Real Madrid Teknik Direktörü Carlo Ancelotti, genç oyuncu Arda Güler'in gelecekteki pozisyonu hakkında açıklamalarda bulundu. Ancelotti, Arda Güler'in gelecekte orta sahanın merkezinde, yani 'pivot' pozisyonunda oynayacağını düşündüğünü ifade etti.

İtalyan teknik adam, Arda Güler'in şu anda ofansif orta saha veya kanat pozisyonlarında görev yapabildiğini, ancak fiziksel ve taktiksel olarak geliştikçe orta sahanın ortasında daha etkili olacağına inandığını belirtti. Ancelotti, Güler'in top tekniği, oyun görüşü ve pas yeteneği gibi özelliklerinin onu bu pozisyon için ideal bir aday yaptığını vurguladı.

Ancelotti, Arda Güler'in adaptasyon sürecine de değinerek, genç oyuncunun takıma ve İspanya'daki futbol kültürüne uyum sağlaması için zamana ihtiyacı olduğunu söyledi. Güler'in antrenmanlardaki performansından memnun olduğunu ve ona sabırla yaklaşacaklarını ekledi. Ancelotti, Arda Güler'in Real Madrid için uzun vadeli bir yatırım olduğunu ve onun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

Arda Güler'in gelecekteki rolüyle ilgili bu açıklama, Real Madrid taraftarları ve futbolseverler tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Güler'in orta sahadaki performansı merakla bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, bir televizyon programında Çin ile ticaret ilişkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Trump, Çin ile bir anlaşmaya varılana kadar Çin mallarına uygulanan yüzde 145'lik tarifenin kesinlikle indirilmeyeceğini vurguladı. Bu açıklama, Trump'ın Çin'e karşı ticaret politikasında kararlılığını sürdürdüğünü gösteriyor.

Trump, program sırasında, görevde olduğu dönemde Çin ile yapılan ticaret görüşmelerine de değindi. Çin'in ticaret konusunda adil davranmadığını ve ABD'nin çıkarlarını korumak için bu tür tarifelerin gerekli olduğunu savundu. Ayrıca, Çin'in fikri mülkiyet hırsızlığı ve diğer ticaret ihlalleri konularında da eleştirilerini dile getirdi.

Trump'ın bu açıklamaları, özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği açısından dikkatle takip ediliyor. Uzmanlar, Trump'ın olası bir başkanlık seçiminde yeniden aday olması ve seçilmesi durumunda, bu tür ticaret politikalarının yeniden gündeme gelebileceğini belirtiyor.

Trump'ın bu tutumu, Amerikan ekonomisi ve dünya ticaretindeki dengeler üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Özellikle, Amerikan şirketlerinin Çin'deki faaliyetleri ve Çin'den yapılan ithalat üzerindeki maliyetler artabilir. Bu durumun, tüketici fiyatlarına yansıması ve enflasyonist baskıları artırması da olası senaryolar arasında değerlendiriliyor.

Trump'ın açıklamaları, uluslararası ticaret çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Birçok ülke, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının yeniden alevlenmesinden endişe duyuyor. Bu durumun, küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceği ve ticaret akışlarını bozabileceği belirtiliyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul'da meydana gelen depremin ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, 6 Şubat depremlerinden sonra İstanbul'da da dönüşümün hızlandırılması gerektiğini vurguladı.

Bakan Kurum, yaptığı açıklamada, 6 Şubat depremlerinin Türkiye için bir milat olduğunu ve bu depremlerden sonra kentsel dönüşümün öneminin daha da arttığını belirtti. İstanbul'da da benzer risklerin bulunduğunu ifade eden Kurum, İstanbul'da kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini söyledi.

"İstanbul'da acil dönüştürülmesi gereken 93 bin riskli yapı tespit ettik" diyen Kurum, bu yapıların en kısa sürede dönüştürülmesi için çalışmaların devam ettiğini aktardı. Bakan Kurum, dönüşüm sürecinde vatandaşların mağdur olmaması için her türlü önlemin alındığını da sözlerine ekledi.

Bakan Kurum, ayrıca İstanbul'da yapılan kentsel dönüşüm projeleri hakkında da bilgi verdi. Bu projelerle İstanbul'un daha güvenli ve yaşanabilir bir şehir haline geleceğini ifade etti. Kurum, vatandaşları kentsel dönüşüm projelerine destek olmaya çağırdı.

