Türkiye'deki mühendislik ücretleri, son dönemde yaşanan gelişmelerle Çin ve Hindistan gibi ülkeleri geride bırakarak önemli bir seviyeye ulaştı.

Odatv'nin derlediği bilgilere göre, bu durumun temel nedenleri arasında Türkiye'deki enflasyonist baskılar ve artan yaşam maliyetleri yer alıyor. Mühendislerin geçim standartlarını koruyabilmek adına talep ettikleri ücretler, uluslararası rekabette farklı bir konuma gelinmesine yol açtı.

Özellikle son yıllarda Türkiye'de mühendislik alanında yaşanan beyin göçü de bu ücret artışlarında etkili oldu. Kalifiye mühendislerin yurt dışına yönelmesi, iç piyasada rekabeti artırarak ücretlerin yükselmesine neden oldu.

Mühendislik ücretlerindeki bu artışın, Türkiye'deki projelerin maliyetlerini de etkileyebileceği belirtiliyor. Ancak, uzmanlar, nitelikli mühendislerin Türkiye'de kalmasını sağlamak ve sektörün gelişimini sürdürmek adına bu ücret seviyelerinin korunmasının önemli olduğunu vurguluyor.

Bu durum, Türkiye'nin mühendislik alanındaki rekabet gücünü artırma potansiyeli taşırken, aynı zamanda maliyet yönetimi konusunda da dikkatli olunması gerektiğine işaret ediyor.

İngiltere Premier Lig'de (EPL) Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli kulüpler ile Amerikalı yatırımcıların sahibi olduğu kulüpler arasındaki rekabet dikkat çekiyor. Newcastle United ve Manchester City gibi kulüpler Körfez ülkelerinden sağlanan finansmanla güçlenirken, Arsenal, Manchester United, Liverpool ve Chelsea gibi köklü kulüpler Amerikalı sahipleri tarafından yönetiliyor.

Suudi Arabistan ve BAE Etkisi:

• Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) tarafından satın alınan Newcastle United, transfer harcamalarıyla dikkat çekiyor.
• BAE merkezli City Football Group'un sahibi olduğu Manchester City, son yıllarda ligde büyük başarılar elde etti.

Amerikalı Sahipler ve Kulüpler:

• Arsenal (Stan Kroenke), Manchester United (Glazer Ailesi), Liverpool (Fenway Sports Group) ve Chelsea (Todd Boehly) gibi kulüpler Amerikalı yatırımcılar tarafından yönetiliyor.
• Bu kulüplerin sahipleri, kulüplerin sportif başarıları ve finansal sürdürülebilirliği arasındaki dengeyi gözetmeye çalışıyor.

Finansal Fair Play ve Rekabet:

EPL'deki bu durum, kulüpler arasındaki rekabeti artırırken, Finansal Fair Play (FFP) kurallarının uygulanması da önem kazanıyor. Bazı kulüpler, FFP kurallarını ihlal etmekle suçlanırken, diğerleri ise bu kurallara uygun hareket etmeye özen gösteriyor.

Premier Lig'deki bu rekabetin gelecekte nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor. Körfez ülkelerinin ve Amerikalı yatırımcıların futbola olan ilgisi, ligin dinamiklerini önemli ölçüde etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Zafer Partisi hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Zafer Partisi hakkında başlatılan soruşturma, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216. maddesinde düzenlenen 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçunu düzenleyen hükmü kapsamında açılmıştır” dedi.

Soruşturmanın, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın çeşitli açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları üzerine başlatıldığı belirtildi. Bakan Tunç, açıklamasında, “Hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince, her türlü nefret söylemi ve ayrımcılığa karşı sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediyoruz. Bu türden provokatif eylemlere asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanlığı yetkilileri, soruşturmanın titizlikle yürütüleceğini ve delillerin toplanmasının ardından gerekli yasal işlemlerin yapılacağını bildirdi. Soruşturmanın, ifade özgürlüğü sınırları çerçevesinde yürütüleceği ve adil bir şekilde sonuçlandırılacağı vurgulandı.

Zafer Partisi'nden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, konunun yakından takip edildiği öğrenildi.

Soruşturma, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve farklı kesimlerden çeşitli yorumlar geldi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) milletvekili sayısı, bağımsız milletvekili Faruk Yardımcı'nın vekilliğinin düşürülmesiyle 592'ye düştü.

