Milli futbolcu Merih Demiral, futbol kariyerine başlama hikayesini ve Fenerbahçe'ye olan hayranlığını dile getirdi. Demiral, futbola ilk başladığı yıllarda Fenerbahçe'ye olan tutkusunu ve sarı-lacivertli forma için duyduğu heyecanı anlattı.

Demiral, röportajında Fenerbahçe'ye transfer olma hayalleri kurduğunu ve bir gün o formayı giymek için sabırsızlandığını belirtti. Özellikle genç yaşlarda Fenerbahçe maçlarını izlerken yaşadığı heyecanı ve tribünlerdeki atmosferi unutamadığını ifade etti. "Heyecandan bayılacak gibiydim" sözleriyle, Fenerbahçe'ye olan bağlılığını vurguladı.

Profesyonel futbol kariyerinde farklı takımlarda forma giyen Demiral, her zaman Fenerbahçe'ye olan sevgisini koruduğunu ve gelecekte bir gün sarı-lacivertli formayı giymenin kendisi için büyük bir onur olacağını söyledi. Milli futbolcu, Türk futboluna hizmet etmeye devam edeceğini ve gençlere örnek olmak için çabalayacağını da sözlerine ekledi.

Demiral'ın bu açıklamaları, Fenerbahçe taraftarları arasında büyük yankı uyandırdı. Taraftarlar, sosyal medyada Demiral'a destek mesajları göndererek, onu gelecekte Fenerbahçe'de görmek istediklerini dile getirdiler.

İstanbul'da bir iş insanı, silahlı saldırıya uğradı. Olay, Şişli'de meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler, iş insanının bulunduğu araca kurşun yağdırdı. Saldırı sonucunda iş insanı yaralandı.

Olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı iş insanı, ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Polis, saldırganların yakalanması için geniş çaplı operasyon başlattı.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırganlardan birinin mini etekli olduğu belirtildi. Bu detay, soruşturmayı yürüten ekiplerin dikkatini çekti. Polis, saldırının nedenini ve faillerini tespit etmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Soruşturma kapsamında güvenlik kameraları inceleniyor ve tanıkların ifadeleri alınıyor. Saldırının planlı bir eylem olup olmadığı araştırılıyor. Olayla ilgili detaylar netleştikçe kamuoyuyla paylaşılacak.

Saldırının ardından bölgede güvenlik önlemleri artırıldı. Polis, benzer olayların yaşanmaması için teyakkuza geçti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış Antlaşması'nın 94. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erdoğan mesajında, Lozan Barış Antlaşması'nın, Kurtuluş Savaşı'nın ardından kazanılan diplomatik bir zafer olduğunu belirtti.

Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi: 'Lozan Barış Antlaşması, yeni kurulan devletimizin tapu senedi niteliğindedir. Türkiye Cumhuriyeti, bu antlaşmayla birlikte uluslararası alanda hak ettiği yeri almıştır. Lozan, ülkemizin bağımsızlığının ve egemenliğinin tescilidir.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Lozan'da elde ettiği kazanımları koruyacağını ve daha da ileriye taşıyacağını vurguladı. Ayrıca, bölgedeki barış ve istikrara katkı sağlamaya devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan'ın Lozan açıklaması, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Birçok siyasetçi, Erdoğan'ın açıklamalarına destek verdi. Lozan Barış Antlaşması'nın Türkiye için önemine vurgu yapıldı.

Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan kentinde imzalandı. Antlaşma, Türkiye'nin sınırlarını ve egemenlik haklarını belirledi. Türkiye, bu antlaşmayla birlikte uluslararası alanda tanınan bir devlet oldu.

Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Ali Özgentürk, 77 yaşında hayatını kaybetti. Özgentürk için İstanbul'da cenaze töreni düzenlendi. Törene, ailesi, sevenleri ve birçok ünlü isim katıldı. Özgentürk'ün cenazesi, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verilmek üzere memleketi Tekirdağ'a gönderildi.

Ali Özgentürk, 1947 yılında İstanbul'da doğdu. Sinema hayatına asistan olarak başladıktan sonra, 1974 yılında ilk uzun metrajlı filmi 'Yatık Emine'yi yönetti. Ardından 'Hazal', 'At Gözlüğü', 'Bekçi', 'Su Da Yanar' gibi birçok başarılı filme imza attı. Özgentürk, filmlerinde genellikle toplumsal sorunları ve insan ilişkilerini ele aldı.

