Galataport İstanbul, 14 Haziran'da başlayacak olan Galataport Jazz Festivali ile müzikseverlere unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Festival, yerli ve yabancı birçok ünlü caz sanatçısını ağırlayacak.

Festival kapsamında düzenlenecek konserler, Galataport'un eşsiz atmosferinde gerçekleşecek ve katılımcılara hem müzik ziyafeti hem de görsel bir şölen sunacak. Ziyaretçiler, gün boyunca çeşitli etkinliklere katılırken, akşamları da caz müziğinin keyfini çıkarabilecekler.

Galataport Jazz Festivali, caz müziğinin farklı tonlarını ve stillerini bir araya getirecek. Festival programı, genç yeteneklerden deneyimli ustalara kadar geniş bir yelpazede sanatçıyı kapsayacak.

Festivalin amacı, İstanbul'un kültürel hayatına katkıda bulunmak ve caz müziğini daha geniş kitlelere sevdirmek. Galataport, bu tür etkinliklerle İstanbul'un önemli bir kültür ve sanat merkezi olma vizyonunu destekliyor.

Festival boyunca, Galataport'un çeşitli mekanlarında caz performansları sergilenecek. Ayrıca, atölye çalışmaları, söyleşiler ve diğer yan etkinliklerle de festival zenginleştirilecek.

Galataport Jazz Festivali, İstanbul'da caz müziği tutkunları için kaçırılmaması gereken bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Festival, müzikseverlere unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor.

Muğla'nın Marmaris ilçesi açıklarında, 25 Kasım 2024 tarihinde saat 00:06'da 5.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 63.46 kilometre olarak ölçüldü. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 5.9 olarak revize etti.

Deprem, Marmaris başta olmak üzere çevre illerde de hissedildi. İlk belirlemelere göre herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı. Ancak, deprem sonrası vatandaşlar arasında panik yaşandı ve birçok kişi geceyi dışarıda geçirdi.

Uzmanlardan İlk Açıklamalar:

• Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: Ercan, depremin Kuzey Anadolu Kırığı ile ilgisi olmadığını, Girit-Rodas yayı üzerindeki gerginlikten kaynaklandığını belirtti. Ayrıca, bu büyüklükteki depremlerin normal olduğunu ve daha büyük bir deprem beklemediğini ifade etti.
• Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Ersoy, depremin beklenen bir olay olduğunu ve bölgedeki fay hatlarının aktif olduğunu vurguladı. Ayrıca, vatandaşları hasarlı binalardan uzak durmaları konusunda uyardı.

AFAD'ın Açıklaması:

AFAD, deprem sonrası yaptığı açıklamada, tüm ekiplerin teyakkuz halinde olduğunu ve gelişmelerin yakından takip edildiğini bildirdi. Ayrıca, vatandaşları sakin olmaya ve yetkililerin açıklamalarını dikkate almaya çağırdı.

Depremle ilgili gelişmeler yakından takip edilmektedir.

Dünyaca ünlü rock grubu Guns N' Roses, İstanbul'da verdiği konser öncesinde üzücü bir olay yaşadı. Grubun İtalyan hayranı Mattia Ahmet Minguzzi, konseri izlemek için geldiği İstanbul'da hayatını kaybetti. Guns N' Roses, bu acı olayı unutmayarak konserlerinde Minguzzi'yi andı.

Konserde sahneye yansıtılan görselde, "Mattia Ahmet Minguzzi, Always in our hearts" (Mattia Ahmet Minguzzi, Daima kalbimizde) ifadeleri yer aldı. Bu anlamlı jest, konseri izleyenler tarafından büyük bir duygu yoğunluğuyla karşılandı.

Mattia Ahmet Minguzzi'nin vefatı, Guns N' Roses hayranları arasında büyük üzüntüye yol açtı. Grubun bu anlamlı anması, Minguzzi'nin hatırasını yaşatma ve ailesine destek olma amacı taşıdı. Konser boyunca birçok hayran, sosyal medya platformlarında bu anmayı paylaşarak duygularını dile getirdi.

Guns N' Roses'ın İstanbul konseri, hem müzikseverlere unutulmaz anlar yaşattı hem de Mattia Ahmet Minguzzi'nin anısına yapılan saygı duruşuyla akıllarda kaldı.

