Bursa'da yaşayan ve yakalandığı kanseri yenen Ali Asaf için babası sosyal medyadan bir çağrıda bulunmuştu. 'Fazla çevremiz yok' diyerek oğlunun mutluluğu için destek isteyen babanın çağrısına binlerce kişi karşılık verdi. Ali Asaf ve ailesiyle birlikte çok sayıda vatandaş, ellerinde balonlarla bir araya gelerek gökyüzüne balonlar bıraktı.

Baba sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, oğlunun kanseri yendiğini ve bu durumu kutlamak için bir etkinlik düzenlemek istediğini belirtmişti. Ancak çevrelerinin geniş olmadığını ifade ederek, duyarlı vatandaşlardan destek istemişti. Bu çağrı kısa sürede büyük yankı uyandırdı ve binlerce kişi etkinliğe katılmak için gönüllü oldu.

Etkinlik günü, Ali Asaf ve ailesi, kendilerine destek vermek için gelen binlerce kişiyle birlikte duygusal anlar yaşadı. Ellerinde rengarenk balonlarla toplanan kalabalık, hep birlikte balonları gökyüzüne bıraktı. Ali Asaf'ın mutluluğu ve yaşadığı sevinç, etkinliğe katılan herkesi duygulandırdı.

Bu anlamlı etkinlik, sosyal medyanın gücünü ve insanların birlik olduğunda neleri başarabileceğini bir kez daha gösterdi. Ali Asaf'ın kanseri yenmesi ve binlerce kişinin desteğiyle bu zaferin kutlanması, umut ve dayanışma örneği olarak hafızalara kazındı.

Etkinliğe katılanlar, Ali Asaf'a sağlıklı ve mutlu bir ömür dilediler. Aile, kendilerine destek olan herkese teşekkür etti.

Erzurum'un Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı Mahallesi'nde meydana gelen toprak kayması, bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin etti. Edinilen bilgilere göre, aşırı yağışlar nedeniyle zeminin kayması sonucu bazı evlerde maddi hasar meydana geldi.

Toprak kaymasının ardından bölgeye sevk edilen ekipler, hasar tespit çalışmalarına başladı. Yetkililer, vatandaşları olası yeni toprak kaymalarına karşı uyardı ve gerekli önlemlerin alınacağını belirtti.

Bağbaşı Mahallesi sakinleri, yaşanan olaydan dolayı büyük üzüntü duyduklarını ifade ettiler. Özellikle evlerinde hasar meydana gelen vatandaşlar, yetkililerden yardım beklediklerini dile getirdiler. Olayda herhangi bir can kaybı yaşanmaması sevindirici oldu.

Erzurum Valiliği, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, toprak kaymasının yaşandığı bölgede gerekli incelemelerin yapıldığını ve hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Ayrıca, mağdur olan vatandaşlara gerekli desteğin sağlanacağı belirtildi.

Olayın ardından yapılan ilk değerlendirmelerde:

• Aşırı yağışların toprak kaymasına neden olduğu belirlendi.
• Bazı evlerde çatlaklar ve çökmeler meydana geldi.
• Bölgede yaşayan vatandaşlar tedbir amaçlı olarak tahliye edildi.

Yetkililer, benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağını ve bölgedeki riskli alanların tespit edilerek güvenli hale getirileceğini ifade ettiler.

Elçin Demiröz'ün yazısı, sirenlerin mitolojik kökenlerinden başlayarak edebiyat ve sanattaki farklı temsillerini ele alıyor. Sirenler, Yunan mitolojisinde denizcileri şarkılarıyla cezbederek ölüme sürükleyen tehlikeli yaratıklar olarak tasvir edilir. Homeros'un Odysseia'sında Odysseus, sirenlerin şarkısından etkilenmemek için tayfalarını balmumuyla tıkar ve kendini direğe bağlatır. Bu, sirenlerin büyüsüne karşı koymanın bir sembolü olarak edebiyatta yerini alır.

