Altan Öymen'in yazısında, uluslararası ilişkilerde barış ve adaletin tesis edilmesinin zorlukları ve gerekliliği ele alınıyor. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte dünya genelinde yeni bir düzen arayışının başladığı, ancak bu arayışın her zaman barış ve adaletle sonuçlanmadığı belirtiliyor.

Yazıda, 1990'lı yıllarda yaşanan Körfez Savaşı, Somali'deki iç savaş, Bosna Savaşı ve Kosova Savaşı gibi olaylar hatırlatılıyor. Bu olayların, uluslararası toplumun barışı koruma ve adaleti sağlama konusunda yetersiz kaldığına dair örnekler sunduğu ifade ediliyor.

Yazar, uluslararası hukuk ve kurumların, güçlü devletlerin çıkarları doğrultusunda şekillendiği ve bu durumun adaletin sağlanmasını zorlaştırdığı eleştirisinde bulunuyor. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısı ve veto yetkisi, bu eleştirinin temelini oluşturuyor.

Yazıda ayrıca, ekonomik eşitsizliklerin ve sosyal adaletsizliklerin de barışın önünde önemli bir engel teşkil ettiği vurgulanıyor. Yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlikler ve ayrımcılık gibi faktörlerin, çatışma riskini artırdığı belirtiliyor.

Sonuç olarak, yazar, barışın ve adaletin sağlanmasının karmaşık ve uzun bir süreç olduğunu, ancak bu hedefe ulaşmak için uluslararası toplumun işbirliği yapması, hukukun üstünlüğüne saygı duyması ve ekonomik-sosyal adaleti sağlaması gerektiğini ifade ediyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İstanbul'un deprem gerçeğine dair Silivri'den bir yazı kaleme aldı. Yazısında, İstanbul'un deprem riski altında olduğunu ve bu konuda yeterli hazırlığın bulunmadığını belirtti.

Çalık, 17 Ağustos depreminin acı hatıralarını hatırlatarak, İstanbul'da beklenen büyük deprem için alınması gereken önlemlerin hala yetersiz olduğunu vurguladı. Özellikle yapı stokunun güçlendirilmesi, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve afet bilincinin artırılması gerektiğine dikkat çekti.

Yazıda, Beylikdüzü Belediyesi'nin deprem hazırlıkları kapsamında yaptığı çalışmalara da değinildi. Afet koordinasyon merkezinin kurulması, arama kurtarma ekiplerinin oluşturulması ve halkın bilinçlendirilmesi gibi adımların atıldığı belirtildi. Ancak, bu çalışmaların tüm İstanbul'a yayılması gerektiği ifade edildi.

Çalık, İstanbul'un deprem riskine karşı topyekün bir seferberlik ilan edilmesi gerektiğini vurgulayarak, merkezi hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların işbirliği içinde hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, deprem master planlarının hazırlanması ve uygulanması, riskli bölgelerin belirlenmesi ve öncelikli olarak bu bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının başlatılması gerektiği belirtildi.

Yazının sonunda, İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve gerekli önlemleri almak için vakit kaybetmemek gerektiği vurgulandı. İstanbul'u depreme hazırlamanın, sadece binaları güçlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda yaşam alanlarını daha güvenli ve yaşanabilir hale getirmek anlamına geldiği ifade edildi.

Çalık, yazısında şu konulara dikkat çekti:

• İstanbul'un deprem riski altındaki konumu
• Kentsel dönüşümün önemi ve hızlandırılması gerekliliği
• Afet bilincinin artırılması
• Yerel yönetimlerin sorumlulukları
• Merkezi hükümetin desteğinin önemi

Terör örgütü PKK'nın sözde bildirgesinde yer alan ve toplumun en çok tepki gösterdiği noktalardan birinin, Türklerin var olma sorunu olduğu belirtildi. Güvenlik kaynakları, örgütün bu söylemlerle etnik ayrımcılığı körüklemeye çalıştığını ve bölgedeki huzuru bozmayı hedeflediğini vurguladı. Bildirgede, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesine aykırı ifadeler yer aldığı ve Türk kimliğinin yok sayılmaya çalışıldığı iddia edildi.

