Kurban Bayramı öncesinde arefe gününün tatil olup olmadığı, özellikle çalışanlar, öğrenciler ve veliler tarafından merak ediliyor. 2024 yılında Kurban Bayramı 16 Haziran Pazar günü başlayacak ve 19 Haziran Çarşamba günü sona erecek. Arefe günü ise 15 Haziran Cumartesi gününe denk geliyor.

Resmi Tatil Durumu:

Arefe günü, resmi olarak yarım gün tatildir. Bu, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların öğleden sonra idari izinli sayılacağı anlamına gelir. Özel sektörde ise durum işverenlerin inisiyatifine bağlıdır. Bazı iş yerleri arefe günü tam gün tatil yaparken, bazıları yarım gün veya normal çalışma düzenine devam edebilir.

Okullar ve Üniversiteler:

Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı ilk ve orta dereceli okullar, arefe günü yarım gün tatildir. Üniversitelerde ise durum farklılık gösterebilir. Bazı üniversiteler arefe günü tam gün tatil ilan ederken, bazıları öğleden sonra ders yapmayabilir. Öğrencilerin, üniversitelerinin akademik takvimini kontrol etmeleri önemlidir.

Bankalar ve PTT:

Bankalar ve PTT, arefe günü yarım gün hizmet vermektedir. Öğleden sonra kapalı olacaklardır. Bu nedenle, arefe günü bankacılık veya PTT işlemlerini yapacak olanların, işlemlerini öğleden önce tamamlamaları gerekmektedir.

Kurban Bayramı Tatili:

Kurban Bayramı tatili, arefe günü öğleden sonra başlayacak ve bayramın 4. günü sona erecektir. Bu süre zarfında kamu kurum ve kuruluşları kapalı olacaktır. Özel sektörde ise durum işverenlerin kararlarına bağlı olarak değişebilir. Kurban Bayramı tatili boyunca şehirlerarası ulaşımda yoğunluk yaşanması beklenmektedir.

Arjantinli futbolcu Mauro Icardi'nin özel hayatı, magazin basınının gündeminden düşmüyor. Wanda Nara ile olaylı bir ayrılık süreci yaşayan Icardi, adı aşk dedikodularına karıştığı China Suarez ile ilişkisini sonunda doğruladı.

Icardi ve Suarez'in, futbolcunun lüks malikanesinin havuzunda samimi bir şekilde çekilmiş fotoğrafları, Arjantin basınında geniş yankı uyandırdı. Fotoğraflarda ikilinin oldukça yakınlaştığı ve romantik anlar yaşadığı görülüyor. Bu görüntüler, ikilinin aşk yaşadığı iddialarını kesinleştirmiş oldu.

Wanda Nara ile evliliği boyunca çeşitli çalkantılar yaşayan ve sık sık ayrılık haberleriyle gündeme gelen Icardi, bu kez gönlünü Arjantinli oyuncu ve şarkıcı China Suarez'e kaptırdı. Daha önce de adı Icardi ile anılan Suarez, bu fotoğraflarla ilişkilerini resmileştirmiş oldu.

Çiftin hayranları, sosyal medyada bu ilişkiye dair çeşitli yorumlar yaparken, bazıları Wanda Nara'ya destek mesajları gönderdi. Icardi ve Suarez cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmezken, fotoğrafların basına sızmasıyla birlikte ilişkinin artık saklanamaz bir gerçek olduğu belirtiliyor.

Magazin kulislerinde konuşulanlara göre, Icardi ve Suarez'in ilişkisi bir süredir devam ediyordu. Ancak ikili, ilişkilerini kamuoyundan uzak tutmaya çalışıyordu. Havuzdaki samimi fotoğrafların ortaya çıkmasıyla birlikte, bu çabalarının sonuçsuz kaldığı görülüyor.

Bu gelişme, Arjantin magazin basınının yanı sıra dünya basınında da geniş yer buldu. Icardi'nin özel hayatı, futbol kariyerinin önüne geçmiş durumda ve bu durumun futbolcunun performansını nasıl etkileyeceği merak konusu.

Oyuncu Nilsu Berfin Aktaş, oyunculuk kariyerine başlama hikayesini ve sektöre dair deneyimlerini anlattı. Aktaş, küçük yaşlardan itibaren tiyatroya ilgi duyduğunu ve bu alanda eğitim aldığını belirtti.

Aktaş, “İş arkadaşlarım da kendisi gibiymiş…” ifadesiyle, set ortamında uyumlu ve destekleyici bir ekiple çalışmanın önemine değindi. Sekiz buçuk aylıkken bir dövüş sahnesinde rol aldığını söyleyen Aktaş, bu deneyimin kendisi için unutulmaz olduğunu vurguladı.

Oyunculuğun zorluklarına da değinen Aktaş, her rolün farklı bir hazırlık süreci gerektirdiğini ve karakterlere bürünmenin zaman zaman yıpratıcı olabildiğini ifade etti. Ancak, mesleğini severek yaptığını ve her yeni projede kendini geliştirmeye çalıştığını sözlerine ekledi.

