Yeni bir araştırma, son 35 yılda meydana gelen küresel ısınmanın üçte ikisinden en zengin yüzde 10'luk kesimin sorumlu olduğunu ortaya koydu.

Yeni bir araştırma, küresel ısınmanın sorumluluğunda gelir eşitsizliğinin büyük bir rol oynadığını gösteriyor. 1990 ile 2015 yılları arasındaki küresel ısınmanın yaklaşık üçte ikisinden (%66) en zengin yüzde 10'luk kesimin sorumlu olduğu belirtiliyor.
Oxfam ve Stockholm Çevre Enstitüsü tarafından yapılan araştırma, bu durumun iklim değişikliğiyle mücadelede daha adil politikaların gerekliliğini vurguluyor. Araştırmaya göre, en yoksul yüzde 50'lik kesimin küresel karbon emisyonlarına katkısı ise yalnızca yüzde 13.
Çalışma, tüketim alışkanlıklarının iklim üzerindeki etkisini inceliyor ve yüksek gelirli bireylerin lüks tüketimlerinin, özellikle de sık uçak seyahatleri ve büyük enerji tüketen evlerde yaşamanın, karbon ayak izini önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkili olmak için hükümetlerin zenginlerin tüketim alışkanlıklarını hedef alması gerektiğini savunuyor. Bu, karbon vergileri, lüks tüketim vergileri ve enerji verimliliği standartları gibi politikalarla mümkün olabilir.
Eşitsizliğin azaltılması, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Daha adil bir gelir dağılımı, hem emisyonların azaltılmasına yardımcı olabilir hem de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en savunmasız olanların korunmasına katkıda bulunabilir.
Araştırma, iklim değişikliğiyle mücadelede bireysel sorumluluğun yanı sıra, sistemik değişikliklerin de önemini vurguluyor. Sadece bireylerin tüketim alışkanlıklarını değiştirmesi yeterli değil, aynı zamanda hükümetlerin ve şirketlerin de daha sürdürülebilir politikalar izlemesi gerekiyor.