A Milli Kadın Basketbol Takımı'nın 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde Büyük Britanya ve Portekiz ile oynayacağı maçlar için aday kadrosu açıklandı. Başantrenör Ekrem Memnun tarafından belirlenen 17 kişilik aday kadro şu isimlerden oluşuyor:

• Alperi Onar
• Ayşegül Günay Alaca
• Bahar Çağlar Ökten
• Billur Nazlı Gökdemir
• Elif Bayram
• Esra Ural Topuz
• Feride Şevval Akalan
• Gizem Uca
• İnci Güçlü
• Melisa Vargas
• Merve Arı
• Merve Aydın
• Olcay Çakır Turgut
• Sehernaz Çidal
• Sıla Korkmaz
• Simge Tokmak
• Zeynep Şevval Gül

A Milli Kadın Basketbol Takımı, 8 Kasım'da Büyük Britanya ve 11 Kasım'da Portekiz ile karşı karşıya gelecek.

Aday kadroya davet edilen oyuncular, hazırlıkların ardından eleme maçlarına çıkacaklar. Takımın hedefi, 2025 Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı elde etmek.

Süper Lig'de oynanacak derbi maçına yapılan hakem ataması futbol camiasında geniş yankı uyandırdı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), kritik derbi müsabakasında düdük çalacak ismi belirledi. Ancak bu atama, bazı kesimler tarafından tartışmalı olarak nitelendirildi.

Hakem atamasının ardından sosyal medyada ve spor yorumcuları arasında yoğun eleştiriler yükseldi. Birçok kişi, atanan hakemin geçmişte verdiği kararlar ve yönettiği maçlardaki performansını sorguladı. Özellikle daha önceki derbi maçlarda yaptığı hatalar ve çelişkili kararları tekrar gündeme getirildi.

Eleştirilerin odağında, hakemin büyük maçlardaki performansı ve baskı altında doğru kararlar verip veremeyeceği yer alıyor. Bazı spor yorumcuları, TFF'nin bu kritik atamayı yaparken daha dikkatli olması gerektiğini savunurken, diğerleri ise hakeme bir şans verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Derbi maçın önemi ve hassasiyeti göz önüne alındığında, hakem atamasının bu kadar tartışma yaratması স্বাভাবিক karşılanıyor. Futbolseverler, maçın adil bir şekilde yönetilmesi ve hakem hatalarının minimuma indirilmesi beklentisi içinde. Ancak atama kararı, bu beklentileri karşılayıp karşılamayacağı konusunda şüpheler uyandırdı.

Tüm bu tartışmaların gölgesinde, derbi maçın heyecanı artarken, gözler atanan hakemin üzerinde olacak. Maçın sonucu kadar, hakemin performansı da futbol gündeminde uzun süre konuşulacak gibi duruyor.

TBMM Genel Kurulu'nda 2024 yılı bütçe görüşmeleri sırasında, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın gündeme getirdiği 'jammer' ve 'kamera bantlama' iddiaları tartışmaya neden oldu. Tanal, Meclis'te hırsızlık olduğunu iddia ederek tepki gösterdi. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise bu iddiaları reddetti ve Tanal'ın özür dilemesini istedi.

Tanal, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya yönelik eleştirilerinde, Meclis'te internetin kesildiğini ve 'jammer' kullanıldığını savundu. Ayrıca, bazı milletvekillerinin kameralarını bantladığını iddia etti. Bu iddialar üzerine Akbaşoğlu, Tanal'ın sözlerinin 'iftira' olduğunu ve TBMM'nin itibarını zedelediğini belirtti. Akbaşoğlu, Tanal'ı ispatla veya özür dilemeye davet etti.

Tartışmalar sırasında CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da söz alarak, Tanal'ın ifadelerinin kişisel görüşü olduğunu ve partilerini bağlamadığını söyledi. Günaydın, Meclis'te yaşanan olaylarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmadığını ifade etti.

CHP'li vekillerin iddialarına göre, Meclis'teki bazı görüşmeler sırasında 'jammer' kullanılarak internet erişimi engelleniyor ve bazı milletvekilleri de kameralarını bantlayarak kayıt almayı önlüyor. Bu durum, şeffaflık ve Meclis çalışmalarının sağlıklı yürütülmesi açısından endişe yaratıyor.

Akbaşoğlu, Tanal'ın iddialarını kesin bir dille reddederken, olayın detayları ve iddiaların doğruluğu hakkında Meclis Başkanlığı tarafından bir inceleme başlatılıp başlatılmayacağı henüz bilinmiyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İsrail'in Suriye'deki hava saldırılarına ilişkin bir soruya yazılı yanıt verdi. Keçeli, bölgedeki istikrarsızlığın artmasına neden olan bu saldırıların bir an önce sona ermesi gerektiğini belirtti.