Game of Thrones dizisinde rol alan İzlandalı oyuncu Hafthor Julius Bjornsson, Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan gemide yer aldı. Bjornsson, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Gazze'ye destek mesajı verdi.

Oyuncunun yer aldığı gemi, Gazze'ye temel ihtiyaç malzemeleri, tıbbi yardım ve gıda kolileri taşıyor. Bjornsson, yaptığı açıklamada, "Gazze'deki insanların yaşadığı zorluklara dikkat çekmek ve onlara yardım eli uzatmak için buradayım. Umarım bu yardım, ihtiyaç sahiplerine ulaşır ve bir nebze olsun acılarını dindirir" ifadelerini kullandı.

Yardım gemisi, uluslararası sularda ilerlerken, aktivistler ve gönüllüler de gemide bulunuyor. Geminin Gazze'ye ulaşmasıyla birlikte yardımların dağıtımına başlanacak.

Muğla'nın Marmaris ilçesi açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem, bölgede paniğe neden oldu. Depremin şiddeti, güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, deprem anında yaşanan sarsıntı açıkça görülüyor.

Deprem, Marmaris'e yaklaşık 22 kilometre uzaklıkta, Ege Denizi'nde meydana geldi. Yerin 10 kilometre derinliğinde gerçekleşen deprem, çevre illerde de hissedildi. Depremin ardından herhangi bir can kaybı veya yaralanma bildirilmedi.

Depremin güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri, sarsıntının boyutunu gözler önüne seriyor. Görüntülerde, binaların sallandığı, eşyaların yerinden oynadığı ve insanların panik içinde dışarı kaçıştığı görülüyor.

Deprem sonrası yetkililer, vatandaşları olası artçı sarsıntılara karşı uyardı. Ayrıca, hasar tespit çalışmalarının başlatıldığı belirtildi.

Deprem, Marmaris ve çevresinde kısa süreli bir paniğe neden olsa da, herhangi bir olumsuz durum yaşanmadı. Yetkililer, vatandaşların sakin olmasını ve gerekli önlemleri almasını tavsiye etti.

Cumhuriyet Gazetesi'nde Kemal Anadol'un yayımlanan yazısı, siyaset kulislerinde yeni bir kurultay tartışmasını tetikledi. Anadol'un yazısı, partide değişim isteyenlerin beklentilerini artırırken, mevcut yönetime yönelik eleştirilerin de yükselmesine neden oldu.

Yazıda, partinin mevcut durumu ve geleceği hakkında çeşitli değerlendirmeler yer alırken, özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde partinin izlemesi gereken stratejiler üzerinde duruluyor. Anadol, partinin daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için yeni ve kapsayıcı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Bu kapsamda, partide değişim isteyen bazı isimlerin, Anadol'un yazısını bir manifesto olarak gördüğü ve bu doğrultuda harekete geçmeye hazırlandığı belirtiliyor. Kulislerde, olağanüstü kurultay çağrısı yapılması ihtimali konuşulurken, mevcut yönetimin bu duruma nasıl yanıt vereceği merak konusu.

Yazının temel argümanları şunlardır:

• Partinin mevcut politikaları ve söylemleri, toplumun geniş kesimlerine hitap etmekte yetersiz kalıyor.
• Yerel seçimlerde başarı elde etmek için, partinin daha yenilikçi ve dinamik bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
• Parti içinde birlik ve beraberliğin sağlanması, ancak kapsayıcı bir yönetim anlayışıyla mümkün olabilir.

Anadol'un yazısının ardından, partinin önde gelen isimlerinden bazıları da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bazı isimler, Anadol'un görüşlerine destek verirken, bazıları ise mevcut yönetimin başarılı olduğunu ve herhangi bir değişikliğe gerek olmadığını savundu.

Sonuç olarak, Kemal Anadol'un yazısı, partideki mevcut tartışmaları daha da alevlendirmiş ve yeni bir kurultay ihtimalini gündeme getirmiştir. Önümüzdeki günlerde, partideki gelişmelerin yakından takip edilmesi bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. Uçum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve seçim barajı gibi konulara değinerek, MHP'nin politik duruşunu eleştirdi.

