Bodrum'da, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, sahillerdeki işletmelerin kıyıları işgal ettiğini belirterek eylem düzenledi. 'Kıyılar Halkındır' sloganıyla bir araya gelen grup, Bodrum Belediye Meydanı'ndan Paşatarlası Plajı'na kadar yürüdü.

Eylemde, kıyıların halkın kullanımına açık olması gerektiği vurgulandı. Kalabalık, plajda basın açıklaması yaparak, kıyı işgallerine karşı yetkilileri göreve çağırdı. Sık sık 'Kıyılar Halkındır' sloganı atıldı ve plajdaki şezlonglar ile diğer yapıların kaldırılması talep edildi.

Eylemciler, kıyıların özelleştirilmesine ve halkın erişiminin engellenmesine karşı olduklarını dile getirdiler. Basın açıklamasında, kıyıların tüm vatandaşların ortak malı olduğu ve bu nedenle herkesin eşit şekilde yararlanma hakkı bulunduğu belirtildi. İşletmelerin kıyıları kendi özel alanları gibi kullanmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Eylemde, kıyı işgallerinin sadece Bodrum'a özgü bir sorun olmadığı, Türkiye'nin birçok sahil bölgesinde benzer durumların yaşandığı ifade edildi. Bu nedenle, kıyıların korunması ve halkın kullanımına açık tutulması için ülke genelinde bir farkındalık oluşturulması gerektiği belirtildi.

Eylemciler, yetkililerden kıyı işgallerine karşı daha etkin önlemler alınmasını ve mevcut işgallerin sonlandırılmasını talep ettiler. Aksi takdirde, kıyıların halkın kullanımına açılması için mücadelelerine devam edeceklerini duyurdular.

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tarafından bir kurtarma operasyonu gerçekleştirildi. Operasyonda, Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına geri itildiği tespit edilen 24 düzensiz göçmen kurtarıldı.

Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın açıklamasına göre, düzensiz göçmenlerin bulunduğu bir botun tehlike sinyali vermesi üzerine harekete geçildi. Görevlendirilen Sahil Güvenlik botu, kısa sürede belirtilen bölgeye intikal etti.

Ekipler, Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk kara sularına itildiği belirlenen 24 düzensiz göçmeni kurtardı. Kurtarılan göçmenler, gerekli işlemlerin yapılması amacıyla karaya çıkarıldı.

Göçmenlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Yetkililer, göçmenlerin kimlik tespit çalışmalarına başladı ve ardından ilgili prosedürler uygulanacak.

Sahil Güvenlik Komutanlığı, Ege Denizi'nde düzensiz göçle mücadele çalışmalarının aralıksız devam edeceğini vurguladı. Bu tür olayların önlenmesi ve denizdeki can güvenliğinin sağlanması amacıyla denetimlerin sıklaştırılacağı ifade edildi.

Bahar Aksu'nun öldürülmesinin ardından, Aksu'nun eski eşi tarafından daha önce çekilen ve kadının öldürülme anına ait olduğu iddia edilen görüntülerle tehdit edilen şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Olay, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

İddiaya göre, Bahar Aksu boşandıktan sonra eski eşi tarafından sürekli olarak rahatsız ediliyordu. Hatta eski eşinin, Aksu'yu ve kızını öldürdüğü anlara ait olduğunu iddia ettiği bazı görüntülere sahip olduğu ve bu görüntülerle kadını tehdit ettiği belirtildi. Bahar Aksu'nun öldürülmesinin ardından bu iddialar yeniden gündeme geldi ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından mahkemeye çıkarılan şüpheli, serbest bırakıldı. Bu karar, özellikle kadın hakları savunucuları ve kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Olayla ilgili tepkiler sosyal medyada da geniş yankı buldu.

Bahar Aksu cinayeti, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Cinayetin ardından ortaya çıkan tehdit iddiaları ve failin serbest bırakılması, adalete olan güveni sarstı ve benzer olayların yaşanmaması için daha etkili önlemler alınması gerektiği yönündeki çağrıları artırdı.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, kamuoyu adaletin yerini bulmasını ve sorumluların cezalandırılmasını bekliyor.

Konya'da bitkin halde bulunan bir saz kedisi yavrusu, Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesi Veteriner Hekimliği ekiplerine teslim edildi. Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) ekipleri tarafından bulunan yavru kedi, ilk muayenesinin ardından tedaviye alındı.