Keçeli'nin açıklamalarında şu ifadelere yer verildi:

• İsrail’in Suriye’deki hava saldırıları bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır.
• Bu saldırıların bir an önce sona ermesi gerekmektedir.
• Çatışmaların bölgesel yayılma riskini artıran ve sivilleri de hedef alan bu tür eylemler kabul edilemez.

Sözcü Keçeli, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun net olduğunu ve bölgedeki gerginliğin azaltılması için tüm taraflara çağrıda bulunduklarını ifade etti.

Türkiye, Suriye'deki istikrarın sağlanması ve bölgesel barışın korunması için diplomatik çabalarını sürdüreceğini vurguladı.

Anadolu Efes Başantrenörü Luca Banchi, play-off serisinin ilk maçı öncesinde değerlendirmelerde bulundu. Banchi, bu serinin her türlü sonuca gebe olduğunu vurguladı.

Luca Banchi'nin açıklamaları şu şekilde:

• "Play-off'lar, normal sezonun baskısından tamamen farklı bir atmosfere sahiptir.
• "Takımımızın mental ve fiziksel olarak hazır olduğundan eminim.
• "Rakibimize saygı duyuyoruz, ancak kendi oyunumuza odaklanacağız.
• "Taraftarımızın desteğiyle, saha avantajımızı en iyi şekilde kullanmak istiyoruz.
• "Bu seri, her şeye gebe. En iyi performansımızı sergileyerek turu geçmek istiyoruz."

Banchi, ayrıca takımın genel durumu hakkında da bilgi verdi ve sakat oyuncuların iyileşme sürecinde olduğunu belirtti. Maç öncesinde taktiksel hazırlıkların tamamlandığını ve oyuncularının motivasyonunun yüksek olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Efes, play-off serisinin ilk maçında sahasında rakibini ağırlayacak. Maçın biletleri satışa sunuldu ve taraftarların yoğun ilgisi bekleniyor. Takımın hedefi, seriye galibiyetle başlayarak avantaj elde etmek.

Panathinaikos Başantrenörü Ergin Ataman, şampiyonluk kutlamaları sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Ataman, takımının Yunanistan Ligi'nde şampiyonluğa ulaşmasının ardından gelecek hedeflerini ve karşılaştıkları zorlukları değerlendirdi.

Ataman, “Buraya gelirken hedefimiz Panathinaikos'u tekrar Avrupa'nın zirvesine taşımaktı. Bu doğrultuda ilk yılımızda EuroLeague şampiyonluğunu kazandık. Şimdi de Yunanistan Ligi'nde şampiyon olduk. Ancak bu sadece bir başlangıç. Savaşmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki sezon daha da zorlu geçecek, çünkü rakiplerimiz bize karşı daha hazırlıklı olacaklar. Kolay olmayacağını biliyoruz, ama biz de kendimizi geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Takımın performansı hakkında da konuşan Ataman, oyuncularının gösterdiği performanstan memnun olduğunu dile getirdi. “Oyuncularım bu sezon büyük bir özveriyle mücadele ettiler. Onların bu azmi ve inancı sayesinde bu başarıları elde ettik. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Taraftarlarımızın da desteği bizim için çok önemliydi. Onların coşkusu bize her zaman güç verdi” şeklinde konuştu.

Ataman, gelecek sezon için transfer çalışmalarına da değinerek, “Takımımızı daha da güçlendirmek için bazı transferler yapacağız. Ancak bu transferler sadece takıma katkı sağlayacak, karakterli oyunculardan oluşacak. Amacımız, Panathinaikos'u her zaman zirvede tutmak” ifadelerini kullandı.

Son olarak, Ataman, “Yunanistan Ligi'nde şampiyon olmak bizim için çok önemliydi. Bu şampiyonluk, taraftarlarımıza armağan olsun. Onların desteğiyle daha nice başarılara imza atacağımıza inanıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Donald Trump, görevdeki ilk 100 gününü kutlarken bir miting düzenledi ve destek oranlarındaki düşüşe rağmen iddialı bir gündem belirledi. Trump, konuşmasında “Hiçbir şey beni durduramaz” ifadesini kullandı ve destekçilerine hitap etti.

Anketlere göre, Trump'ın onay oranı %50'nin altında seyrediyor. Görevdeki ilk 100 günü geride bırakırken, seleflerine kıyasla daha düşük bir başlangıç yapmış durumda. Ancak, Trump yönetimi bu durumu pek önemsemiyor gibi görünüyor.

