Eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş'ın FETÖ davasında yargılanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı'ya ait olduğu belirtilen yüz milyonlarca lira değerindeki lüks daireler satışa çıkarıldı. Konu, Sözcü Gazetesi tarafından haberleştirildi.

Haberde, Kavurmacı'nın sahibi olduğu şirketler üzerinden edindiği gayrimenkullerin, TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) tarafından el konulduğu ve satışa sunulduğu ifade ediliyor. Satışa çıkarılan dairelerin İstanbul'un çeşitli semtlerinde bulunduğu ve toplam değerinin yüz milyonlarca lirayı bulduğu belirtiliyor.

Satışa çıkarılan dairelerin özellikleri hakkında detaylı bilgi verilmezken, dairelerin lüks segmentte olduğu ve yüksek piyasa değerine sahip olduğu vurgulanıyor. TMSF'nin, Kavurmacı'ya ait diğer mal varlıklarını da incelediği ve ilerleyen dönemlerde başka satışların da olabileceği belirtiliyor.

Ömer Faruk Kavurmacı, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanmış, yargılanmış ve bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Kavurmacı'nın yargı süreci devam ederken, mal varlıklarına el konulması ve satışa çıkarılması dikkat çekiyor.

Sözcü'nün haberinde, bu satışların, FETÖ ile mücadele kapsamında devletin el koyduğu mal varlıklarının değerlendirilmesi ve kamuya kazandırılması amacıyla yapıldığına dikkat çekiliyor.

Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zeka (YZ) alanındaki gelişmelerin sadece teknolojik bir yarış olmadığını, aynı zamanda ideolojik ve stratejik boyutları da içerdiğini belirtiyor. Kırık, YZ'nin ülkelerin geleceğini şekillendirecek kritik bir unsur olduğunu vurguluyor.

YZ teknolojilerinin hızla ilerlemesi, beraberinde veri gizliliği, etik ilkeler ve algoritmik önyargılar gibi önemli sorunları da getiriyor. Bu sorunların çözümü, sadece teknik değil, aynı zamanda felsefi ve sosyal yaklaşımları da gerektiriyor. Kırık, bu bağlamda YZ'nin toplumsal etkilerini anlamanın ve yönetmenin önemine dikkat çekiyor.

YZ yarışında öne çıkan ülkeler:

• ABD: YZ araştırmaları ve geliştirmelerinde lider konumda bulunuyor.
• Çin: YZ'ye büyük yatırımlar yapıyor ve hızla ilerliyor.
• Avrupa Birliği: YZ etiği ve düzenlemeleri konusunda öncü olmaya çalışıyor.

Türkiye'nin de bu yarışta yer alması ve kendi YZ stratejisini geliştirmesi gerekiyor. Kırık, Türkiye'nin YZ alanında nitelikli insan gücü yetiştirmesi, Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapması ve uluslararası iş birlikleri kurmasının önemini vurguluyor.

YZ'nin potansiyel faydaları:

1. Sağlık hizmetlerinde iyileşmeler
2. Eğitimde kişiselleştirme
3. Üretimde verimlilik artışı

Ancak, YZ'nin kötüye kullanımı da ciddi riskler taşıyor. Bu nedenle, YZ'nin etik çerçevede geliştirilmesi ve kullanılması büyük önem taşıyor.

Kırık, YZ'nin sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda bir düşünce biçimi olduğunu ve bu nedenle ideolojik bir mücadele alanı olduğunu ifade ediyor. Bu mücadelenin kazananı, YZ'yi en iyi şekilde anlayan, yöneten ve etik değerlere uygun kullanan ülkeler olacaktır.

Kış aylarının vazgeçilmez içeceği salep, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda faydalarıyla da dikkat çekiyor. Ancak uzmanlar, salebin tüketimi konusunda dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor.

Salebin faydaları arasında öksürüğü kesmesi, bağışıklığı güçlendirmesi ve enerji vermesi sayılıyor. İçeriğindeki müsilaj sayesinde kabızlığa iyi geldiği ve bağırsakları rahatlattığı biliniyor. Aynı zamanda kalsiyum açısından zengin olması, kemik sağlığı için de faydalı olduğunu gösteriyor.

Ancak salebin aşırı tüketimi bazı sorunlara yol açabilir. Özellikle şeker hastalarının ve kilo kontrolü sağlamak isteyenlerin dikkatli olması gerekiyor. Hazır saleplerde bulunan yüksek şeker oranı, kan şekerini hızla yükseltebilir ve kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle, doğal salep tercih etmek ve şeker ilavesinden kaçınmak önemlidir.

Uzmanlar, salebin günde bir fincanı geçmemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, özellikle hamilelerin ve kronik rahatsızlığı olanların doktorlarına danışarak tüketmeleri öneriliyor.

Salebin gerçek olup olmadığını anlamak da önemli. Piyasada bulunan bazı saleplerde, salep yerine farklı maddeler kullanılabiliyor. Gerçek salep, kendine has bir kokuya ve tada sahiptir. Ayrıca, sıcak sütle karıştırıldığında kıvamı kolayca koyulaşır.

