Türkiye'de uygulanan yüksek faiz politikasına rağmen, yabancı yatırımcıların ilgisi arzu edilen seviyeye ulaşmadı. Ekonomistler, bu durumun temel nedeninin sadece faiz oranlarının yüksekliği olmadığını, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve politik istikrarına ilişkin endişelerden kaynaklandığını belirtiyor.

Yüksek faiz oranları tek başına yeterli değil: Uzmanlar, Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekebilmesi için faiz artışlarının yanı sıra, hukuk sisteminde iyileştirmeler, şeffaflığın artırılması ve yapısal reformlar gibi adımların atılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, yüksek faiz oranları kısa vadeli spekülatif sermaye girişlerini teşvik edebilir ancak uzun vadeli ve sürdürülebilir yatırımları çekmekte yetersiz kalabilir.

Risk primi yüksek: Türkiye'nin risk primi (CDS) seviyesi, diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla hala yüksek seviyede seyrediyor. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda çekinceler yaşamasına neden oluyor. Risk priminin düşürülmesi, ülkenin kredi notunun yükseltilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, yabancı sermaye girişlerini artırmak için kritik önem taşıyor.

Enflasyonla mücadele zorlu geçiyor: Türkiye'de enflasyonun yüksek seyretmesi, yatırımcıların reel getiri beklentilerini olumsuz etkiliyor. Enflasyonla mücadelede kararlılık ve başarı sağlanması, yabancı yatırımcıların güvenini artıracak ve ülkeye sermaye akışını hızlandıracaktır.

Jeopolitik riskler: Türkiye'nin içinde bulunduğu jeopolitik konum, ülkenin yatırım ortamını etkileyen bir diğer faktör. Bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar ve güvenlik riskleri, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda tereddüt yaşamasına neden olabiliyor. Jeopolitik risklerin azaltılması, Türkiye'nin yatırımcılar nezdindeki cazibesini artıracaktır.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayan işçilerin birçoğu, bu özel güne eksik maaşlarla girdi. Bayram öncesinde maaşlarını bekleyen işçiler, hesaplarına yatırılan eksik ödemelerle büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Özellikle bazı büyük fabrikalarda çalışan işçilerin bu durumdan etkilendiği belirtiliyor.

İşçiler, maaşlarındaki eksikliğin neden kaynaklandığına dair net bir açıklama yapılmadığını ifade ederek, durumu tepkiyle karşıladı. Bayram öncesinde aileleriyle birlikte yapacakları harcamaları planlayan işçiler, eksik maaşlarla zor durumda kaldıklarını dile getirdiler. Birçok işçi, sosyal medya platformları üzerinden duruma tepki göstererek, yetkililerden açıklama beklediklerini vurguladı.

Konuyla ilgili olarak işçi sendikaları da harekete geçti. Sendika temsilcileri, eksik maaş ödemelerinin nedenini araştırmak ve işçilerin haklarını savunmak için ilgili firmalarla iletişime geçeceklerini bildirdi. Sendikalar, işçilerin mağduriyetinin giderilmesi için gerekli tüm yasal süreçlerin takipçisi olacaklarını açıkladılar.

Bazı hukukçular, işçilere eksik maaş ödenmesinin İş Kanunu'na aykırı olduğunu ve işçilerin yasal haklarını arayabileceklerini belirtiyorlar. İşçilerin, öncelikle işverenleriyle iletişime geçerek durumu düzeltmelerini istemeleri, sonuç alınamaması halinde ise arabuluculuk veya dava yoluna başvurabilecekleri ifade ediliyor.

Bu durum, işçilerin bayram sevincini gölge düşürürken, işçi hakları konusundaki hassasiyetin önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, asgari ücretin alım gücündeki düşüşe dikkat çekerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamalarını eleştirdi. Taşcıer, Bakan Işıkhan'ın "Asgari ücret zaten şu anda iyi durumda. Daha ne vereyim?" şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

Taşcıer, yaptığı açıklamada, asgari ücretin sürekli olarak eridiğini ve alım gücünün azaldığını vurguladı. Asgari ücretlinin geçim sıkıntısı çektiğini belirten Taşcıer, Bakan Işıkhan'ın bu durumu görmezden gelmesini eleştirdi.

Taşcıer, "Asgari ücret daha belirleneli kısa bir süre olmasına rağmen, şimdiden açlık sınırının altında kaldı. Marketlerdeki fiyatlar sürekli artıyor ve asgari ücretli vatandaşlarımız temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Bakan Bey’in ‘daha ne vereyim’ demesi, bu insanların yaşadığı gerçekliği görmezden gelmek anlamına geliyor," dedi.

CHP Milletvekili, Bakan Işıkhan'ın önceliğinin asgari ücretlinin yaşam koşullarını iyileştirmek olması gerektiğini ifade etti. Taşcıer, asgari ücretin günümüz ekonomik koşullarına uygun hale getirilmesi ve alım gücünün korunması için gerekli adımların atılmasının önemini vurguladı.

