İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması devam ediyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen şüphelilerden 7'si daha tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, İBB'de tespit edilen usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları üzerine başlatılan operasyon kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerin bir kısmı savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, bir kısmı ise tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmişti.

Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden 7'si hakkında tutuklama kararı verildi. Şüpheliler, 'ihaleye fesat karıştırma', 'görevi kötüye kullanma' ve 'zimmet' gibi suçlamalarla tutuklandı. Tutuklanan şüpheliler cezaevine gönderildi. Soruşturmanın devam ettiği ve yeni gözaltıların olabileceği belirtildi.

Soruşturma kapsamında daha önce de tutuklamalar olmuştu. Son tutuklamalarla birlikte soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı artmış oldu.

İBB yetkililerinden henüz konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzya, Ukrayna'nın Rus gazetecilere karşı 'gerçek bir terör' uyguladığını iddia etti. Nebenzya, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, Kiev yönetimini hedef alarak bu suçlamayı dile getirdi.

Nebenzya, Ukrayna'daki Rus gazetecilerin durumuna dikkat çekerek, bu kişilerin sürekli olarak baskı altında tutulduğunu ve hedef gösterildiğini savundu. Rus diplomat, Kiev yönetiminin bu tutumunun kabul edilemez olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.

Rusya'nın bu suçlamaları, Ukrayna ile arasındaki gerilimin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. İki ülke arasındaki ilişkiler, 2014 yılında Kırım'ın ilhakı ve Doğu Ukrayna'daki çatışmaların başlamasından bu yana oldukça gergin seyrediyor. Moskova ve Kiev, birbirlerini çeşitli konularda suçlamaya devam ediyor.

Vasili Nebenzya'nın açıklamaları, uluslararası arenada yankı uyandırırken, Ukrayna tarafından henüz resmi bir yanıt gelmedi.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, pastane sektörüne yeni bir girişime hazırlanıyor. Ülker, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla yeni pastane zincirinin müjdesini verdi. Henüz detayları netleşmeyen bu girişim, sektörde büyük bir sürpriz olarak karşılandı.

Murat Ülker'in paylaşımında, pastane konseptine dair ipuçları yer alırken, markanın ismi ve konsepti hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Sektör temsilcileri, Ülker'in bu hamlesinin rekabeti artıracağını ve tüketiciye yeni seçenekler sunacağını belirtiyor.

Yıldız Holding'in gıda sektöründeki deneyimi ve Ülker markasının bilinirliği, yeni pastane zincirinin başarılı olma potansiyelini yükseltiyor. Girişimin, özellikle büyük şehirlerde hızla yayılması bekleniyor. Pastane sektöründeki diğer oyuncular ise bu yeni gelişmeye karşı stratejilerini gözden geçirmeye başladı.

Murat Ülker'in sosyal medya paylaşımında kullandığı ifadeler şöyle: "Yeni bir pastane zinciri kuruyoruz. Sürprizlerimiz olacak."

Gelişmeler yakından takip edilirken, yeni pastane zincirinin ne zaman faaliyete geçeceği ve hangi şehirlerde şubelerinin açılacağı merak konusu.

Donald Trump'ın başkanlığı döneminde aldığı bir karar, Harvard Üniversitesi'nde şok etkisi yarattı. Trump yönetiminin, yabancı öğrencilerin eğitim vizesiyle ilgili düzenlemeleri sıkılaştırması, Harvard gibi uluslararası öğrenci yoğunluğu yüksek üniversiteleri olumsuz etkiledi.

Yeni düzenlemeler, derslerin tamamını online olarak alan yabancı öğrencilerin ABD'de kalma veya ülkeye giriş yapma haklarını kısıtlıyordu. Bu durum, özellikle Harvard gibi dünyanın dört bir yanından öğrenci çeken üniversitelerde büyük bir belirsizlik yarattı. Üniversite yönetimi, öğrencilerin mağdur olmaması için çeşitli hukuki ve idari girişimlerde bulundu.