TBMM Genel Kurulu'nda, Anayasa Mahkemesi'nin Faruk Yardımcı hakkında verdiği kararın okunmasının ardından Yardımcı'nın milletvekilliği sona erdi. Bu gelişmeyle birlikte, Meclis'teki sandalye dağılımı da değişti.

Güncel Sandalye Dağılımı:

• Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): 266
• Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): 128
• Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): 56
• Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): 49
• İYİ Parti: 37
• Yeniden Refah Partisi: 5
• Saadet Partisi: 20
• Türkiye İşçi Partisi (TİP): 4
• Demokrat Parti (DP): 1
• Büyük Birlik Partisi (BBP): 1
• Bağımsız: 25

Bu değişiklik sonrasında, Meclis'teki siyasi partilerin sandalye sayıları güncellenmiş oldu. Bağımsız milletvekili sayısı da azalmış oldu.

Alparslan Türkeş'in kızı Aybüke Türkeş Taş, babasının ölüm yıl dönümünde Anıtkabir'deki kabrini ziyareti sırasında yaşanan olaylara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Taş, yaşananların 'anlatılacak, konuşulacak bir şey olmadığını' belirtti.

Aybüke Türkeş Taş açıklamasında, 6 Nisan'da gerçekleşen anma töreninde yaşanan saygısızlığı ve provokasyonu kınadı. Taş, yaşananların kendisini derinden üzdüğünü ve bu tür olayların Alparslan Türkeş'in mirasına zarar verdiğini ifade etti. Taş, babasının ülkülerini ve vasiyetini çiğneyenlerin bu tür davranışlardan kaçınması gerektiğini vurguladı.

Taş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

• "6 Nisan günü babamın kabri başında yaşananlar, kelimelerle ifade edilemez bir saygısızlıktır."
• "Bu provokasyonu gerçekleştirenleri şiddetle kınıyorum."
• "Babamın aziz hatırasına yapılan bu saygısızlık, beni ve tüm sevenlerini derinden üzmüştür."
• "Alparslan Türkeş'in ülküleri ve vasiyeti, her zaman yol göstericimiz olmalıdır."
• "Bu tür provokasyonlara izin vermeyeceğiz."

Aybüke Türkeş Taş, açıklamasının sonunda, Alparslan Türkeş'in mirasını koruma ve yaşatma sözü verdi. Taş, babasının ülkülerini gelecek nesillere aktarmak için çalışmaya devam edeceğini belirtti.

CHP’nin seçim otobüsünün karıştığı olayla ilgili otobüs şoförü açıklamalarda bulundu. Şoför, çocukluğunun Çankaya Köşkü'nde geçtiğini ve 'polis öldürmeye kalkışan biri' olarak gösterilmesinin kendisini çok incittiğini ifade etti. Olayın ardından yaşadıklarını anlatan şoför, hakkında çıkan iddialara yanıt verdi.

Şoför, olay anında yaşadığı panik ve korkuyu dile getirerek, “O anki korkuyla ne yaptığımı tam olarak hatırlamıyorum. Amacım kesinlikle kimseye zarar vermek değildi” dedi. Ayrıca, sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde yer alan, kendisinin geçmişte karıştığı iddia edilen olaylarla ilgili olarak, “Bunların hepsi yalan ve iftira. Benim sabıkam yok, hiçbir zaman da olmadı” şeklinde konuştu.

Şoför, ailesinin uzun yıllar boyunca Çankaya Köşkü'nde görev yaptığını ve bu nedenle çocukluğunun köşk içinde geçtiğini belirtti. Bu durumun, kendisi hakkında yaratılmaya çalışılan olumsuz algıyla çeliştiğini vurguladı.

Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdiğini ve tüm bildiklerini anlattığını söyleyen şoför, adalete güvendiğini ve gerçeğin ortaya çıkacağına inandığını ifade etti. Ayrıca, CHP yetkililerinin kendisine destek olduğunu ve hukuki süreçte yanında olacaklarını belirtti.

Şoför, son olarak, “Ben bir vatanseverim ve ülkeme zarar verecek hiçbir şey yapmam. Bu olayda da tek amacım kendimi ve otobüsteki insanları korumaktı” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik gerçekleştirilen saldırıya siyaset dünyasından tepkiler gelmeye devam ediyor. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, yaptıkları ortak açıklama ile Özgür Özel'e desteklerini bildirdiler.

Açıklamada, "Sayın Özgür Özel’e yönelik yapılan alçakça saldırıyı kınıyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Bu türden provokatif eylemlerin amacı bellidir; siyaseti zehirlemek, toplumu kutuplaştırmak ve demokratik zemini ortadan kaldırmak. Ancak bizler, bu türden karanlık oyunlara geçit vermeyeceğiz," ifadelerine yer verildi.

