Türkiye'de 31 Mart yerel seçimlerinde oy verme işleminin tamamlanmasının ardından oy sayımına geçildi. Anadolu Ajansı ve ANKA gibi haber ajanslarının verilerine göre, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde seçimi önde götürüyor. AK Parti'nin ise önceki seçimlere kıyasla oy kaybı yaşadığı belirtiliyor.

İstanbul'da yarış başa baş gidiyor. CHP adayı Ekrem İmamoğlu ile AK Parti adayı Murat Kurum arasındaki rekabet dikkat çekiyor. İlk sonuçlara göre İmamoğlu önde olsa da, Kurum'un da iddialı bir şekilde yarışı sürdürdüğü görülüyor.

Ankara'da da benzer bir tablo var. CHP adayı Mansur Yavaş, AK Parti adayına karşı önde görünüyor. Yavaş'ın, önceki seçimlerdeki başarısını tekrarlayıp tekrarlayamayacağı merak konusu.

İzmir'de ise CHP'nin adayı mevcut başkan Tunç Soyer'in yerine aday gösterilen Cemil Tugay, seçimi önde götürüyor. AK Parti'nin İzmir'deki performansı ise beklentilerin altında seyrediyor.

Seçim sonuçları, Türkiye'nin siyasi haritasında önemli değişikliklere işaret ediyor. CHP'nin büyükşehirlerdeki başarısı, partinin genel seçimlerdeki performansı açısından da önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. AK Parti'nin oy kaybı ise partinin önümüzdeki dönemde izleyeceği politikalar açısından belirleyici olabilir.

Oy sayımı devam ederken, kesin sonuçların açıklanması bekleniyor. Seçim sonuçlarına ilişkin tüm gelişmeler yakından takip ediliyor.

Türkiye'de faaliyet gösteren enerji şirketleri, 6 Şubat'ta meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan depremlerin ardından harekete geçti. Şirketler, depremden etkilenen bölgelerde hasar tespit çalışmalarına katılarak enerji altyapısının yeniden ayağa kaldırılması için destek sağlıyor. Enerji şirketleri, elektrik ve doğalgaz hatlarındaki hasarları tespit ederek onarım çalışmalarına öncelik veriyor.

Birçok enerji şirketi, arama kurtarma çalışmalarına destek vermenin yanı sıra, depremzedelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için de seferber oldu. Şirketler, gıda, su, battaniye, giysi ve hijyen malzemesi gibi yardımları deprem bölgelerine ulaştırıyor. Ayrıca, mobil mutfaklar ve barınma alanları kurarak depremzedelere destek oluyorlar.

Enerji sektörünün temsilcileri, depremin yaralarını sarmak için tüm imkanlarını seferber ettiklerini ve bölgedeki enerji arzının sürekliliğini sağlamak için çalışmalarına aralıksız devam edeceklerini belirtiyor.

Deprem bölgesindeki enerji altyapısının onarılması ve yeniden inşa edilmesi uzun zaman alacak. Ancak, enerji şirketlerinin bu süreçteki katkıları, bölgenin yeniden ayağa kalkmasına önemli ölçüde yardımcı olacak.

Enerji şirketlerinin deprem bölgesindeki faaliyetlerinden bazıları şunlardır:

• Hasar tespit çalışmalarına katılmak
• Elektrik ve doğalgaz hatlarındaki hasarları onarmak
• Arama kurtarma çalışmalarına destek vermek
• Depremzedelere gıda, su, battaniye, giysi ve hijyen malzemesi yardımı yapmak
• Mobil mutfaklar ve barınma alanları kurmak

ABD'nin Vermont eyaletinde seçmenler, anayasalarında yer alan ve eşcinsel evliliği yasaklayan maddeyi kaldırmak için oy kullandı. Bu karar, Vermont'u ABD'de bu tür bir yasağı anayasasından çıkaran ilk eyalet yapıyor.

Eyalet anayasasının 7. maddesindeki 'Bir kişinin yalnızca bir erkekle veya bir kadınla evlenebileceği' ifadesinin kaldırılması oylaması Salı günü yapıldı.

Bu değişikliğin kabul edilmesi, uzun süredir devam eden tartışmaların ve aktivistlerin çabalarının bir sonucu olarak görülüyor. Eşcinsel evlilikler Vermont'ta zaten yasal olmasına rağmen, anayasada bu yönde bir hükmün bulunması sembolik bir sorun teşkil ediyordu.

Vermont'taki bu karar, ABD genelinde LGBTQ+ hakları mücadelesinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Diğer eyaletlerde de benzer girişimlerin yapılmasına öncülük edebileceği düşünülüyor.