Harvard Üniversitesi, bu kararın eğitim kalitesini düşüreceği ve uluslararası öğrenci çeşitliliğini azaltacağı gerekçesiyle Trump yönetimine karşı dava açtı. Dava sürecinde, diğer üniversitelerden de destek geldi ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Trump yönetiminin bu kararı, eğitim çevrelerinde büyük bir tartışma başlattı ve uluslararası öğrencilerin ABD'deki geleceğiyle ilgili endişeleri artırdı.

Sonuç olarak, Harvard Üniversitesi ve diğer yükseköğretim kurumları, Trump yönetiminin bu kararına karşı hukuki mücadele başlattı ve kararın iptali için yoğun çaba gösterdi. Bu süreç, ABD'deki yükseköğretim sisteminin uluslararası öğrenci politikaları üzerindeki etkisini gözler önüne serdi.

Eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın babası emekli Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Akar, 93 yaşında hayatını kaybetti. Ali Akar’ın vefatı, ailesi ve sevenlerini derinden üzdü.

Ali Akar’ın cenazesi, memleketi olan Kayseri’de toprağa verilecek. Cenaze törenine, Hulusi Akar’ın yanı sıra askeri ve sivil erkandan birçok önemli ismin katılması bekleniyor.

Ali Akar Kimdir?

Ali Akar, uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapmış emekli bir astsubaydır. Disiplinli ve vatansever kişiliğiyle tanınan Ali Akar, ailesine düşkünlüğü ile de bilinirdi. Akar'ın vefatı, sevenleri tarafından büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.

Hulusi Akar’ın babasının vefatı dolayısıyla birçok siyasetçi ve komutan başsağlığı mesajı yayınladı. Taziye mesajlarında, Ali Akar’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yaptığı hizmetler ve örnek kişiliği vurgulandı.

Ali Akar’ın cenaze töreni, Kayseri’de düzenlenecek askeri törenle gerçekleştirilecek. Törene, devlet erkanının yanı sıra çok sayıda vatandaşın da katılması bekleniyor.

Fenerbahçe'nin bir yıldız futbolcusunun, İstanbul'da kaldığı bir otelde eskortlar tarafından soyulduğu iddiası gündeme geldi. İddialara göre, futbolcu, otele çağırdığı eskortlar tarafından uyutulduktan sonra soyuldu.

Olayın ardından futbolcunun durumu ve konuyla ilgili soruşturma başlatılıp başlatılmadığı merak ediliyor. Fenerbahçe kulübünden veya futbolcunun kendisinden henüz resmi bir açıklama gelmedi.

Bu iddia, spor camiasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Konuyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

Olayın detayları henüz netleşmezken, futbolcunun kimliği ve çalınan eşyaların neler olduğu konusunda farklı spekülasyonlar yapılıyor. Fenerbahçe yönetiminin konuyla ilgili nasıl bir tavır sergileyeceği de merak konusu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına yaptığı atama kararları, bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Yayımlanan kararlar arasında önemli görevlere yapılan atamalar dikkat çekiyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı: Bakan Yardımcılığı görevine Refik Tuzcuoğlu atandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: Bakan Yardımcılığı görevine Zafer Demircan getirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı: Bakan Yardımcılığı görevine Nadir Alpaslan atandı.

Milli Eğitim Bakanlığı: Bakan Yardımcılığı görevine Kemal Şamlıoğlu atandı.

Sağlık Bakanlığı: Bakan Yardımcılığı görevine Hüseyin Kürşat Kırbıyık atandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı: Bakan Yardımcılığı görevine ise Enver İskurt getirildi.

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü: Genel Müdürlüğe Mustafa Yaman atandı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü: Genel Müdürlüğe İbrahim Halil Aşkar atandı.

Ayrıca, çeşitli kurullara da atamalar yapıldı. Rekabet Kurulu Üyeliğine Birol Küle getirilirken, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Yönetim Kurulu Üyeliğine ise Özgür Arık atandı.