Bildirgede yer alan diğer dikkat çekici noktalardan bazıları şöyle:

• Bölgesel özerklik talepleri
• Silahlı mücadeleye devam çağrıları
• Sözde Kürt halkının hakları savunması adı altında ayrılıkçı söylemler
• Türkiye'nin iç işlerine karışma amacı güden ifadeler

Güvenlik uzmanları, bu bildirgenin örgütün propaganda aracı olarak kullanıldığını ve özellikle gençleri etkilemeyi amaçladığını ifade etti. Ayrıca, bildirgenin terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koyduğunu ve Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığının önemini vurguladığını belirttiler.

Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri, terör örgütünün bu tür provokatif eylemlerine karşı gerekli tüm önlemlerin alındığını ve terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini açıkladı. Ayrıca, vatandaşların bu tür manipülasyonlara karşı dikkatli olmaları ve birlik beraberlik içinde hareket etmeleri çağrısında bulunuldu.

Terör örgütünün bildirgesindeki bu ifadeler, toplumun farklı kesimlerinden büyük tepki topladı. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, ortak bir açıklama yaparak terör örgütünün ayrılıkçı ve bölücü emellerine karşı olduklarını ve Türkiye'nin bütünlüğünü savunmaya devam edeceklerini bildirdiler.

10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla çeşitli engelli örgütleri ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri, engellilerin yaşadığı sorunlara ve hak mücadelelerine dikkat çekti. Engelli örgütleri, iktidarın engellilerin taleplerini yeterince duymadığını ve çözüm üretmediğini belirterek tepkilerini dile getirdi.

CHP milletvekilleri, engellilerin eğitim, sağlık, istihdam ve erişilebilirlik gibi temel haklarına erişimde yaşadığı zorlukları Meclis gündemine taşıdı. Milletvekilleri, engellilerin toplumsal hayata tam ve eşit katılımının sağlanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Engelliler Haftası boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenerek engellilerin sorunlarına kamuoyunun dikkati çekilmesi amaçlanıyor.

Engelli örgütleri, taleplerinin karşılanmaması durumunda mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti. Talepler arasında, engelli aylıklarının yükseltilmesi, engelli istihdamının artırılması, erişilebilirliğin sağlanması ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gibi konular yer alıyor.

Engellilerin Temel Sorunları:

• Eğitimde fırsat eşitsizliği
• Sağlık hizmetlerine erişimde zorluklar
• İstihdam olanaklarının yetersizliği
• Erişilebilirlik sorunları (binalar, toplu taşıma, bilgiye erişim)
• Sosyal yardım ve desteklerin yetersizliği

Engelli Örgütlerinin Talepleri:

1. Engelli aylıklarının asgari ücret düzeyine çıkarılması
2. Engelli istihdam kotalarının artırılması ve uygulanmasının etkinleştirilmesi
3. Erişilebilirlik standartlarının yasal zorunluluk haline getirilmesi ve denetlenmesi
4. Eğitimde kaynaştırma uygulamalarının desteklenmesi ve yaygınlaştırılması
5. Engellilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılması

CHP'li vekiller, engellilerin sorunlarının çözümü için Meclis'te gerekli girişimlerde bulunacaklarını ve engelli örgütleriyle işbirliği içinde çalışacaklarını belirtti.

İran, nükleer faaliyetleri konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri olan Rusya, Çin ve İngiltere temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelerek görüşmeler yapacak. İran'ın nükleer programına ilişkin bu önemli toplantı, Tahran'ın nükleer faaliyetleri üzerindeki uluslararası endişeleri gidermeyi amaçlıyor.

Toplantının amacı, İran'ın nükleer programının şeffaflığını artırmak ve uluslararası denetimlere tam uyum sağlamasını teşvik etmek. İran, nükleer programının barışçıl amaçlarla olduğunu savunurken, Batılı ülkeler ve İsrail, İran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığından endişe ediyor.

İstanbul'da yapılacak olan bu görüşmeler, İran ile uluslararası toplum arasındaki diyaloğun yeniden canlandırılması açısından kritik bir öneme sahip. Daha önceki müzakerelerde önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, bazı konularda hala anlaşmazlıklar bulunuyor. Bu toplantıda, özellikle uranyum zenginleştirme faaliyetleri ve nükleer tesislerin denetlenmesi gibi konularda somut adımlar atılması bekleniyor.

Görüşmelerin, İran'ın nükleer programına ilişkin gelecekteki adımların belirlenmesinde ve bölgedeki istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynaması bekleniyor. Ayrıca, bu toplantının, İran ile Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunabileceği umuluyor.