Yazıda, sirenlerin zamanla farklı anlamlar kazandığı belirtiliyor. Başlangıçta tehlike ve ölüm sembolü olan sirenler, daha sonra cazibe, baştan çıkarma ve karşı konulmaz arzu gibi kavramlarla da ilişkilendirilmiştir. Edebiyat ve sanatta sirenler, hem korkutucu hem de çekici varlıklar olarak tasvir edilmeye devam eder.

Demiröz, sirenlerin edebiyattaki temsillerini incelerken, onların sadece denizcileri değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerindeki arzuları ve korkuları da temsil ettiğini vurguluyor. Sirenlerin şarkısı, bilinçaltımızın çağrısı, yasak olana duyulan özlem ve kontrolü kaybetme korkusu gibi temaları barındırır.

Yazıda ayrıca, sirenlerin günümüzdeki kültürel yansımalarına da değiniliyor. Sirenler, modern edebiyat, sinema ve müzikte hala popüler bir motif olarak karşımıza çıkıyor. Onların büyüsü, insanlığın temel dürtülerini ve arzularını anlamak için bir araç olarak kullanılmaya devam ediyor.

Sonuç olarak, Elçin Demiröz'ün yazısı, sirenlerin mitolojik kökenlerinden günümüzdeki kültürel yansımalarına kadar uzanan geniş bir perspektif sunuyor. Sirenler, sadece mitolojik yaratıklar değil, aynı zamanda insan ruhunun karmaşıklığını ve arzularının gücünü sembolize eden edebi figürler olarak da değerlendiriliyor.

Türkiye'de kadastro davaları, uzun yıllardır devam eden ve çözümü zor meseleler arasında yer alıyor. Bu kronikleşmiş sorun, mülkiyet hakları, arazi anlaşmazlıkları ve hukuk sistemi üzerindeki yük gibi çeşitli açılardan önemli etkilere sahip. Kadastro davalarındaki sorunların çözümü için yeni bir dönem başlatılması hedefleniyor.

Kadastro, bir ülkenin topraklarının sınırlarının belirlenmesi ve haritalandırılması işlemidir. Bu işlem, mülkiyet haklarının tescili ve arazi kullanımının planlanması için büyük önem taşır. Ancak, Türkiye'de kadastro çalışmalarının tamamlanmamış olması ve mevcut kadastro kayıtlarındaki hatalar, sık sık davalara yol açmaktadır. Bu davalar, mahkemelerin iş yükünü artırmakta, mülkiyet haklarının belirsizliğine neden olmakta ve ekonomik gelişmeyi olumsuz etkilemektedir.

Kadastro davalarının temel nedenleri arasında şunlar yer almaktadır:

• Kadastro çalışmalarının yetersizliği: Türkiye'nin bazı bölgelerinde kadastro çalışmaları henüz tamamlanmamıştır. Bu durum, mülkiyet haklarının belirlenmesini zorlaştırmakta ve anlaşmazlıklara yol açmaktadır.
• Kadastro kayıtlarındaki hatalar: Mevcut kadastro kayıtlarında, ölçüm hataları, sınır anlaşmazlıkları ve mülkiyet bilgilerindeki eksiklikler gibi çeşitli hatalar bulunmaktadır. Bu hatalar, davaların açılmasına neden olmaktadır.
• Miras yoluyla intikal eden araziler: Miras yoluyla parçalanan arazilerin sınırlarının belirlenmesi ve mülkiyet haklarının paylaşılması, sık sık anlaşmazlıklara yol açmaktadır.
• Geçmişten gelen uygulamalar: Tapu ve kadastro işlemlerindeki geçmişten gelen hatalı uygulamalar ve mevzuat eksiklikleri de davaların artmasına neden olmaktadır.

Kadastro davalarının çözümü için çeşitli çözüm önerileri masaya yatırılmıştır. Bu öneriler arasında, kadastro çalışmalarının hızlandırılması, kadastro kayıtlarının güncellenmesi, alternatif çözüm yöntemlerinin kullanılması ve mevzuatın iyileştirilmesi yer almaktadır. Bu çalışmaların hayata geçirilmesiyle, kadastro davalarının sayısının azaltılması ve mülkiyet haklarının daha güvenli hale getirilmesi hedeflenmektedir.

