Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın davet usulüyle verdiği ihalelerden sadece dördünün toplam bedeli 28 milyar TL'yi aştı. İhalelerin 7 yılda aynı şirketlere verilmesi dikkat çekti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın son yıllarda gerçekleştirdiği davet usulü ihaleler tartışma konusu olmaya devam ediyor. Son olarak, bakanlığın sadece dört şirkete davet usulüyle verdiği ihalelerin toplam bedelinin 7 yılda 28 milyar TL’yi aştığı ortaya çıktı. Bu durum, kamuoyunda ihale süreçlerinin şeffaflığı ve rekabet ortamı konusundaki endişeleri artırdı.
İhalelerin hangi şirketlere verildiği ve bu şirketlerin hangi kriterlere göre seçildiği de merak konusu. Söz konusu ihalelerin genellikle büyük altyapı projelerini kapsadığı belirtiliyor. Bakanlık yetkilileri, davet usulü ihalelerin aciliyet gerektiren durumlarda veya teknik uzmanlık gerektiren özel projelerde tercih edildiğini savunuyor.
Ancak, muhalefet partileri ve bazı sivil toplum kuruluşları, davet usulü ihalelerin rekabeti engellediğini ve kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını zora soktuğunu iddia ediyor. Bu tür ihalelerde şeffaflığın sağlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. İhalelerin aynı şirketlere verilmesi ise ayrıca tartışma yaratıyor.
İhale süreçlerinin daha şeffaf ve rekabetçi hale getirilmesi için yasal düzenlemeler yapılması gerektiği belirtiliyor. Kamu İhale Kanunu'nda değişiklikler yapılarak davet usulü ihalelerin kapsamının daraltılması ve istisnai durumların net bir şekilde belirlenmesi talep ediliyor.
Söz konusu 28 milyar TL’lik ihalelerin detayları ve şirketlerin kimlikleri kamuoyu ile paylaşılmadığı için eleştiriliyor. Bakanlığın bu konuda daha şeffaf davranması ve ihalelerin gerekçelerini detaylı bir şekilde açıklaması bekleniyor.
Bu durum, Türkiye'deki kamu ihale sisteminin daha adil ve şeffaf bir şekilde işlemesi için atılması gereken adımların önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kamuoyunun beklentisi, ihalelerin rekabetçi bir ortamda yapılması ve kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasıdır.