ABD Adalet Bakanlığı, Boeing ile yapılan ve şirketi 737 MAX uçaklarının karıştığı kazalarla ilgili cezai sorumluluktan muaf tutan anlaşmanın iptali için mahkemeye başvurdu.

ABD Adalet Bakanlığı, Boeing ile 2021 yılında yapılan ve şirketi 737 MAX uçaklarının karıştığı iki ölümcül kaza nedeniyle cezai sorumluluktan muaf tutan anlaşmanın iptali için Teksas Bölge Mahkemesi'ne başvurdu. Bu başvuru, kazalarda hayatını kaybedenlerin ailelerinin avukatlarının, Adalet Bakanlığı'nın Boeing'in anlaşmayı ihlal ettiğine dair kendi tespitlerini kamuoyuyla paylaşması talebi üzerine geldi.
Adalet Bakanlığı, mahkemeye sunduğu dilekçede, Boeing'in anlaşmanın şartlarını yerine getirmediğini ve bu nedenle anlaşmanın feshedilmesi gerektiğini savundu. Savcı Damian Williams, Boeing'in anlaşmayı ihlal ettiğini ve bu durumun şirketi sorumlu tutma çabalarını haklı çıkardığını belirtti. Ancak, Adalet Bakanlığı henüz Boeing'e karşı hangi adımları atacağına karar vermediğini ve bu konuda Ağustos ayı sonuna kadar bir karar vereceğini bildirdi.
Söz konusu anlaşma, Boeing'in 737 MAX uçaklarındaki hatalı Manevra Karakteristikleri Artırma Sistemi (MCAS) hakkında yetkilileri yanıltması suçlamasıyla ilgiliydi. İki ayrı kazada toplam 346 kişinin ölümüne neden olan bu uçakların karıştığı olaylar, havacılık tarihinde büyük bir krize yol açmıştı. Anlaşma kapsamında Boeing, kurbanların ailelerine tazminat ödemeyi ve bir ceza fonuna 243 milyon dolar katkıda bulunmayı kabul etmişti.
Ailelerin avukatları, Adalet Bakanlığı'nın Boeing'in anlaşmayı ihlal ettiğine dair kanıtları kendileriyle paylaşmasını talep ediyor. Bu kanıtların, Boeing'in gelecekteki sorumluluklarını değerlendirmede kritik öneme sahip olduğunu savunuyorlar. Adalet Bakanlığı'nın bu talebe nasıl yanıt vereceği ve Boeing'e karşı nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.
Bu gelişme, Boeing'in itibarını ve finansal durumunu daha da zorlayabilir. Şirket, halihazırda üretim sorunları ve sertifikasyon gecikmeleriyle mücadele ediyor. Adalet Bakanlığı'nın anlaşmayı iptal etmesi durumunda, Boeing'e daha ağır cezalar uygulanabileceği ve şirketin geleceğiyle ilgili belirsizliklerin artabileceği öngörülüyor.