Veteriner hekimler tarafından yapılan açıklamada, yavrunun genel sağlık durumunun iyi olmadığı ve bitkin düştüğü belirtildi. Yavru saz kedisinin gerekli vitamin ve mineral takviyeleriyle desteklendiği ve özel bir bakım uygulandığı ifade edildi. Tedavi sürecinin ardından yavrunun sağlığına kavuşması ve doğal yaşam ortamına geri bırakılması hedefleniyor.

Saz kedileri, Türkiye'de nadir görülen ve koruma altında olan türler arasında yer alıyor. Bu türün korunması ve yaşam alanlarının desteklenmesi büyük önem taşıyor. Yetkililer, vatandaşları bu tür hayvanlara karşı duyarlı olmaya ve herhangi bir olumsuz durumda ilgili birimlere haber vermeye çağırıyor.

Saz kedisi yavruları genellikle anneleri tarafından büyütülür ve avlanma becerilerini öğrenirler. Ancak, bu yavrunun neden annesinden ayrı düştüğü henüz bilinmiyor. Veteriner hekimler, yavrunun hayatta kalması için ellerinden geleni yapıyor ve en kısa sürede sağlığına kavuşmasını umuyor.

DKMP ekipleri, saz kedisi popülasyonunun korunması için düzenli olarak izleme çalışmaları yürütüyor ve habitat iyileştirme projeleri uyguluyor. Bu çalışmalar, saz kedilerinin ve diğer yaban hayvanlarının yaşam alanlarının korunmasına katkı sağlıyor.

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan 28 düzensiz göçmen, jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonla yakalandı. Göçmenlerin yakalanması, bölgedeki güvenlik önlemlerinin artırıldığını gösteriyor.

Ayvalık İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, aldıkları bir ihbar üzerine harekete geçti. Ekipler, Ayvalık kırsalında yaptıkları operasyonda, farklı uyruklara mensup 28 düzensiz göçmeni tespit etti. Yakalanan göçmenler, jandarmadaki işlemlerinin ardından Balıkesir İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne teslim edildi.

Düzensiz göçmenlerin yakalanmasıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Jandarma, göçmen kaçakçılığı organizasyonunu deşifre etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Balıkesir Valiliği, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, düzensiz göçle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini vurguladı.

Yakalanan göçmenlerin uyrukları ve kimlikleri hakkında henüz bir açıklama yapılmadı. Ancak, göçmenlerin yasa dışı yollarla Avrupa ülkelerine gitmeyi planladıkları tahmin ediliyor.

Olayla ilgili detaylı inceleme başlatıldı. Yetkililer, göçmenlerin Türkiye'ye nasıl giriş yaptığını ve Ayvalık'a nasıl ulaştıklarını araştırıyor.

İstanbul'da kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak ve daha etkin bir şekilde yönetmek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde Kentsel Dönüşüm Komisyonu kurulması hedefleniyor. Bu komisyon, kentsel dönüşüm projelerinin planlanması, uygulanması ve denetlenmesi süreçlerinde önemli bir rol üstlenecek.

Komisyonun temel amacı, İstanbul'daki riskli yapı stokunu azaltmak, depreme dayanıklı ve modern yaşam alanları oluşturmak. Bu kapsamda, mevcut kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve yeni projelerin hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütülecek.

Kentsel Dönüşüm Komisyonu'nun görevleri arasında şunlar yer alacak:

• Kentsel dönüşüm stratejilerinin belirlenmesi
• Riskli alanların ve yapıların tespiti
• Kentsel dönüşüm projelerinin hazırlanması ve onaylanması
• Hak sahipleriyle uzlaşma süreçlerinin yönetilmesi
• Kentsel dönüşüm uygulamalarının denetlenmesi

Komisyonun kurulmasıyla birlikte, İstanbul'daki kentsel dönüşüm sürecinin daha şeffaf, katılımcı ve hızlı bir şekilde ilerlemesi bekleniyor. Ayrıca, komisyonun, kentsel dönüşüm projelerinin sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerini de dikkate alarak, sürdürülebilir çözümler üretmesi hedefleniyor.

İstanbul'da beklenen büyük deprem riski göz önüne alındığında, kentsel dönüşüm çalışmalarının önemi daha da artıyor. Bu nedenle, Kentsel Dönüşüm Komisyonu'nun kurulması, İstanbul'un depreme hazırlık çalışmalarına önemli bir katkı sağlayacaktır.

Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA), ROKETSAN tarafından geliştirilen Teber-83 güdüm kitiyle yapılan test atışında hedefi başarıyla vurdu. Test atışı, Akıncı'nın yüksek hassasiyetli mühimmatlarla donatılabilme yeteneğini gösterdi.

