Yeni bir araştırmaya göre, son 35 yılda yaşanan küresel ısınmanın üçte ikisinden en zengin yüzde 10'luk kesim sorumlu tutuluyor.

Yeni yayımlanan bir araştırma, 1990 ile 2015 yılları arasındaki küresel ısınmanın yaklaşık üçte ikisinden dünyanın en zengin %10'luk kesiminin sorumlu olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, iklim değişikliğinin eşitsiz etkilerini ve sorumluluklarını vurguluyor.
Araştırmaya göre, en yoksul %50'lik kesimin küresel karbon bütçesine katkısı ise yalnızca %13 seviyesinde. Bu bulgu, iklim krizinin çözümünde gelir eşitsizliğinin ve tüketim alışkanlıklarının önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
Çalışmada, farklı gelir gruplarının tüketim alışkanlıkları ve yaşam tarzları analiz edilerek karbon ayak izleri hesaplandı. Ulaşım, enerji tüketimi, gıda tercihleri gibi faktörlerin, farklı gelir gruplarının karbon emisyonlarına etkileri detaylı bir şekilde incelendi.
Araştırmacılar, iklim değişikliğiyle mücadelede daha adil ve etkili politikaların geliştirilmesi için bu tür detaylı analizlerin önemine dikkat çekiyorlar. Özellikle, yüksek gelirli kesimlerin tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik teşvikler ve düzenlemelerin, küresel ısınmanın yavaşlatılmasında kritik bir rol oynayabileceği belirtiliyor.
Rapor, iklim değişikliğinin sadece çevresel bir sorun olmadığını, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutları da olan karmaşık bir sorun olduğunu vurguluyor. İklim politikalarının, gelir eşitsizliğini de göz önünde bulundurarak tasarlanması gerektiği belirtiliyor.
- En zengin %10'luk kesim, küresel ısınmanın üçte ikisinden sorumlu.
- En yoksul %50'lik kesimin karbon bütçesine katkısı sadece %13.
- İklim politikaları gelir eşitsizliğini de göz önünde bulundurmalı.