Özgentürk'ün vefatı, Türk sinema camiasında büyük üzüntü yarattı. Birçok ünlü isim, sosyal medya hesaplarından taziye mesajları yayınladı. Ali Özgentürk, Türk sinemasına yaptığı katkılarla her zaman hatırlanacaktır.

Özgentürk'ün cenazesi, Tekirdağ'daki aile kabristanına defnedildi.

• Doğum Yeri: İstanbul
• Ölüm Yaşı: 77
• Mesleği: Yönetmen
• Defnedildiği Yer: Tekirdağ Aile Kabristanı

Türkiye Kültür Yolu Festivali, Manisa'da başladı. Festivalin açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldı. Bakan Ersoy, Manisa'nın tarihi ve kültürel zenginliğine vurgu yaparak, şehrin medeniyetler sofrasından heybesini doldurmuş bir şehir olduğunu belirtti.

Festival kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Bu etkinlikler arasında konserler, tiyatro gösterileri, sergiler ve söyleşiler yer alıyor. Manisa'nın tarihi ve kültürel mekanları da festival boyunca ziyaretçilere açık olacak.

Bakan Ersoy, festivalin Manisa'nın tanıtımına büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, festivalin şehir ekonomisine de olumlu etkileri olacağını belirtti.

Festivalin açılışında konuşan Bakan Ersoy, “Manisa, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması ve farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmasıyla zengin bir kültürel mirasa sahip. Bu festival, Manisa'nın bu zenginliğini tüm Türkiye'ye ve dünyaya tanıtma fırsatı sunuyor” dedi.

Festival boyunca, Manisa'nın yöresel lezzetleri de tanıtılacak. Ziyaretçiler, Manisa'ya özgü yemekleri tatma fırsatı bulacaklar. Festival, Manisa'nın kültürel ve turistik potansiyelini ortaya çıkarma hedefiyle düzenleniyor.

Festivalde öne çıkan etkinlikler:

• Konserler
• Tiyatro Gösterileri
• Sergiler
• Söyleşiler
• Yöresel Lezzetler Tadımı

Bakan Ersoy, tüm vatandaşları Manisa'ya davet ederek, festivalin coşkusunu birlikte yaşamaya çağırdı. Festival, Manisa'nın tarihi ve kültürel mirasını kutlamak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenleniyor.

Muğla'da yaşanan olayda, velayet hakkı annede olan bir çocuğun, babası ile olan görüşme saatine 43 dakika gecikmeyle götürülmesi üzerine anne hakkında dava açıldı. Mahkeme, annenin 'çocuğu kaçırmak ve alıkoymak' suçunu işlediğine hükmederek hapis cezası verdi. Annenin avukatı karara itiraz etti ancak itiraz reddedildi ve anne cezaevine gönderildi.

Olay, Muğla'da yaşayan ve soyadı açıklanmayan İ.E. isimli annenin, velayetindeki kızını babasıyla olan kişisel ilişki kurma süresinde, kararlaştırılan saatten 43 dakika sonra teslim etmesiyle başladı. Baba, bu durumu tutanak altına aldırarak anneden şikayetçi oldu. Şikayet üzerine İ.E. hakkında 'çocuğu kaçırmak ve alıkoymak' suçundan dava açıldı.

Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, mahkeme İ.E.'yi suçlu bularak hapis cezasına çarptırdı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay'a gitti. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı. Onama kararının ardından İ.E., polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak cezaevine teslim edildi. Avukatı aracılığıyla yeniden itirazda bulunulduğu, ancak sonuç alınamadığı belirtildi.

Annenin avukatı, müvekkilinin çocuğu babasıyla görüştürmeme gibi bir niyetinin olmadığını, sadece 43 dakikalık bir gecikme yaşandığını ve bu durumun 'çocuk kaçırma ve alıkoyma' suçu kapsamına girmemesi gerektiğini savundu. Avukat, kararın hukuka aykırı olduğunu ve müvekkilinin mağdur edildiğini ifade etti.

Olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Birçok kişi, 43 dakikalık bir gecikme nedeniyle annenin cezaevine girmesinin orantısız bir ceza olduğunu savundu ve kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

İspanyol basınında Arda Güler'in Real Madrid'deki yükselen performansı geniş yankı buldu. Genç oyuncu için 'Türk İncisi' benzetmesi yapılırken, Real Madrid'deki geleceği parlak olarak değerlendirildi.

Marca Gazetesi: Arda Güler'in son maçlardaki performansı, teknik direktör Carlo Ancelotti'nin dikkatini çekti. Ancelotti'nin, Güler'i daha fazla süre vermeyi planladığı belirtildi. Gazete, Güler'in antrenmanlardaki azmi ve yeteneğiyle takım arkadaşlarını da etkilediğini vurguladı.

