kafatası ve iskelet kalıntısı buldular. Bu kalıntılar üzerinde yapılan incelemeler, kurbanların genellikle savaş esirleri, köleler veya toplumun dışlanmış bireyleri olduğunu gösteriyor. Kurban ritüelleri genellikle tapınaklarda gerçekleştiriliyor ve törenler sırasında kurbanların kalpleri çıkarılarak tanrılara sunuluyordu.

Bulunan kafatasları, tzompantli adı verilen kafatası raflarında sergileniyordu. Bu raflar, Azteklerin güç ve kontrol sembolü olarak kabul ediliyordu. Arkeologlar, tzompantli'lerin sadece bir sergi alanı olmadığını, aynı zamanda dini bir anlam taşıdığını belirtiyorlar. Kafatası rafları, kurban edilen kişilerin ruhlarının tanrılarla bağlantı kurmasına yardımcı olduğuna inanılıyordu.

Kazılarda elde edilen bulgular, Azteklerin dini inançlarının ve ritüellerinin ne kadar karmaşık ve acımasız olduğunu ortaya koyuyor. Bu ritüeller, Aztek toplumunun sosyal ve politik yapısını anlamak için önemli ipuçları sunuyor. Arkeologlar, bu tür kazıların devam edeceğini ve Aztek uygarlığı hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyorlar.

Bu keşif, Azteklerin insan kurban etme uygulamaları hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlıyor ve uygarlığın karanlık yönlerini aydınlatıyor.

Oyuncu Feyza Çıvelek'in kornea yırtılması rahatsızlığı yaşadığı belirtildi. Bu durumun ardından kornea yırtılmasının ne olduğu, nedenleri ve tedavi yöntemleri araştırılmaya başlandı.

Kornea Yırtılması Nedir?

Kornea, gözün en dış tabakasıdır ve ışığın göze girmesini sağlayarak görme işlevinde önemli bir rol oynar. Kornea yırtılması, korneanın bütünlüğünün bozulması durumudur. Bu durum, travma, enfeksiyon veya altta yatan bazı hastalıklar sonucu meydana gelebilir.

Kornea Yırtılmasının Nedenleri:

• Göz yaralanmaları (örneğin, keskin bir cisimle temas)
• Göz enfeksiyonları (örneğin, bakteriyel veya fungal keratit)
• Kontakt lenslerin uzun süreli ve uygunsuz kullanımı
• Göz kuruluğu
• Altta yatan bazı hastalıklar (örneğin, keratokonus)

Kornea Yırtılmasının Belirtileri:

• Şiddetli göz ağrısı
• Gözde batma veya yanma hissi
• Işığa karşı hassasiyet (fotofobi)
• Bulanık görme veya görme kaybı
• Gözde kızarıklık ve sulanma

Kornea Yırtılması Tedavisi:

Kornea yırtılmasının tedavisi, yırtığın büyüklüğüne, nedenine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Küçük yırtıklar genellikle kendiliğinden iyileşebilirken, büyük yırtıklar cerrahi müdahale gerektirebilir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:

1. Göz Damlaları ve Merhemler: Antibiyotik veya antifungal damlalar enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olur. Ağrı kesici damlalar ağrıyı hafifletebilir.
2. Bandaj Kontakt Lensler: Korneayı korumak ve iyileşmeyi hızlandırmak için kullanılabilir.
3. Cerrahi Tedavi: Büyük yırtıklar veya diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen durumlarda kornea nakli (keratoplasti) gerekebilir.

Kornea yırtılması, tedavi edilmediği takdirde görme kaybına neden olabilecek ciddi bir durumdur. Bu nedenle, yukarıdaki belirtilerden herhangi birini yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurması önemlidir.

Yaz aylarında tatil sezonunun açılmasıyla birlikte gayrimenkul dolandırıcılığı vakalarında artış yaşanıyor. Özellikle internet üzerinden verilen ilanlar aracılığıyla yapılan kaparo ve kira dolandırıcılığına karşı uzmanlar vatandaşları uyarıyor.

Dolandırıcıların sıklıkla kullandığı yöntemler arasında, sahibinden.com gibi platformlardaki sahte ilanlar yer alıyor. Bu ilanlarda, gerçek olmayan veya başkasına ait evlerin fotoğrafları kullanılarak cazip fiyatlarla kiralık veya satılık daireler sunuluyor. İlgilenen kişilerden ise 'depozito', 'kaparo' veya 'ilk kira bedeli' adı altında para talep ediliyor.

Uzmanlar, bu tür dolandırıcılıklardan korunmak için şu önlemlerin alınmasını öneriyor:

• Evi Görmeden Para Göndermeyin: Kiralayacağınız veya satın alacağınız evi mutlaka yerinde görün. İlan fotoğraflarına güvenmeyin.
• Tapu Kayıtlarını Kontrol Edin: Tapu bilgilerini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün online sistemi üzerinden veya doğrudan tapu dairesinden kontrol edin.
• İlan Sahibini Araştırın: İlan sahibinin kimliğini ve iletişim bilgilerini doğrulayın. Mümkünse referanslarını kontrol edin.
• Ödeme Yaparken Dikkatli Olun: Tanımadığınız kişilere elden veya havale yoluyla para göndermeyin. Kredi kartı veya güvenli ödeme sistemlerini tercih edin.
• Şüpheli Durumlarda Polise Başvurun: Dolandırıcılık şüphesi duyduğunuzda derhal polise başvurun.

Özellikle yaz aylarında tatil beldelerinde artan bu tür dolandırıcılık vakalarına karşı dikkatli olunması, mağduriyetlerin önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor. Emlak alım satım ve kiralama işlemlerinde aceleci davranmamak, detaylı araştırma yapmak ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak, dolandırıcılık riskini azaltacaktır.