"Kentsel dönüşümde vatandaşlarımızın rızası esastır" diyen Bakan Kurum, hiçbir vatandaşın zorla evinden çıkarılmayacağını ve herkesin hakkının korunacağını vurguladı.

Kurum, İstanbul'daki yapı stokunun incelenmesi ve riskli yapıların tespit edilmesi çalışmalarının da devam ettiğini belirtti. Bu çalışmalar sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda kentsel dönüşüm projelerinin daha etkin bir şekilde yürütüleceğini ifade etti.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Denizli'nin Acıpayam ilçesinde 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini açıkladı. Deprem, saat 18:48'de yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleşti.

AFAD'ın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, depremin merkez üssü Acıpayam ilçesi olarak belirlendi. Şu ana kadar herhangi bir can veya mal kaybı bildirilmedi. Yetkililer, depremin ardından bölgede incelemelerde bulunuyor.

Deprem, çevre illerden de hissedildi. Vatandaşlar kısa süreli panik yaşarken, sosyal medyada da depremle ilgili çok sayıda paylaşım yapıldı.

AFAD'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• "Denizli ili Acıpayam ilçesinde saat 18:48'de 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir.
• Depremin derinliği 7 km'dir.
• Gelişmeler takip edilmektedir."

Depremin ardından herhangi bir olumsuz durumun yaşanmaması için yetkililer, vatandaşları dikkatli olmaya çağırdı. Özellikle hasarlı binalardan uzak durulması ve artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olunması gerektiği vurgulandı.

Marmara Denizi'nde, İstanbul Silivri açıklarında 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Deprem, İstanbul'da da hissedildi.

AFAD'ın açıklamasına göre, depremin merkez üssü Silivri'ye 19.78 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Saat 14:59'da meydana gelen deprem, kısa süreli paniğe yol açtı. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz ihbar alınmadığı belirtildi.

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında saat 14.59'da 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
• Depremin derinliği 7 km olarak ölçüldü.
• Gelişmeler takip edilmektedir.

Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 4.1 olarak açıkladı. Kandilli'nin verilerine göre depremin derinliği ise 5.9 kilometre.

Depremin hissedildiği yerler:

1. İstanbul
2. Tekirdağ
3. Çevre iller

Yetkililer, vatandaşları olası artçı sarsıntılara karşı dikkatli olmaya çağırdı. Herhangi bir olumsuz durumda 112 Acil Çağrı Merkezi'ne başvurulması gerektiği vurgulandı.

Balasagun, günümüzde Kırgızistan sınırları içerisinde bulunan ve bir zamanlar Karahanlılar Devleti'ne başkentlik yapmış önemli bir şehirdir. Şehir, özellikle 10. ve 12. yüzyıllar arasında, İpek Yolu üzerinde stratejik bir konumda bulunması sayesinde büyük bir ticari ve kültürel canlılık yaşamıştır.

Tarihi Önemi: Balasagun, Karahanlılar'ın başkenti olarak siyasi bir merkez olmasının yanı sıra, aynı zamanda önemli bir dini merkezdi. Şehirde birçok cami, medrese ve türbe bulunmaktaydı. Karahanlılar döneminde İslamiyet'in Orta Asya'da yayılmasında önemli bir rol oynamıştır.

İpek Yolu Üzerindeki Konumu: Şehir, İpek Yolu üzerinde bulunması sebebiyle doğu ve batı arasındaki ticaretin önemli bir durağıydı. Bu durum, şehrin ekonomik olarak gelişmesine ve kültürel etkileşimin artmasına olanak sağlamıştır.

Burana Kulesi: Balasagun'dan günümüze ulaşan en önemli tarihi eserlerden biri Burana Kulesi'dir. 11. yüzyılda inşa edilen bu kule, bir zamanlar bir caminin minaresiydi. Günümüzde Kırgızistan'ın önemli turistik yerlerinden biridir.

Şehrin Kalıntıları: Balasagun'un kalıntıları, günümüzde arkeolojik bir sit alanıdır. Kazılar sonucunda, şehirde yaşamış insanların kültürel ve ekonomik hayatlarına dair önemli bilgiler elde edilmiştir. Kalıntılar arasında saraylar, evler, dükkanlar ve zanaat atölyeleri bulunmaktadır.