Yapılan testte, Akıncı TİHA'dan bırakılan Teber-83 güdüm kitiyle donatılmış mühimmat, belirlenen hedefi tam isabetle vurdu. Bu başarı, Akıncı'nın operasyonel kabiliyetlerini önemli ölçüde artırırken, Türk savunma sanayisinin güdümlü mühimmat teknolojisindeki başarısını da ortaya koydu.

Teber-83 güdüm kiti, genel maksat bombalarını akıllı ve hassas vuruş yeteneğine sahip mühimmatlara dönüştürüyor. Bu sayede, mevcut mühimmat stokları daha etkin bir şekilde kullanılabiliyor ve maliyet avantajı sağlanıyor.

Akıncı TİHA, sahip olduğu gelişmiş aviyonik sistemler, sensörler ve mühimmat taşıma kapasitesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) önemli bir gücü haline geldi. Farklı görevler için farklı mühimmatlarla donatılabilen Akıncı, keşif, gözetleme, istihbarat ve taarruz görevlerini başarıyla yerine getirebiliyor.

Testin Önemi:

• Akıncı'nın güdümlü mühimmatlarla hedefi tam isabetle vurabilme yeteneği kanıtlandı.
• Teber-83 güdüm kitinin performansı başarıyla test edildi.
• Türk savunma sanayisinin güdümlü mühimmat teknolojisindeki başarısı bir kez daha gösterildi.

Korgeneral Göksel Kahya, NATO tarihinde bir ilke imza atarak NATO Karargahı'nda Güvenlik Direktörlüğü görevine seçilen ilk Türk general oldu. Bu önemli gelişme, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin NATO içindeki etkinliğini ve önemini bir kez daha gösterdi.

Korgeneral Kahya'nın atanması, NATO'nun güvenlik stratejileri açısından kritik bir döneme denk geliyor. Görev süresince, Kahya'nın siber güvenlikten terörizmle mücadeleye kadar geniş bir yelpazede sorumlulukları bulunacak. Ayrıca, NATO üyesi ülkeler arasındaki istihbarat paylaşımının geliştirilmesi ve koordine edilmesi de Kahya'nın öncelikleri arasında yer alacak.

Bu atama, Türkiye'nin NATO'ya olan bağlılığının ve katkılarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Korgeneral Kahya'nın NATO'daki bu önemli göreve getirilmesi, Türkiye'nin ittifak içindeki stratejik rolünü pekiştirecek ve NATO'nun karar alma süreçlerinde daha etkin bir şekilde yer almasını sağlayacak.

Korgeneral Kahya'nın geçmiş görevlerindeki başarıları ve tecrübesi, bu yeni görevinde de başarılı olacağının bir işareti olarak kabul ediliyor. NATO yetkilileri, Kahya'nın liderlik vasıflarına ve güvenlik konularındaki derin bilgisine güvendiklerini ifade ettiler.

Korgeneral Göksel Kahya'nın NATO Güvenlik Direktörlüğü görevine atanması, Türkiye ve NATO arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yatırım araçları, yatırımcıların birikimlerini değerlendirmek ve gelir elde etmek amacıyla kullandığı çeşitli finansal enstrümanlardır. Son dönemde yatırımcıların radarında olan birçok farklı yatırım aracı bulunuyor. Ancak içlerinden bir tanesi, diğerlerine kıyasla çok daha yüksek bir getiri sağlayarak dikkat çekiyor. Bu yatırım aracı, özellikle son bir ayda yatırımcısına önemli ölçüde kazanç sağladı.

Enflasyonun yükseldiği ve ekonomik belirsizliğin arttığı dönemlerde, yatırımcılar güvenli liman arayışına giriyorlar. Bu kapsamda, altın, döviz, gayrimenkul ve hisse senetleri gibi çeşitli yatırım araçları değerlendiriliyor. Ancak son ayda, özellikle bir yatırım aracı diğerlerinden sıyrılarak yatırımcıların ilgisini çekmeyi başardı.

Analistlere göre, bu yatırım aracının başarısının ardında yatan temel nedenler arasında, global ekonomik gelişmeler, arz-talep dengesi ve yatırımcı davranışları yer alıyor. Ayrıca, bu yatırım aracının diğerlerine göre daha az risk içermesi de yatırımcıların tercih sebebi olmasında etkili oluyor.

Peki, geçtiğimiz ay en çok kazandıran yatırım aracı hangisi oldu? Detaylar haberimizde...

Uyarı: Bu haber yatırım tavsiyesi değildir. Yatırım kararları almadan önce mutlaka uzman görüşü alınız ve kendi risk toleransınızı değerlendiriniz.