Taşcıer, hükümeti asgari ücret konusundaki duyarsızlığı nedeniyle eleştirerek, "Asgari ücretlinin sesini duymak ve onların sorunlarına çözüm bulmak yerine, ‘daha ne vereyim’ demek kabul edilemez. Hükümet, vatandaşlarımızın refahını artırmak için daha fazla çaba göstermelidir," şeklinde konuştu.

Sonuç olarak, haberde CHP Milletvekili Gamze Taşcıer'in, asgari ücretin yetersizliği ve Bakan Işıkhan'ın konuyla ilgili açıklamalarına yönelik eleştirileri yer almaktadır.

Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko, Amerika Birleşik Devletleri ile imzalanan doğal kaynaklar anlaşmasının Ukrayna Parlamentosu (Yüksek Rada) tarafından onaylanması gerektiğini vurguladı. Anlaşma, Ukrayna'nın doğal kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi konusunda ABD ile işbirliğini öngörüyor.

Sviridenko, anlaşmanın detaylarına ilişkin henüz kamuoyuna açıklanmayan hususların bulunduğunu, ancak onay sürecinin şeffaf bir şekilde yürütüleceğini belirtti. Anlaşmanın amacı, Ukrayna'nın zengin doğal kaynak potansiyelini değerlendirmek ve bu kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanımını sağlamaktır. Ayrıca, ABD'nin bu alandaki deneyimi ve teknolojisiyle Ukrayna'ya destek olması hedeflenmektedir.

Bakan Sviridenko, Yüksek Rada'daki milletvekillerine anlaşmanın önemini anlatacaklarını ve onay sürecinin hızla tamamlanmasını umduklarını ifade etti. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Ukrayna ekonomisine önemli katkılar sağlanması ve yeni iş imkanlarının yaratılması bekleniyor. Doğal kaynaklar sektöründeki yatırımların artması, ülkenin enerji bağımsızlığına da katkıda bulunabilir.

Anlaşmanın onaylanması sürecinde, çevresel etkiler ve yerel toplulukların hakları gibi konuların da dikkate alınması gerektiği belirtiliyor. Sviridenko, bu konularda gerekli hassasiyetin gösterileceğini ve tüm paydaşların katılımıyla sürdürülebilir bir doğal kaynak yönetimi modelinin oluşturulacağını ifade etti.

Son olarak, anlaşmanın Ukrayna-ABD ilişkilerini daha da güçlendireceği ve stratejik işbirliğini derinleştireceği vurgulanmaktadır. Ukrayna hükümeti, bu anlaşmanın ülkenin ekonomik kalkınması ve refahı için önemli bir adım olduğuna inanmaktadır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kentsel dönüşüm projelerinde sağlanan mali destekleri artırdı. Yapılan düzenlemeyle, hak sahiplerine sunulan hibe, kredi ve tahliye yardımlarının miktarları yükseltildi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, kentsel dönüşüm sürecini hızlandırmak ve vatandaşların mağduriyetini en aza indirmek amacıyla bu kararın alındığı belirtildi. Artırılan desteklerle, daha fazla vatandaşın kentsel dönüşüm projelerine katılımının teşvik edilmesi hedefleniyor.

Güncellenen destek miktarları şu şekilde:

• Hibe Desteği: Hak sahiplerine verilen hibe desteği, proje türüne ve risk durumuna göre farklılık göstermekle birlikte ortalama %30 oranında artırıldı.
• Kredi Desteği: Kentsel dönüşüm kredisi faiz oranları düşürülerek, vatandaşların daha uygun şartlarda kredi kullanabilmesi sağlandı. Ayrıca, kredi limitleri de yükseltildi.
• Tahliye Desteği: Kentsel dönüşüm nedeniyle evlerinden geçici olarak ayrılmak zorunda kalan vatandaşlara verilen tahliye desteği miktarı da artırıldı. Bu destek, vatandaşların geçici barınma ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Bakanlık yetkilileri, yapılan bu düzenlemelerin kentsel dönüşüm sürecini daha cazip hale getireceğini ve vatandaşların projelerden daha fazla yararlanmasını sağlayacağını ifade etti. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde tamamlanmasıyla, şehirlerin daha güvenli ve yaşanabilir hale geleceği vurgulandı.

Kentsel dönüşüm projelerine başvuru yapmak isteyen vatandaşların, ilgili belediyelere veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yetkilendirdiği kuruluşlara başvurmaları gerekiyor.

Türk Hava Yolları'nın (THY) 2023 yılında 18 milyar TL zarar açıkladıktan sonra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) aldığı iki yalıyı AKP'ye yakınlığıyla bilinen bir iş adamına kiraladığı iddiası gündeme geldi.

İddiaya göre, THY'nin İBB'den devraldığı Boğaz'daki yalılar, söz konusu iş adamına aylık 75 bin TL gibi bir bedelle kiralandı. Bu durum, THY'nin mali durumu ve kamu kaynaklarının kullanımı açısından tartışmalara yol açtı.