Balasagun, Orta Asya'nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Şehir, geçmişte farklı kültürlerin buluşma noktası olmuş ve bu özelliğiyle günümüzde de ilgi çekmektedir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun'un avukatı Serkan Günel, yürütülen bir soruşturma çerçevesinde gözaltına alındı. Gözaltı haberini gazeteci Barış Yarkadaş sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu.

Yarkadaş'ın paylaşımında, 'Murat Ongun’un avukatı Serkan Günel az önce gözaltına alındı. Gerekçe henüz bilinmiyor. Av. Günel’in bir ihbar üzerine gözaltına alındığı tahmin ediliyor.' ifadelerine yer verildi.

Serkan Günel'in neden gözaltına alındığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Soruşturmanın detayları ve Günel'e yöneltilen suçlamalar hakkında bilgi bekleniyor.

Gelişmeler takip edilerek kamuoyuna bilgi verilmeye devam edilecektir.

İstanbul'da meydana gelen depremlerin ardından, Marmara Denizi'ndeki deprem riski konusundaki bilimsel görüş ayrılıkları kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor. Bazı bilim insanları, yaşanan depremlerin Marmara fay hattındaki enerjiyi boşalttığını ve büyük bir deprem riskinin azaldığını savunurken, diğerleri ise İstanbul'da her an büyük bir deprem olabileceği uyarısında bulunuyor.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nden geçtiğini ve bu fay hattının kırılmasının büyük bir depreme yol açabileceğini belirtiyor. Ersoy, İstanbul'da beklenen depremin büyüklüğünün 7'nin üzerinde olabileceğini ve bu durumun ciddi can ve mal kayıplarına neden olabileceğini vurguluyor. Ersoy, ayrıca yapı stokunun güçlendirilmesi ve deprem bilincinin artırılması gerektiğini ifade ediyor.

Diğer yandan, Prof. Dr. Naci Görür gibi bazı bilim insanları ise Marmara Denizi'nde beklenen depremin henüz gerçekleşmediğini ve riskin devam ettiğini belirtiyor. Görür, özellikle İstanbul'daki yapıların depreme dayanıklılığının yetersiz olduğunu ve acil önlemler alınması gerektiğini söylüyor. Görür ayrıca, deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda halkın bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor.

Bu farklı görüşler, İstanbul'da yaşayan vatandaşlar arasında belirsizlik ve endişe yaratıyor. Uzmanlar, vatandaşların doğru bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması konusunda yetkililerin daha aktif rol oynaması gerektiğini vurguluyor.

Özetle, Marmara Denizi'ndeki deprem riski konusunda bilim insanları arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bir kısım bilim insanı riskin azaldığını düşünürken, diğerleri ise büyük bir depremin her an olabileceği uyarısında bulunuyor. Bu durum, İstanbul'da yaşayanların kafasını karıştırırken, uzmanlar yapıların güçlendirilmesi ve deprem bilincinin artırılması gerektiğini belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, katıldığı bir televizyon programında, yer bilimci Prof. Dr. Celal Şengör'ün açıklamalarına sert eleştiriler yöneltti. Saral, Şengör'ün ifadelerini 'densizlik' olarak nitelendirerek, 'Bu angut nasıl bir hoca?' şeklinde tepki gösterdi. Saral, Şengör'ün sözlerinin kabul edilemez olduğunu ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini savundu.

Oktay Saral, programda yaptığı konuşmada, Celal Şengör'ün deprem ve doğal afetler konusundaki açıklamalarının bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu iddia etti. Şengör'ün kullandığı dilin ve üslubun, bir bilim insanına yakışmadığını belirten Saral, bu tür açıklamaların toplumda panik ve korku yarattığını vurguladı. Saral, Şengör'ün sözlerinin, devletin depremle mücadele çalışmalarına zarar verdiğini de sözlerine ekledi.

Saral'ın açıklamaları, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, Saral'ın Şengör'e yönelik sert eleştirilerini desteklerken, bazı kullanıcılar ise Saral'ın üslubunu eleştirdi. Konuyla ilgili tartışmalar, farklı platformlarda devam ediyor.

Celal Şengör'den henüz Oktay Saral'ın eleştirilerine bir yanıt gelmedi.

• Oktay Saral: Celal Şengör'ün sözleri densizliktir.
• Oktay Saral: Şengör'ün açıklamaları kamuoyunu yanlış yönlendiriyor.
• Oktay Saral: Şengör'ün üslubu bir bilim insanına yakışmıyor.