Bu atama kararları ile birlikte, ilgili kurum ve kuruluşlardaki yönetim kadroları yeniden şekillendi. Yeni atanan isimlerin, görevlerini en iyi şekilde yerine getirmesi bekleniyor.

Dokuz Avrupa Birliği üyesi ülke, Avrupa Komisyonu'na bir mektup göndererek, birliğin bazı temel sözleşmelerinin ve politikalarının güncellenmesini talep etti. Bu talep, özellikle değişen küresel koşullar ve yeni ortaya çıkan zorluklar ışığında, AB'nin daha etkin ve rekabetçi bir yapıya kavuşturulması amacını taşıyor.

Mektupta, enerji politikalarından ticaret anlaşmalarına, rekabet kurallarından kamu sağlığı düzenlemelerine kadar geniş bir yelpazede mevcut mevzuatın gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Üye ülkeler, özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve pandemi gibi küresel krizlerin, AB'nin dayanıklılığını ve stratejik özerkliğini artırma ihtiyacını ortaya koyduğunu belirtiyor.

Mektupta dikkat çekilen bazı önemli noktalar şunlardır:

• Enerji bağımlılığının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin hızlandırılması
• Dijital dönüşümün desteklenmesi ve yapay zeka gibi yeni teknolojilere uyum sağlanması
• Tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ve stratejik sektörlerde rekabet gücünün artırılması
• Kamu sağlığının korunması ve salgınlara karşı daha iyi hazırlıklı olunması

Bu girişimin, AB içinde uzun süredir devam eden bir tartışmanın parçası olduğu belirtiliyor. Bazı üye ülkeler, mevcut AB yapısının değişen dünyaya ayak uydurmakta zorlandığını ve daha esnek ve dinamik bir yapıya ihtiyaç duyulduğunu savunuyor. Diğerleri ise mevcut sistemin korunması ve geliştirilmesi gerektiğini, köklü değişikliklerin AB'nin istikrarını bozabileceğini ileri sürüyor.

Avrupa Komisyonu'nun bu mektuba nasıl yanıt vereceği ve hangi adımları atacağı merakla bekleniyor. Bu girişimin, AB'nin geleceği ve reform ihtiyacı konusundaki tartışmaları daha da alevlendireceği ve önümüzdeki dönemde önemli bir gündem maddesi olacağı tahmin ediliyor.

İstanbul'da bir lisede görev yapan bir öğretmen hakkında, bazı öğrencileri kıyafetleri nedeniyle 'edepsizlikle' suçladığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Öğretmenin, şort giyen kız öğrencilere yönelik sözleri ve davranışları nedeniyle veliler ve öğrenciler tarafından tepkiyle karşılandığı belirtildi.

İddiaya göre, öğretmen derste şort giyen öğrencilere yönelik olarak, 'Bu şekilde giyinerek edepsizlik yapıyorsunuz' şeklinde ifadeler kullandı. Ayrıca, öğrencilerin kıyafetlerini değiştirmelerini veya okuldan gitmelerini istediği de öne sürüldü. Yaşanan bu olayların ardından, bazı veliler ve öğrenciler, öğretmenin davranışlarını kınayarak okul yönetimine şikayette bulundu. Şikayetlerin ardından, konuyla ilgili soruşturma başlatıldı.

Öğretmen hakkında yapılan suç duyurusunda, 'hakaret', 'tehdit' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından işlem yapılması talep edildi. Suç duyurusunda, öğretmenin öğrencilere yönelik sözlerinin ve davranışlarının, öğrencilerin psikolojik sağlığını olumsuz etkilediği ve eğitim haklarını engellediği vurgulandı. Konuyla ilgili olarak okul yönetiminin ve yetkililerin gerekli incelemeleri yapması ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması istendi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, soruşturmanın devam ettiği belirtildi. Benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği ifade edildi.