Sonuç olarak, salep tüketirken hem miktarına hem de içeriğine dikkat etmek gerekiyor. Doğal ve şekersiz olanı tercih ederek, salebin faydalarından en iyi şekilde yararlanabiliriz.

Naz Çağla Irmak, internetin hayatına olan etkilerini anlatıyor. Tiyatro eğitimi alırken internetin sunduğu imkanlarla farklı alanlara yöneldiğini belirtiyor. Kendi yazdığı skeçleri yayınlayarak tanınmaya başladığını ve bu sayede televizyon dünyasına adım attığını ifade ediyor.

Irmak, internetin kendisine sadece bir platform sunmakla kalmayıp, aynı zamanda ilham kaynağı olduğunu vurguluyor. Farklı kültürleri, sanat akımlarını ve yaşam tarzlarını internet aracılığıyla keşfettiğini, bunun da oyunculuk ve yazarlık kariyerine olumlu yönde katkı sağladığını dile getiriyor.

Sosyal medyanın hayatındaki yerini de değerlendiren Irmak, sosyal medyanın doğru kullanıldığında önemli bir iletişim aracı olduğunu, ancak dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Özellikle gençlerin sosyal medyayı bilinçli kullanmasının önemine dikkat çekiyor.

Oyunculuk kariyerinde geldiği noktada, internetin kendisine sağladığı fırsatların büyük rolü olduğunu yineliyor. İnternetin hayatını kökten değiştirdiğini ve kendisine yeni kapılar açtığını ifade ediyor. Gelecekte de interneti aktif bir şekilde kullanarak yeni projeler üretmek istediğini söylüyor.

Irmak, internet sayesinde sadece kariyerinde değil, kişisel gelişiminde de önemli adımlar attığını vurguluyor. Farklı konularda online eğitimler aldığını, yabancı dilini geliştirdiğini ve yeni hobiler edindiğini belirtiyor.

Son olarak, internetin sunduğu sonsuz bilgi ve iletişim imkanlarının değerini bilmek gerektiğini, ancak bu teknolojiyi kullanırken dikkatli ve bilinçli olmak gerektiğini sözlerine ekliyor.

Röportajda, influencer olmanın dünyayı nasıl farklı bir şekilde görmeyi sağladığı ve bu durumun getirdiği konfor alanına dikkat çekiliyor. Influencer'ların hayatlarının dışarıdan nasıl göründüğü ve bu algının gerçeklikle ne kadar örtüştüğü tartışılıyor. Ayrıca, influencer'ların markalarla işbirlikleri ve bu işbirliklerinin etik boyutları ele alınıyor.

En büyük tehdit olarak eleştirel düşüncenin yitirilmesi vurgulanıyor. Tüketicilerin, influencer'ların önerilerini sorgulamadan kabul etmesinin potansiyel risklerine işaret ediliyor. Bu durumun, yanlış yönlendirmelere ve bilinçsiz tüketim alışkanlıklarına yol açabileceği belirtiliyor.

Röportajda ayrıca, influencer'ların sosyal sorumlulukları ve takipçileri üzerindeki etkileri de değerlendiriliyor. Influencer'ların, özellikle genç takipçileri için birer rol model oldukları ve bu nedenle davranışlarına dikkat etmeleri gerektiği vurgulanıyor. Sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda farkındalık yaratmanın önemi belirtiliyor.

Influencer pazarlamasının geleceği hakkında da görüşler paylaşılıyor. Sektörün daha şeffaf ve etik bir hale gelmesi için neler yapılması gerektiği tartışılıyor. Tüketicilerin bilinçlenmesi ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor.

Son olarak, influencer olmanın sadece popülerlik ve gelir elde etmekten ibaret olmadığı, aynı zamanda büyük bir sorumluluk taşıdığı ifade ediliyor. Influencer'ların, takipçilerine karşı dürüst ve şeffaf olmaları, kendi değerlerini korumaları ve topluma faydalı içerikler üretmeleri gerektiği belirtiliyor.

Oyuncu ve sunucu Pelin Akil, hayatındaki dönüm noktalarını ve kariyerindeki yeni adımları anlatıyor. Akil, 40 yaşına gelmesiyle birlikte hayatında bir 'güncelleme' yaşadığını ve kararlarını artık daha farklı bir perspektifle aldığını belirtiyor.

Akil, özellikle annelik deneyiminin kendisini çok değiştirdiğini ve hayata bakış açısını genişlettiğini vurguluyor. İkiz çocukları Alin ve Lina’nın hayatında büyük bir yer kapladığını ve onların büyüme süreçlerinin kendisini olgunlaştırdığını ifade ediyor.

Kariyerine dair planlarından bahsederken, tiyatroya olan tutkusunu dile getiriyor ve yeni projelerle seyirciyle buluşmaya hazırlandığını söylüyor. Ayrıca, sunuculuk deneyimlerinin de kendisini geliştirdiğini ve farklı alanlarda kendini ifade etme fırsatı bulduğunu belirtiyor.