Uçum, 50+1 seçim sisteminin demokrasinin birikimi olduğunu ve bu sistemin korunması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, seçim barajının düşürülmesinin de ittifakları güçlendireceğini ifade etti.

MHP'nin tutumuna yönelik eleştirilerde bulunan Uçum, MHP'nin kendi konumunu koruma amacı güttüğünü ve bu nedenle 'ucuz' bir sözcülük yaptığını iddia etti. Uçum, MHP'nin Cumhur İttifakı içindeki rolüne ve politikalarına dair farklı görüşler olduğunu belirtti.

Uçum, açıklamalarında şunları kaydetti:

• 50+1, demokrasinin birikimidir ve korunmalıdır.
• Seçim barajının düşürülmesi ittifakları güçlendirir.
• MHP, kendi konumunu koruma amacıyla hareket ediyor.
• MHP'nin 'ucuz' sözcülük yaptığını düşünüyorum.

Uçum'un bu açıklamaları, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı ve Cumhur İttifakı içindeki dinamiklere dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Deniz Berktay'ın Kuzeyden Notlar köşesinde, Donald Trump'ın olası bir başkanlık seçimini kaybetmesi durumunda neler olabileceği tartışılıyor. Yazar, Trump'ın seçimleri kaybetmesi durumunda dahi siyasi arenadan kolay kolay silinmeyeceğini öngörüyor. Trump'ın destekçileri üzerindeki etkisi ve yarattığı siyasi kutuplaşma göz önüne alındığında, yenilgi sonrası senaryolar da önem kazanıyor.

Berktay, Trump'ın bir yandan seçim sonuçlarını kabul etmeyerek, diğer yandan da kendi medyasını kurarak etkisini sürdürmeye çalışabileceğini belirtiyor. Hatta, olası bir durumda Trump'ın kendi siyasi hareketini başlatarak, mevcut Cumhuriyetçi Parti'ye alternatif bir güç oluşturabileceği de değerlendiriliyor.

Köşe yazısında, Trump'ın seçimleri kaybetmesi halinde, hakkında açılan davalar ve mali sorunlar da ele alınıyor. Bu durumun Trump'ı daha da radikalleştirebileceği ve siyasi arenada daha agresif bir tutum sergilemesine yol açabileceği ifade ediliyor.

Olası Senaryolar:

• Trump'ın kendi medya imparatorluğunu kurması
• Yeni bir siyasi hareket başlatması
• Hakkındaki davalarla mücadele etmesi

Sonuç olarak, Trump'ın seçimleri kaybetse bile Amerikan siyasetinde uzun süre etkili olmaya devam edeceği vurgulanıyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ın, Özel Kalem kadrosunda görevlendirdiği kuzeni Fatih Yılmaz’ı, herhangi bir sınava tabi tutmadan önce müdür yardımcısı, ardından da müdür olarak ataması, üniversite camiasında tepkilere yol açtı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Murat Bakan, konuyu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) taşıyarak, atamanın usulsüz olduğunu ve nepotizm içerdiğini iddia etti.

Murat Bakan, yaptığı açıklamada, “Bu atama, liyakat ilkesinin açık bir ihlalidir ve akraba kayırmacılığının tipik bir örneğidir. Rektörün yetkisini kullanarak kuzenini bu göreve getirmesi, diğer tüm üniversite çalışanlarına yapılmış büyük bir haksızlıktır” dedi.

Bakan, konuyu ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine de taşıyacağını belirterek, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) bu iddiaları araştırması ve gerekli incelemeleri başlatması gerektiğini vurguladı.

Atama kararına ilişkin henüz Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nden veya Prof. Dr. Bayram Yılmaz’dan resmi bir açıklama yapılmadı.

İddialar ve Tepkiler:

• Rektörün, kuzenini usulsüz bir şekilde müdür olarak atadığı iddiası.
• Atamanın liyakat ilkesine aykırı olduğu ve akraba kayırmacılığı içerdiği yönündeki eleştiriler.
• CHP Milletvekili Murat Bakan’ın konuyu CİMER’e taşıması ve TBMM gündemine getireceğini açıklaması.
• YÖK’ün konuyla ilgili inceleme başlatması talebi.