Eşcinsel evlilikler, ABD Yüksek Mahkemesi'nin 2015 yılında aldığı bir kararla ülke genelinde yasal hale gelmişti. Ancak bazı eyaletlerde, anayasalarında hala bu türden yasaklayıcı maddeler bulunuyordu.

Vermont'un bu adımı, anayasalarda ayrımcı hükümlerin kaldırılması yönünde artan bir eğilimin işareti olarak yorumlanıyor. Bu türden girişimlerin, LGBTQ+ bireylerin eşit haklara sahip olması ve ayrımcılığa karşı korunması açısından büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimleri'nin takvimini açıkladı. YSK Başkanı Ahmet Yener tarafından duyurulan takvime göre, seçim sürecinin başlangıç tarihi 1 Ocak 2024 olarak belirlendi.

Seçim takviminin önemli aşamaları şu şekilde sıralanıyor:

• 1 Ocak 2024: Seçim sürecinin başlangıcı.
• 4 Ocak 2024: Muhtarlık bölgesi askı listeleri ile tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü askı listelerinin güncelleştirilmek üzere ilçe seçim kurullarına verilmesi. Bina bazında seçmen kayıtlarının (BSK) üretimine başlanması.
• 17 Ocak 2024: Siyasi partilerden oy pusulasında yer alacak logoların YSK'ye bildirilmesi için son gün.
• 18 Ocak 2024: Muhtarlık bölgesi askı listeleri ve diğer listelerin askıya çıkarılması.
• 25 Ocak 2024: Oy verme günü itibarıyla 18 yaşını dolduracak ve seçmen niteliği taşıyanların seçmen kütüğüne kaydı için son gün.
• 31 Ocak 2024: Askı listelerinin indirilmesi.
• Şubat ayının ilk haftası: Seçmen listelerinin kesinleştirilmesi.
• Mart ayının ilk haftası: Siyasi partilerin aday listelerini YSK'ye bildirmesi.
• 21 Mart 2024: Seçmen bilgi kağıtlarının dağıtımına başlanması.
• 30 Mart 2024: Seçim propagandası için son gün.
• 31 Mart 2024: Oy verme günü.

YSK'nın açıkladığı bu takvim, seçim sürecinin şeffaf ve düzenli bir şekilde yürütülmesini amaçlıyor. Tüm siyasi partilerin ve seçmenlerin takvime uygun hareket etmesi, seçimlerin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için büyük önem taşıyor.

Türkiye'de yerel seçimler için oy verme işleminin sona ermesinin ardından oy sayımına geçildi. Seçmenler, büyükşehir belediye başkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve muhtarları seçmek için sandık başına gitti. Doğu illerinde oy verme işlemi saat 16:00'da, batı illerinde ise 17:00'de sona erdi.

Seçimlerde, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde yaşayan depremzedeler de oy kullandı. Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlar, yaşadıkları zorluklara rağmen demokratik haklarını kullanmak için sandıklara akın etti.

Oy sayımının başlamasıyla birlikte sonuçlar da gelmeye başladı. İlk sonuçlar Anadolu Ajansı ve diğer haber ajansları tarafından yayınlanıyor. Partilerin oy oranları ve belediye başkanlığı yarışındaki durum yakından takip ediliyor.

Seçim sonuçlarının netleşmesiyle birlikte Türkiye'nin yerel yönetimleri önümüzdeki beş yıl boyunca görev yapacak isimler belirlenmiş olacak. Seçimlerin ardından siyasi partilerin ve adayların yapacağı açıklamalar da merakla bekleniyor.

Seçim sürecinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için güvenlik güçleri de geniş güvenlik önlemleri aldı. Sandıkların güvenliği sağlanırken, seçimlerin huzur içinde tamamlanması için çalışmalar yürütüldü.

TBMM Genel Kurulu'nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler sırasında, İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Tartışmanın fitilini ateşleyen, CHP milletvekillerinin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın konuşması esnasında 'hırsız' sloganları atması oldu.

AK Parti milletvekilleri, bu স্লোগানlara sert tepki gösterdi. Karşılıklı atışmaların dozu giderek arttı ve sözlü tartışma kısa sürede fiziksel kavgaya dönüştü. Vekiller birbirlerine yumruklarla saldırdı. Kavga sırasında bazı milletvekillerinin yaralandığı belirtildi.

Meclis Başkanı, yaşanan arbede üzerine görüşmelere ara verdi. Aranın ardından ortamın sakinleşmesiyle birlikte bütçe görüşmelerine devam edildi. Ancak gerginliğin tamamen dinmediği gözlendi. Taraflar, birbirlerini suçlamaya devam etti.