2024 yılı Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte emeklilerin bayram ikramiyesi beklentisi arttı. Emekli bayram ikramiyesinin ne zaman yatırılacağı ve ne kadar olacağı en çok merak edilen konuların başında geliyor.

2024 Kurban Bayramı İkramiyesi Ne Zaman Yatacak?

2024 yılında Kurban Bayramı 16 Haziran Pazar günü başlayacak ve 19 Haziran Çarşamba günü sona erecek. Bayram ikramiyelerinin genellikle bayramdan önceki haftanın son günlerinde yatırılması bekleniyor. Bu durumda, 2024 Kurban Bayramı ikramiyesinin 10-14 Haziran tarihleri arasında emeklilerin hesaplarına yatırılması öngörülüyor. Ancak, henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Konuyla ilgili resmi açıklama yapıldığında detaylar netleşecektir.

2024 Kurban Bayramı İkramiyesi Ne Kadar?

2024 yılında emekli bayram ikramiyesi 3.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu miktar, Ramazan Bayramı'nda da aynı şekilde ödenmişti. Kurban Bayramı'nda da emekliler 3.000 TL ikramiye alacaklar.

Emekli İkramiyesi Ödeme Takvimi Nasıl İşliyor?

• Emekli ikramiyeleri, genellikle tahsis numarasına göre belirlenen bir takvim doğrultusunda ödenir.
• Ödemeler, genellikle banka hesaplarına veya PTT şubeleri aracılığıyla yapılır.
• Emeklilerin, ödeme tarihlerini ve yöntemlerini takip etmeleri önemlidir.

2025 Emekli Bayram İkramiyesi Beklentileri

2025 yılındaki emekli bayram ikramiyelerinin ne kadar olacağı henüz bilinmiyor. Ancak, enflasyon oranları ve ekonomik koşullar dikkate alınarak bir güncelleme yapılması bekleniyor. Emekliler, 2025 yılında daha yüksek bir ikramiye almayı umut ediyorlar.

Arda Turan, Eyüpspor'daki teknik direktörlük görevinden ayrıldığını duyurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden bir veda mesajı yayınlayan Turan, kulübe ve taraftarlara teşekkürlerini iletti. Turan'ın ayrılık kararı, spor camiasında sürpriz olarak karşılandı.

Arda Turan mesajında, Eyüpspor'da geçirdiği süre boyunca edindiği deneyimlerin kariyerinde önemli bir yer tutacağını belirtti. Takıma ve kulübe olan bağlılığını vurgulayan Turan, gelecekteki hedefleri doğrultusunda yeni bir sayfa açma kararı aldığını ifade etti.

Eyüpspor yönetimi de Arda Turan'ın ayrılığıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, Turan'a kulübe yaptığı katkılardan dolayı teşekkür edildi ve kariyerinde başarılar dilendi. Yönetim, yeni teknik direktör arayışlarına başladığını duyurdu.

Arda Turan'ın Eyüpspor'dan ayrılmasının ardından, futbol kariyerine nasıl devam edeceği merak konusu oldu. Bazı spor yorumcuları, Turan'ın yurt dışında teknik direktörlük yapabileceğini veya farklı bir kulüpte görev alabileceğini öne sürüyor.

Arda Turan'ın Eyüpspor performansı genel olarak başarılı bulunuyordu. Takımı Süper Lig'e çıkarma hedefiyle göreve başlayan Turan, takımın oyun sistemini geliştirme ve genç oyunculara şans verme konularında önemli adımlar atmıştı.

Fatih Altaylı, iktidarın uzun yıllar boyunca iş verdiği, kendisine yakın olan firmaları dahi gözden çıkarmakta bir sakınca görmediğini ifade etti. Altaylı, bu durumun iktidarın değişen ekonomik ve politik stratejileriyle ilişkili olabileceğine dikkat çekti.