Hatimoğulları ve Bakırhan, saldırının amacının ve arkasındaki karanlığın farkında olduklarını vurgulayarak, "Bu alçakça girişimin amacını da, arkasındaki karanlığı da biliyoruz. Ancak, halkımızın sağduyusu ve demokratik değerlere olan bağlılığı sayesinde bu türden provokasyonlar amacına ulaşamayacaktır. Sayın Özel’e ve CHP camiasına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bu menfur saldırının faillerinin bir an önce adalet önüne çıkarılmasını bekliyoruz," şeklinde konuştular.

Açıklamanın devamında, demokratik siyasetin önemine değinilerek, şiddetin hiçbir şekilde çözüm olamayacağı belirtildi. "Demokratik siyaset, farklı görüşlerin barış içinde bir arada yaşamasını ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesini esas alır. Şiddet, nefret ve ayrımcılık ise sadece acı ve yıkım getirir. Bu nedenle, tüm siyasi aktörleri ve toplumu sağduyuya davet ediyoruz," denildi.

Son olarak, Hatimoğulları ve Bakırhan, CHP ile dayanışma içinde olduklarını ve demokratik değerleri savunmaya devam edeceklerini ifade ettiler. "Bizler, DEM Parti olarak, her zaman demokratik siyasetin ve barışın yanında olacağız. CHP ile ve tüm demokrasi güçleriyle dayanışma içinde, bu türden provokasyonlara karşı birlikte mücadele edeceğiz," mesajını verdiler.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, çeşitli açıklamalarda bulunarak ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlu, Türkiye'yi yönetenlerin sorumsuz ve şuursuz bir şekilde ülkeyi heba etmeyi konuşmalarının, provokatörler ve kendini bilmez alçakların önünü açtığını ifade etti.

İmamoğlu'nun açıklamalarının temelinde, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunlara dikkat çekme amacı yatıyor. Başkan, yöneticilerin basiretsiz ve vizyonsuz yaklaşımlarının, toplumda huzursuzluğa ve ayrışmaya neden olduğunu vurguladı. Bu tür yaklaşımların, provokasyonlara açık bir ortam yarattığını ve bu durumun ülkenin geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

İmamoğlu, konuşmasında ayrıca, yöneticilerin daha dikkatli ve sorumluluk sahibi olması gerektiğini vurguladı. Ülkeyi yönetenlerin, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak, birleştirici ve yapıcı bir dil kullanması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemlerin, ülkenin birlik ve beraberliğine zarar vereceğini söyledi.

Başkan İmamoğlu, son olarak, tüm vatandaşları sağduyuya davet ederek, provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin geleceği için herkesin sorumluluk alması ve ortak akılla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte araçların yazlık bakımlarının önemi artıyor. Uzmanlar, araç sahiplerini sıcak havaların araç üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için yaz bakımını ihmal etmemeleri konusunda uyarıyor.

Yaz Bakımının Önemi:

• Yüksek sıcaklıklar motorun hararet yapmasına neden olabilir.
• Klima sisteminin verimli çalışması sürüş konforu için önemlidir.
• Lastiklerin doğru basınçta olması yakıt tüketimini etkiler.

Yaz Bakımında Yapılması Gerekenler:

1. Motor yağı ve filtresi kontrol edilmeli/değiştirilmelidir.
2. Antifriz seviyesi kontrol edilmelidir.
3. Klima sistemi kontrol edilmeli, gazı tamamlanmalı ve polen filtresi değiştirilmelidir.
4. Lastiklerin durumu ve basıncı kontrol edilmelidir.
5. Fren sistemi kontrol edilmelidir.
6. Akü kontrol edilmelidir.
7. Silecekler kontrol edilmelidir.

Uzmanlar, yaz bakımının sadece aracı korumakla kalmayıp, aynı zamanda sürüş güvenliğini de artırdığını belirtiyor. Düzenli bakım sayesinde olası arızaların önüne geçilerek, yolda kalma riskinin azaltılabileceği vurgulanıyor. Ayrıca, klima sisteminin bakımı yapılarak bakteri ve mikropların oluşumu engellenebilir, bu da yolcuların sağlığı için önemlidir.

Sonuç olarak, araç sahiplerinin yaz aylarında araçlarını daha güvenli ve verimli kullanabilmeleri için yaz bakımını ihmal etmemeleri ve uzman servislerden destek almaları öneriliyor.