AS Gazetesi: Arda Güler, Real Madrid'in gelecekteki yıldızlarından biri olarak gösteriliyor. Gazete, Güler'in özellikle dar alandaki top kontrolü ve isabetli şutlarıyla öne çıktığını belirtti. Ayrıca, Güler'in Real Madrid'in oyun sistemine hızla adapte olduğu ifade edildi.

El Mundo Deportivo: Arda Güler'in performansı, Real Madrid taraftarlarını heyecanlandırıyor. Gazete, Güler'in genç yaşına rağmen sahada gösterdiği olgunluk ve özgüvenin takdir topladığını yazdı. Ayrıca, Güler'in Real Madrid'in hücum hattına farklı bir boyut kazandırdığı belirtildi.

Sport Gazetesi: Arda Güler, 'Türk İncisi' olarak nitelendiriliyor. Gazete, Güler'in yeteneği ve potansiyeliyle Avrupa futboluna damga vurabileceğini ifade etti. Ayrıca, Güler'in Real Madrid'deki geleceği için umutlu olduklarını belirttiler.

Özetle, İspanyol basını Arda Güler'in Real Madrid'deki performansından oldukça memnun ve geleceği için umutlu. Genç oyuncunun, Real Madrid'in önemli oyuncularından biri olabileceği yorumları yapılıyor.

İstanbul'da yaşayan bir kadın, annesinden kendisine hatıra kalan kolyeyi yanlışlıkla çöpe attı. Olay, kadının kolyeyi çıkardıktan sonra sehpanın üzerine bırakması ve sehpayı temizlerken kolyenin de farkında olmadan çöpe gitmesiyle yaşandı. Durumu fark eden aile büyük bir üzüntü yaşadı. Kolyenin manevi değeri çok yüksek olduğu için hemen harekete geçtiler.

Aile, ilk olarak belediye yetkilileriyle iletişime geçti ve durumu anlattı. Yetkililer, kolyenin atıldığı bölgedeki çöpleri ayrıştırma tesisine yönlendirdi. Tesis çalışanları, ailenin de yardımıyla yaklaşık 7 ton çöpün içerisinde kolyeyi aramaya başladı. Titiz bir çalışma sonucunda, kolye çöplerin arasında bulundu. Kolyenin bulunması ailede büyük bir sevinç yarattı.

Kadın, kolyeyi bulmalarına yardım eden belediye yetkililerine ve tesis çalışanlarına teşekkür etti. Annesinden kalan bu değerli hatıranın kaybolmasının kendisini çok üzdüğünü, ancak ekiplerin yardımıyla yeniden sahip olduğu için çok mutlu olduğunu ifade etti. Olay, hem yerel basında hem de sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.

Belediye yetkilileri, bu tür olayların yaşanmaması için vatandaşları daha dikkatli olmaya davet etti. Özellikle değerli eşyaların güvenli bir yerde saklanması ve çöpe atılmadan önce kontrol edilmesi gerektiği vurgulandı.

Diyarbakır'ın Çınar ilçesi ve Mardin'in Mazıdağı ilçesi arasındaki kırsal alanda meydana gelen yangında can kaybı 11'e yükseldi. Yangın, perşembe gecesi saat 22.15 sıralarında başladı ve hızla yayıldı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Yangın, yerleşim yerlerine de sıçradı ve büyük çaplı hasara yol açtı.

Diyarbakır'da 5, Mardin'de ise 6 kişi hayatını kaybetti. Yaralı sayısı ise 78 olarak açıklandı. Yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu belirtiliyor. Yangının çıkış nedeni henüz resmi olarak açıklanmazken, köylüler elektrik direklerinden kaynaklandığını iddia ediyor.

Adalet Bakanlığı, yangınla ilgili soruşturma başlattı. Diyarbakır ve Mardin Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, bilirkişi heyeti oluşturularak yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışmalar yürütülüyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da yangının nedenini araştırmak üzere uzman bir ekip görevlendirdi. Bakanlık yetkilileri, yangın bölgesinde incelemelerde bulunarak, yangının elektrik hatlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştıracak.

Yangından etkilenen köylerde yaşayanlar, yetkililerden yardım bekliyor. Evleri ve hayvanları yanan köylüler, geçim kaynaklarını kaybettiklerini belirtiyor. Devletin, yangınzedelere yönelik acil yardım çalışmaları başlatması bekleniyor.

Yangınla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Soruşturma sonuçları ve yetkililerin açıklamaları merakla bekleniyor.