Pelin Akil, sosyal medya kullanımına da değiniyor. Sosyal medyanın hem avantajları hem de dezavantajları olduğunu, ancak doğru kullanıldığında önemli bir iletişim aracı olabileceğini ifade ediyor. Özellikle takipçileriyle etkileşim kurmaktan ve onlardan gelen geri bildirimleri dikkate almaktan hoşlandığını belirtiyor.

Akil, gelecekle ilgili hedeflerinden bahsederken, hem kariyerinde hem de özel hayatında dengeyi korumaya özen gösterdiğini söylüyor. Kendisi için önemli olanın, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmek olduğunu vurguluyor ve bu doğrultuda adımlar atmaya devam edeceğini ifade ediyor.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Olağanüstü Seçimli Genel Kurulu'nda, Serdar Adalı başkanlığa seçildi. BJK Emlakjet Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen genel kurulda, Adalı ile Hürser Tekinoktay yarıştı.

Kongrede, 8 sandıkta oy verme işlemi yapıldı. Kullanılan oylar sonucunda Serdar Adalı, Beşiktaş'ın yeni başkanı oldu.

Serdar Adalı'nın yönetim kurulu listesi şu isimlerden oluşuyor:

• Asil Üyeler: Hüseyin Yücel, Cenk Sümer, Uğur Fora, Kerem Çetin, Ekrem Samyeli, Kadir Kılıç, Çağatay Abraş, Meltem Mutlu
• Yedek Üyeler: M. Akif Mehmetbeyoğlu, Batuhan Özdemir, Arif Ölmez, Irmak Erdemgil, Aykan Aydın

Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Serdar Adalı, genel kurul üyelerine teşekkür konuşması yaptı. Adalı, Beşiktaş'ı daha iyi yerlere getirmek için çalışacaklarını ifade etti.

İranlı siyasi analist Dr. Ali Rıza Bikdeli, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna ile doğrudan müzakere önerisini değerlendirerek, bu adımın Rusya'nın barışa olan bağlılığının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Bikdeli, Putin'in bu önerisinin, Rusya'nın krizin diplomatik yollarla çözülmesini istediğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.

Bikdeli, Rusya'nın defalarca müzakereye hazır olduğunu dile getirdiğini ve bu son önerinin de bu tutarlılığın bir parçası olduğunu belirtti. Analist, Batı'nın ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Ukrayna'yı kışkırtarak müzakereleri engellediğini iddia etti. Ona göre, Batı'nın asıl amacı, Rusya'yı zayıflatmak ve Ukrayna'yı bu amaç doğrultusunda kullanmaktır.

Bikdeli'nin açıklamalarına göre:

• Putin'in müzakere önerisi, Rusya'nın barış istediğinin kanıtıdır.
• Batı, Ukrayna'yı kullanarak Rusya'yı zayıflatmaya çalışıyor.
• Müzakerelerin başlaması için Batı'nın kışkırtıcı politikalarından vazgeçmesi gerekiyor.

Ayrıca Bikdeli, Rusya'nın uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğini ve Ukrayna'daki askeri operasyonların amacının sivilleri korumak ve Rusya'nın güvenliğini sağlamak olduğunu savundu. Batı'nın Rusya'ya yönelik uyguladığı yaptırımların ise, uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve dünya ekonomisine zarar verdiğini sözlerine ekledi.

Sonuç olarak, İranlı uzman, Putin'in müzakere çağrısının, krizin çözümü için bir fırsat sunduğunu ve tüm tarafların bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini vurguladı.

İspanya La Liga'nın 32. haftasında oynanan El Clasico'da Real Madrid, sahasında Barcelona'yı 3-2 mağlup etti. Bu sonuçla Real Madrid, ligde şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj elde etti.

Santiago Bernabeu'da oynanan karşılaşmada Barcelona, 6. dakikada Andreas Christensen'in golüyle 1-0 öne geçti. Real Madrid bu gole 18. dakikada Vinicius Junior'un penaltıdan kaydettiği golle yanıt verdi. İlk yarı 1-1 eşitlikle sona erdi.

İkinci yarıya hızlı başlayan Barcelona, 69. dakikada Fermin Lopez'in golüyle tekrar öne geçti. Ancak Real Madrid, 73. dakikada Lucas Vazquez'in golüyle skoru yeniden eşitledi. Maçın son dakikalarında baskısını arttıran Real Madrid, 90+1. dakikada Jude Bellingham'ın golüyle 3-2 öne geçti ve karşılaşmayı bu skorla kazandı.

Bu galibiyetle Real Madrid puanını 81'e yükselterek liderliğini sürdürdü. Barcelona ise 70 puanda kaldı.

Maçın Önemli Anları:

• 6. dakika: Christensen'in golüyle Barcelona 1-0 öne geçti.
• 18. dakika: Vinicius Junior'un penaltı golüyle Real Madrid beraberliği sağladı.
• 69. dakika: Fermin Lopez'in golüyle Barcelona tekrar öne geçti.
• 73. dakika: Lucas Vazquez'in golüyle Real Madrid skoru eşitledi.
• 90+1. dakika: Jude Bellingham'ın golüyle Real Madrid 3-2 öne geçti.

El Clasico'da 7 gol birden izlenirken, Real Madrid'in galibiyeti şampiyonluk yolunda büyük bir adım oldu.