Kavganın ardından Meclis'te bir açıklama yapan CHP milletvekilleri, İçişleri Bakanı'nı ve AK Parti'yi yolsuzlukla suçladı. AK Parti milletvekilleri ise CHP'nin provokasyon yaptığını ve Meclis'in itibarını zedelediğini savundu.

Olayla ilgili soruşturma başlatılması bekleniyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na, İran ve İsrail arasındaki gerilimle ilgili bir tezkere sunuldu. Tezkere, bölgedeki gelişmelerin Türkiye'ye olası etkileri ve alınması gereken önlemleri kapsıyor. TBMM'ye sunulan bu tezkere, hükümete çeşitli yetkiler verilmesini amaçlıyor.

Tezkerenin içeriği henüz kamuoyuyla tam olarak paylaşılmamış olmakla birlikte, diplomatik, askeri ve ekonomik alanlarda çeşitli opsiyonları içerdiği tahmin ediliyor. Siyasi partilerin tezkereye nasıl bir yaklaşım sergileyeceği merakla bekleniyor. Özellikle muhalefet partilerinin tezkereye vereceği destek veya göstereceği muhalefet, tezkerenin TBMM'den geçip geçmeyeceğini belirleyecek.

Tezkere görüşmelerinin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda yapılması planlanıyor. Görüşmelerde, tezkere metni detaylı bir şekilde ele alınacak ve siyasi partilerin temsilcileri görüşlerini açıklayacak. TBMM'deki oylama sonucunda, tezkerenin kabul edilmesi halinde hükümet, İran ve İsrail arasındaki gerilimle ilgili olarak daha geniş yetkilere sahip olacak.

Türkiye'nin bu süreçteki tutumu, bölgedeki dengeler açısından büyük önem taşıyor. Tezkere, Türkiye'nin bölgedeki rolünü daha da belirginleştirebilir ve uluslararası arenadaki etkisini artırabilir.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, eski İstanbul Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Akın Gürlek hakkında çıkan haberlere ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığı ve Akın Gürlek'i itibarsızlaştırma amacı taşıdığı belirtildi.

İletişim Başkanlığı'nın açıklamasına göre, Akın Gürlek'in görev yaptığı dönemde aldığı kararların hukuki zeminde olduğu ve herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı vurgulandı. Ayrıca, Gürlek'in FETÖ ile mücadelede önemli görevler üstlendiği ve bu nedenle hedef alındığı ifade edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• “Bazı basın yayın organlarında yer alan, Sayın Akın Gürlek hakkında yapılan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.”
• “Söz konusu haberler, Sayın Gürlek’i itibarsızlaştırma amacı taşımaktadır.”
• “Sayın Gürlek, görev yaptığı dönemde hukuki zeminde kararlar almıştır.”
• “FETÖ ile mücadelede önemli görevler üstlenmiştir.”

İletişim Başkanlığı, kamuoyunu yanıltıcı haberlere itibar etmemeye çağırdı ve Akın Gürlek'e yönelik desteklerini yineledi.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Akın Gürlek hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu ve amacın Gürlek'i itibarsızlaştırmak olduğunu savunarak, kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmıştır.

Türk futbolunun tanınmış isimlerinden Sabri Uğur'un sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü bildirildi. Uzun yıllar futbol dünyasına hizmet etmiş olan Uğur'un rahatsızlığı, sevenlerini ve spor camiasını üzüntüye boğdu.

Sabri Uğur, futbolculuk kariyerinin ardından antrenörlük ve teknik direktörlük görevlerinde de bulunmuş, birçok futbolcunun yetişmesine katkı sağlamıştır. Özellikle genç yeteneklere verdiği destekle bilinen Uğur, Türk futboluna önemli hizmetlerde bulunmuştur.

Uğur'un sağlık durumuyla ilgili detaylı bir açıklama yapılmazken, tedavi sürecinin devam ettiği ve sevenlerinin dualarıyla iyileşme sürecinde olduğu belirtildi. Spor camiası ve sevenleri, Sabri Uğur'a acil şifalar dileyerek bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni etmektedir.

Sabri Uğur’un kariyeri boyunca sergilediği başarılar ve futbol dünyasına kattığı değerler, onu Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden biri yapmıştır. Bu nedenle, sağlık sorunları yaşadığı haberi, spor camiasında büyük bir üzüntüyle karşılanmıştır.

Sevenleri ve spor camiası, Sabri Uğur'un bir an önce sağlığına kavuşması için dualarını esirgememekte ve tedavi sürecinde yanında olduklarını belirtmektedir. Uğur'un iyileşme süreci yakından takip edilmektedir.