Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın kendilerini sağcı aşırılık şüphelisi olarak tanımlamasına karşı dava açtı.

Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) kendilerini 'sağcı aşırılık şüphelisi' olarak tanımlamasına karşı dava açtı. AfD, bu sınıflandırmanın yasal dayanağı olmadığını ve partinin itibarını zedelediğini savunuyor. Dava, BfV'nin AfD'yi izleme ve kamuoyuna bu yönde açıklamalar yapma yetkisini sorguluyor.
AfD'nin avukatları, BfV'nin delil olarak sunduğu argümanların yetersiz ve dayanıksız olduğunu iddia ediyor. Partiye göre, BfV'nin kararı siyasi motivasyonlu ve yaklaşan seçimler öncesinde AfD'yi zayıflatmayı amaçlıyor. AfD, bu sınıflandırmanın ifade özgürlüğünü kısıtladığını ve partinin demokratik süreçlere katılımını engellediğini belirtiyor.
BfV ise, AfD'nin bazı üyelerinin ve açıklamalarının Almanya Anayasası'nın temel ilkelerine aykırı olduğunu savunuyor. Teşkilat, AfD'nin göçmen karşıtı, İslamofobik ve yabancı düşmanı söylemlerinin toplumda ayrışmaya neden olduğunu ve demokratik değerlere zarar verdiğini belirtiyor. BfV, elindeki delillerin yeterli olduğunu ve AfD'nin 'sağcı aşırılık şüphelisi' olarak sınıflandırılmasının meşru olduğunu savunuyor.
Davanın sonucu, AfD'nin siyasi geleceği ve Almanya'daki aşırı sağla mücadele açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Mahkemenin kararı, BfV'nin yetkilerini ve siyasi partilerin sınırlarını belirleyeceği için büyük bir merakla bekleniyor.
AfD'nin dava süreci boyunca, partinin kamuoyu nezdindeki imajı ve seçmen desteği de yakından takip edilecek. Siyasi analistler, davanın sonucunun yaklaşan seçimlerde AfD'nin performansını etkileyebileceğini öngörüyor.