Aktaş, özel hayatıyla ilgili de samimi açıklamalarda bulundu. Yoğun çalışma temposuna rağmen ailesi ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeye özen gösterdiğini belirtti. Ayrıca, sosyal medya kullanımına da dikkat ettiğini ve takipçileriyle etkileşimde bulunmaktan keyif aldığını söyledi.

Yeni projeleri hakkında da ipuçları veren Aktaş, farklı türlerdeki yapımlarda yer almak istediğini ve kendisini zorlayacak rolleri tercih ettiğini dile getirdi.

İstanbul'un Ortaköy semtinde meydana gelen olayda, iddiaya göre 7 yaşındaki kız çocuğuna şiddet uygulayan 6 yaşındaki bir erkek çocuğunun babası, 39 yaşındaki S.D., diğer çocuğun babası tarafından bıçaklandı. Olay, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine polis ve sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesiyle ortaya çıktı.

Alınan bilgilere göre, olay, kızına şiddet uygulandığını öğrenen 41 yaşındaki A.A.'nın, S.D. ile tartışması sonucu gerçekleşti. Tartışmanın büyümesi üzerine A.A., üzerinde taşıdığı bıçakla S.D.'yi yaraladı. S.D. olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis ekipleri, A.A.'yı gözaltına alarak emniyete götürdü.

Yaralı S.D.'nin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olayın yaşandığı bölgede güvenlik önlemleri alındı ve polis, görgü tanıklarının ifadelerine başvurdu. Olayın detayları ve taraflar arasındaki husumetin nedeni araştırılıyor.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, A.A.'nın emniyetteki işlemlerinin sürdüğü belirtildi.

Bilim insanları, Dünya'nın çekirdeğinden yüzeye doğru altın sızdığını ve bu durumun kıtaların oluşumuyla bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Araştırmalar, erimiş halde bulunan bazı elementlerin, özellikle de altının, manto tabakası yoluyla yüzeye doğru hareket ettiğini gösteriyor.

Çekirdek ile manto arasındaki sınırda oluşan kimyasal reaksiyonlar, bu elementlerin yüzeye çıkmasına olanak tanıyor. Bu süreç, milyarlarca yıl boyunca devam ederek, kıtaların yapısında önemli değişikliklere yol açmış olabilir.

Araştırmacılar, bu sızıntının Dünya'nın jeolojik yapısı ve evrimi hakkında önemli bilgiler sağladığını vurguluyor. Altın gibi değerli elementlerin dağılımı ve yoğunluğu, kıtaların nasıl oluştuğu ve zaman içinde nasıl değiştiği konusunda ipuçları sunuyor.

Bu teoriyi destekleyen kanıtlar, bazı volkanik bölgelerde ve okyanus tabanlarında bulunan yüksek altın konsantrasyonlarında gözlemleniyor. Bu bölgelerdeki jeokimyasal analizler, altının çekirdekten kaynaklandığını gösteren izotopik imzalar taşıyor.

Süreç şu şekilde işliyor:

1. Çekirdek ile manto arasındaki sınırda erimiş metaller bulunur.
2. Kimyasal reaksiyonlar sonucu altın ve diğer elementler ayrışır.
3. Bu elementler manto tabakası boyunca yükselir.
4. Yüzeye ulaştıklarında volkanik aktivitelerle veya diğer jeolojik süreçlerle dağılır.

Bu keşif, Dünya'nın derinliklerindeki süreçlerin yüzeydeki jeolojik olayları nasıl etkilediğini anlamamız açısından büyük önem taşıyor.

Konya'da Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, kent merkezinde faaliyet gösteren 10 masaj salonuna eş zamanlı baskın yapıldı. Operasyon sonucunda fuhşa teşvik, aracılık ve yer temin etmek suçlarından toplam 28 şüpheli gözaltına alındı.

Operasyonda, farklı illerden getirilerek masaj salonlarında çalıştırılan ve mağdur durumda bulunan 74 kadın kurtarıldı. Kurtarılan kadınlar, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Konya Numune Hastanesi'ne götürüldü. Ayrıca, operasyon kapsamında yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ve nakit para ele geçirildi.

Operasyonun Detayları:

• Konya Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından gerçekleştirildi.
• 10 masaj salonuna eş zamanlı baskın düzenlendi.
• Fuhşa teşvik, aracılık ve yer temin etmek suçlarından 28 şüpheli yakalandı.
• Mağdur durumda bulunan 74 kadın kurtarıldı.
• Ele geçirilen materyaller arasında dijital cihazlar ve nakit para bulunuyor.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Kurtarılan kadınların ise ifadelerinin alınmasının ardından gerekli işlemlerin yapılacağı belirtildi.

Yetkililer, bu tür operasyonların devam edeceğini ve fuhuşla mücadele konusunda kararlı olduklarını vurguladı.