Altaylı'nın değerlendirmesine göre, iktidarın bu tutumu, daha önce desteklenen şirketlerin mevcut ekonomik koşullar altında yetersiz kalması veya farklı siyasi önceliklerin ortaya çıkması gibi çeşitli nedenlere dayanabilir. Bu durum, söz konusu şirketler için ciddi sonuçlar doğururken, genel ekonomik ve siyasi dengeleri de etkileyebilecek potansiyele sahip.

Altaylı, bu tür gelişmelerin, iktidarın gelecekteki politikaları ve iş dünyasıyla ilişkileri açısından önemli ipuçları taşıdığını vurguladı. Ayrıca, bu durumun, diğer şirketler için de bir uyarı niteliğinde olduğunu ve dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Altaylı'nın açıklamaları, Türkiye'deki iş dünyası ve siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Bu iddiaların detayları ve olası sonuçları, önümüzdeki günlerde daha da netleşebilir.

Polonya Ekstraklasa takımlarından Gornik Zabrze, 39 yaşındaki tecrübeli futbolcu Lucas Podolski ile yeni bir sözleşme imzaladı. Kulüp, Podolski'nin sözleşmesinin 30 Haziran 2025'e kadar uzatıldığını duyurdu.

Gornik Zabrze, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Poldi kalıyor! Lucas Podolski, Gornik'te kalıcı olarak kalacak! Yeni sözleşme 30 Haziran 2025'e kadar geçerli olacak." ifadelerine yer verdi. Podolski de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla sözleşme yenilemesini taraftarlara duyurdu.

2021 yazında Antalyaspor'dan Gornik Zabrze'ye transfer olan Podolski, Polonya ekibinde 83 maçta forma giydi ve 17 gol, 14 asistlik performans sergiledi. Kariyerinde Köln, Bayern Münih, Arsenal, Inter, Galatasaray ve Vissel Kobe gibi önemli kulüplerde de forma giyen Podolski, futbol kariyerine Gornik Zabrze'de devam edecek.

Podolski'nin kariyerindeki önemli başarılar şunlardır:

• Almanya Milli Takımı ile 2014 Dünya Kupası şampiyonluğu
• Galatasaray ile Süper Lig şampiyonluğu
• Bayern Münih ile Bundesliga şampiyonluğu

Yeni sözleşme ile Podolski, futbol kariyerini doğduğu topraklarda sürdürme ve Gornik Zabrze'ye katkıda bulunma fırsatı bulacak.

Şiddet mağduru Meral Zordağ, yaşadığı şiddete karşı yaptığı 16 suç duyurusunun sonuçsuz kalması üzerine Ankara’da bir karakol önünde oturma eylemine başladı. Zordağ, eyleminin ilk gününde polis tarafından karakol önünden uzaklaştırıldı.

Meral Zordağ, uzun süredir şiddet gördüğünü ve bu konuda yetkililere başvurduğunu ancak herhangi bir sonuç alamadığını belirtti. Bu nedenle, sesini duyurmak ve adaletin sağlanmasını talep etmek amacıyla karakol önünde oturma eylemi başlattı.

Eyleminin ilk saatlerinde polis ekipleri, Zordağ'ı karakol önünden uzaklaştırdı. Zordağ'ın bu duruma tepki gösterdiği ve yaşadığı mağduriyeti dile getirmeye devam ettiği belirtildi. Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Meral Zordağ'ın açıklamaları özetle şöyle:

• Defalarca şiddete maruz kaldım.
• 16 suç duyurusunda bulundum, sonuç alamadım.
• Adaletin sağlanması için buradayım.

Olayın ardından Zordağ'ın avukatları aracılığıyla hukuki süreci takip edeceği öğrenildi. Kamuoyunun dikkatini çekmeyi amaçlayan bu eylemin, yetkililer tarafından dikkate alınıp alınmayacağı merak konusu.