Trump'ın ilk 100 gün hedefi arasında şunlar yer alıyor:

• Vergi reformu: Büyük bir vergi indirim paketi geçirmek
• Sağlık reformu: Obamacare'i yürürlükten kaldırmak ve yerine yeni bir sağlık sistemi getirmek
• Göçmenlik: Sınır güvenliğini artırmak ve yasadışı göçü engellemek
• Dış politika: Amerika'nın çıkarlarını ön planda tutan bir dış politika izlemek

Trump, bu hedeflere ulaşmak için Kongre ile işbirliği yapacağını belirtiyor. Ancak, Demokratlar ve bazı Cumhuriyetçiler de dahil olmak üzere, birçok kesimden muhalefetle karşı karşıya.

Trump'ın görevdeki ilk 100 günü, vaatler ve zorluklarla dolu bir dönem oldu. Önümüzdeki dönemde, bu hedeflere ulaşıp ulaşamayacağı merakla bekleniyor.

Legatum Refah Endeksi'nin son raporuna göre, dünya genelinde refah seviyelerinde önemli değişiklikler yaşandı. Türkiye ve İngiltere, listede düşüş gösteren ülkeler arasında yer alırken, Danimarka en refah ülkesi olarak zirveye yerleşti. Güney Sudan ise listenin son sırasında bulunuyor.

Endeks, ülkeleri çeşitli kriterlere göre değerlendirerek refah düzeylerini belirliyor. Bu kriterler arasında ekonomi, girişimcilik, yönetişim, eğitim, sağlık, güvenlik, kişisel özgürlükler ve sosyal sermaye gibi faktörler yer alıyor. Türkiye'nin listedeki düşüşünde özellikle ekonomik göstergelerdeki dalgalanmalar, yönetişim sorunları ve sosyal sermayedeki zayıflamalar etkili oldu.

İngiltere'nin refah seviyesindeki düşüşün arkasında ise Brexit sonrası ekonomik belirsizlikler, sağlık sistemindeki zorluklar ve sosyal bölünmelerin artması gibi nedenler bulunuyor.

Danimarka, uzun yıllardır olduğu gibi bu yıl da refah endeksinde zirvede yer alarak, istikrarlı ekonomik yapısı, güçlü sosyal destek sistemleri ve yüksek yaşam kalitesi ile dikkat çekiyor. İskandinav ülkeleri genel olarak listede üst sıralarda yer alırken, bu ülkelerin eğitim, sağlık ve sosyal eşitlik alanlarındaki başarıları refah düzeylerini artırmada önemli rol oynuyor.

Güney Sudan ise savaş, açlık ve siyasi istikrarsızlık gibi sorunlarla mücadele ettiği için listenin en altında yer alıyor. Afrika ülkelerinin çoğu, ekonomik zorluklar, sağlık sorunları ve yönetişim eksiklikleri nedeniyle refah endeksinde düşük sıralarda bulunuyor.

Endeks, ülkelerin refah düzeylerini karşılaştırmalı olarak değerlendirme imkanı sunarken, politika yapıcılara ve araştırmacılara önemli bilgiler sağlıyor. Refahın artırılması için hangi alanlara odaklanılması gerektiği konusunda yol gösterici oluyor.

Microsoft, Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının verilerine yönelik hükümetlerin erişim taleplerine karşı dava açma sözü verdi. Şirket, bu tür taleplerin AB yasalarına aykırı olduğunu ve veri egemenliği ilkesini ihlal ettiğini savunuyor.

Microsoft'un bu kararı, Avrupa'da veri gizliliği ve egemenliği konusundaki tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde geldi. AB, vatandaşlarının verilerinin korunması ve şirketlerin veri işleme faaliyetlerinin düzenlenmesi konusunda giderek daha katı önlemler alıyor.

Şirket, AB üyesi olmayan ülkelerin hükümetlerinin, AB'de depolanan verilere erişim taleplerinin sayısının arttığını belirtiyor. Microsoft, bu taleplerin birçoğunun yasal dayanağının olmadığını ve AB yasaları ile çeliştiğini iddia ediyor.

Microsoft Başkanı Brad Smith yaptığı açıklamada, “AB vatandaşlarının verilerinin korunması bizim için en önemli önceliklerden biridir. Hükümetlerin bu verilere erişim taleplerine karşı yasal yollara başvurmaktan çekinmeyeceğiz” dedi.

Microsoft'un dava açma kararı, AB'deki diğer teknoloji şirketleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından da desteklendi. Bu kuruluşlar, hükümetlerin veri erişim taleplerinin şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiğini vurguluyor.

Davanın, AB Adalet Divanı'nda görülmesi bekleniyor. Kararın, AB'deki veri gizliliği ve egemenliği standartları üzerinde önemli bir etkisi olabileceği belirtiliyor.

• Microsoft, AB vatandaşlarının verilerinin korunmasının önceliği olduğunu vurguluyor.
• Şirket, hükümetlerin veri erişim taleplerinin yasal dayanağını sorgulayacak.
• Davanın, AB Adalet Divanı'nda görülmesi bekleniyor.