Ahmet Hakan, yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli arasındaki siyasi ortaklığın önemine vurgu yapıyor. Hakan, bu ortaklığın sadece bir ittifak değil, aynı zamanda bir 'kader birliği' olduğunu ifade ediyor.

Yazar, Erdoğan ve Bahçeli'nin birbirlerine olan desteklerinin ve güvenlerinin, Türk siyasetinde nadir görülen bir durum olduğunu belirtiyor. Bu ortaklığın, Türkiye'nin iç ve dış politikadaki zorluklarla başa çıkmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor.

Ahmet Hakan, geçmişte yaşanan bazı olaylara atıfta bulunarak, Erdoğan ve Bahçeli arasındaki ilişkinin zamanla nasıl daha da güçlendiğini anlatıyor. Özellikle, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası oluşan birlikteliğin, bu ortaklığı perçinlediğini vurguluyor.

Yazıda, bu kader birliğinin geleceğine dair de değerlendirmeler yapılıyor. Hakan, Erdoğan ve Bahçeli'nin, önümüzdeki dönemde de Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda birlikte hareket etmeye devam edeceğine inandığını belirtiyor. Bu ortaklığın, Türkiye'nin istikrarı ve güvenliği için önemli bir güvence olduğunu ifade ediyor.

Son olarak yazar, bu ortaklığın farklı kesimler tarafından eleştirilmesine rağmen, Erdoğan ve Bahçeli'nin bu eleştirilere kulak asmadığını ve kendi yollarında kararlılıkla ilerlediklerini belirtiyor.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Berlin'in savunma konularında ABD'ye güvenmeye devam ettiğini vurguladı. Pistorius, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Pistorius, Almanya'nın güvenlik ve savunma konularında ABD ile yakın işbirliğine verdiği önemi dile getirdi. Ukrayna'ya verilen destek konusunda da ABD ile koordineli hareket ettiklerini belirtti. Bakan, Almanya'nın Avrupa'daki güvenlik sorumluluğunu artırma çabalarına rağmen, ABD'nin Avrupa'nın güvenliği için vazgeçilmez bir ortak olduğunu ifade etti.

Savunma Bakanı, Almanya'nın askeri harcamalarını artırma ve ordusunu modernize etme planlarına da değindi. Bu bağlamda, ABD'den yapılan askeri teçhizat alımlarının önemine işaret etti. Pistorius, Almanya'nın savunma kapasitesini güçlendirmesinin, Avrupa'nın genel güvenliğine katkı sağlayacağını söyledi.

Austin ise, ABD'nin Almanya'nın savunma alanındaki taahhütlerini takdir ettiğini belirtti. Almanya'nın Ukrayna'ya verdiği destek ve Avrupa'daki liderlik rolünden övgüyle bahsetti. ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığının devam edeceğini ve Almanya ile olan stratejik ortaklığın daha da güçlendirileceğini vurguladı. İki bakan, gelecekte de yakın temas halinde olacaklarını ve ortak güvenlik çıkarlarını korumak için birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Basın toplantısında, iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin yanı sıra, küresel güvenlik sorunları ve NATO'nun rolü de ele alındı. Pistorius ve Austin, NATO'nun kolektif savunma ilkesine olan bağlılıklarını yineledi.

Uzmanlar, genç yetişkinlerde (özellikle 50 yaş altı) kanser vakalarında son yıllarda belirgin bir artış olduğunu belirtiyor. Bu artışın nedenleri tam olarak anlaşılamamakla birlikte, yaşam tarzı değişiklikleri, çevresel faktörler ve genetik yatkınlık gibi çeşitli etkenlerin rol oynadığı düşünülüyor.

Kanser türleri arasında özellikle meme kanseri, kolon kanseri, akciğer kanseri ve prostat kanseri gibi türlerde genç yaşlarda daha sık rastlanmaya başlandığı ifade ediliyor. Bu durum, kanserin genellikle yaşlılık hastalığı olduğu yönündeki genel kanının değişmesine neden oluyor.

Erken teşhisin hayati önem taşıdığı vurgulanarak, gençlerin vücutlarındaki değişikliklere karşı daha duyarlı olmaları ve düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri gerektiği belirtiliyor. Kanser belirtileri genellikle sinsi ilerleyebileceği için, erken evrede tespit edilmesi tedavi başarısını önemli ölçüde artırıyor.

Uzmanlar, gençlerdeki kanser vakalarındaki artışın nedenlerini araştırmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini ve bu konuda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini vurguluyor. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak durmanın kanser riskini azaltabileceği belirtiliyor.

Ayrıca, ailede kanser öyküsü bulunan kişilerin daha dikkatli olmaları ve genetik testler gibi tarama yöntemlerine başvurabilecekleri ifade ediliyor. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle kanserin üstesinden gelinebileceği, ancak bunun için bilinçli ve proaktif bir yaklaşım gerektiği vurgulanıyor.