Yalıların kiralanmasıyla ilgili detaylar ve iş adamının kimliği hakkında daha fazla bilgi henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Konuyla ilgili THY veya İBB'den resmi bir açıklama bekleniyor.

Bu gelişme, THY'nin son dönemdeki mali performansına ve yönetim kararlarına yönelik eleştirileri de beraberinde getirdi. Şirketin zarar açıklamasının ardından böyle bir kiralama işleminin yapılması, kamuoyunda tepkilere neden oldu.

Odatv'nin haberine göre, söz konusu yalılar daha önce İBB tarafından kullanılıyordu ve THY'ye devredilmişti. Şimdi ise bu yalıların AKP'li bir iş adamına kiralanması, siyasi çevrelerde de yankı uyandırdı.

Konuyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor ve THY ile İBB'nin yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, evlilik hazırlığı yapan çiftlere destek olmak amacıyla yeni bir kampanya başlattı. Bakanlık tarafından yapılan duyuruya göre, Türkiye Aile Destek Programı kapsamında evlenecek çiftlere belirli eşyalarda indirim imkanı sunulacak.

Kampanya, beyaz eşya, mobilya ve ev tekstili gibi temel ihtiyaçları kapsayacak. Bakanlık, kampanyanın detaylarını ve başvuru şartlarını önümüzdeki günlerde açıklayacak. Amaç, yeni evlenen çiftlerin ekonomik yükünü hafifletmek ve yuva kurmalarına destek olmak.

Bakanlık yetkilileri, kampanyanın özellikle dar gelirli ailelere yönelik olduğunu ve ihtiyaç sahibi çiftlerin öncelikli olarak destekleneceğini belirtti. Kampanyanın, evlilik hazırlığı yapan çiftler için önemli bir fırsat olacağı vurgulanıyor.

Kampanyadan yararlanmak isteyen çiftlerin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın belirleyeceği kriterlere uygun olması gerekecek. Başvuruların nasıl yapılacağı ve hangi belgelerin gerekli olduğuna dair detaylı bilgilendirme bakanlığın resmi internet sitesi üzerinden yapılacak.

Bu kampanya ile devletin, aile kurumunu destekleme ve gençlerin evlilik hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olma misyonunu sürdürdüğü belirtiliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, benzer destek programlarını önümüzdeki dönemlerde de hayata geçirmeyi planlıyor.

İzmir'de konut kiralarındaki artış durmak bilmiyor. Son bir yılda yüzde 47,8 oranında artış gösteren kira fiyatları, özellikle dar gelirli vatandaşları zor durumda bırakıyor.

Artan kira fiyatlarının temel nedenleri arasında:

• Konut talebindeki artış
• Konut arzındaki yetersizlik
• Enflasyon

gösteriliyor. Özellikle pandemi döneminde artan talep ve inşaat maliyetlerindeki yükseliş, konut arzını olumsuz etkilemiş durumda.

Kira artışlarının en çok etkilediği kesimler ise öğrenciler ve yeni evli çiftler. Özellikle üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, kira fiyatları daha da yüksek seviyelerde seyrediyor.

Uzmanlar, kira artışlarının önüne geçilmesi için:

• Konut arzının artırılması
• Kira artışlarına sınırlama getirilmesi
• Sosyal konut projelerinin desteklenmesi

gibi önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor.

Öte yandan, emlak piyasasında yaşanan bu gelişmeler, yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Özellikle kira getirisi yüksek olan bölgelerde, konut yatırımları artış gösteriyor.

İstanbul'da kentsel dönüşüm sürecinde olan vatandaşlara verilen desteklerde artış yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen kentsel dönüşüm projelerinde, hak sahiplerine sağlanan kira yardımı ve taşınma yardımı miktarları güncellendi.

Yapılan düzenlemeye göre, kira yardımı miktarları ilçe bazında farklılık gösteriyor. Buna göre, kira yardımı miktarları 11.500 TL ile 15.000 TL arasında değişecek. En yüksek kira yardımı, Beşiktaş, Kadıköy, Sarıyer gibi ilçelerde uygulanacak. Diğer ilçelerdeki kira yardımı miktarları da yeniden belirlendi.

Taşınma yardımı ise 3.000 TL'den 6.000 TL'ye yükseltildi. Bu destek, kentsel dönüşüm kapsamında evlerini taşıyan vatandaşlara bir defaya mahsus olarak verilecek.

Kentsel dönüşüm yardımlarından faydalanmak isteyen vatandaşların, ilgili belediyelere veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yetkilendirdiği kuruluşlara başvurmaları gerekiyor. Başvuru sürecinde, tapu kaydı, kimlik belgesi ve mevcut ikametgah belgesi gibi belgeler talep ediliyor.

Bu artışla birlikte, kentsel dönüşüm sürecinin hızlanması ve vatandaşların mağduriyetlerinin en aza indirilmesi hedefleniyor. Kentsel dönüşüm projeleriyle, depreme dayanıklı ve modern yaşam alanlarının oluşturulması amaçlanıyor.