Tarafların yapıcı bir diyalog sürdürmesi ve ortak bir zemin bulması, bölgesel ve küresel güvenlik açısından büyük önem taşıyor. İran'ın nükleer programına ilişkin endişelerin giderilmesi, Orta Doğu'da yeni bir silahlanma yarışının önüne geçilmesine ve barışın tesis edilmesine yardımcı olabilir.

Toplantının sonuçları yakından takip edilecek ve uluslararası kamuoyuna duyurulacak.

CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel'in yerine TBMM'ye giren Ednan Arslan Alp, dikkat çekici bir ulaşım aracıyla, skuter ile Meclis'e geldi. Alp, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, bu davranışının sembolik bir anlam taşıdığını belirtti.

Alp, skuter kullanımının amacını, fosil yakıt kullanımını azaltmaya dikkat çekmek ve çevre dostu ulaşım alternatiflerini teşvik etmek olarak açıkladı. Ayrıca, bu eylemiyle, şehirlerde skuter kullanımının yaygınlaşmasına ve bu tür ulaşım araçlarının güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasına destek olmayı hedeflediğini ifade etti.

TBMM'ye skuter ile gelmesinin ardından Alp, Meclis çalışmalarına katıldı. Bu olay, hem Meclis çalışanları hem de diğer milletvekilleri arasında ilgiyle karşılandı ve gün boyunca konuşulan konular arasında yer aldı.

Alp'in bu girişimi, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve trafik sorununa çözüm arayan vatandaşlar tarafından olumlu karşılandı. Sosyal medyada da geniş yankı uyandıran bu olay, çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilir ulaşım yöntemlerinin desteklenmesi açısından önemli bir farkındalık oluşturdu.

Ednan Arslan Alp, daha önce de çevre konusunda çeşitli projelerde yer almış ve bu alandaki duyarlılığı ile tanınıyor. Milletvekili olarak görev yaptığı süre boyunca da çevre konularına öncelik vereceğini ve bu alanda çalışmalar yapacağını belirtti.

Skuterle meclise gelme eylemi, Türkiye'de çevre dostu ulaşım bilincinin artmasına katkıda bulunurken, benzer girişimlerin de önünü açabilir.

Limonlu smoothie, sıcak havalarda serinlemek ve aynı zamanda sağlıklı bir içecek tüketmek isteyenler için ideal bir seçenek. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz limonlu smoothie tarifi:

• Malzemeler:
• 1 adet limonun suyu
• 1 adet muz (dondurulmuş olması tercih edilir)
• Yarım su bardağı süt veya yoğurt
• 1 yemek kaşığı bal veya akçaağaç şurubu (isteğe bağlı)
• Birkaç parça buz

Hazırlanışı:

1. Tüm malzemeleri blender'a koyun.
2. Pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar karıştırın.
3. Eğer smoothie çok koyu ise, biraz daha süt veya su ekleyebilirsiniz.
4. İsteğe bağlı olarak bal veya akçaağaç şurubu ile tatlandırın.
5. Buz ekleyerek soğuk servis yapın.

İpuçları:

• Smoothie'nizi daha besleyici hale getirmek için chia tohumu veya keten tohumu ekleyebilirsiniz.
• Farklı meyvelerle (çilek, yaban mersini vb.) limonun tadını zenginleştirebilirsiniz.
• Vegan bir smoothie için süt yerine badem sütü veya hindistan cevizi sütü kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun!

Patlıcan kapama, Türk mutfağının sevilen yemeklerinden biridir. Hem lezzetli hem de doyurucu olmasıyla bilinir. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz patlıcan kapama tarifi:

Malzemeler:

• 4 adet orta boy patlıcan
• 300 gram kuşbaşı et
• 1 adet büyük soğan
• 2 adet sivri biber
• 2 adet domates
• 2 diş sarımsak
• Yarım demet maydanoz
• 2 yemek kaşığı sıvı yağ
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• Tuz, karabiber, pul biber, kekik (isteğe göre)
• 1 su bardağı sıcak su

Yapılışı:

1. Patlıcanları alacalı soyup, tuzlu suda bekletin. Bu işlem patlıcanların acılığını alacaktır.
2. Kuşbaşı eti tencerede suyunu salıp çekene kadar kavurun. Ardından sıvı yağı ekleyip, yemeklik doğranmış soğanı ve biberleri ilave edin. Pembeleşinceye kadar kavurun.
3. Doğranmış sarımsakları ve salçayı ekleyip, kokusu çıkana kadar kavurun. Domatesleri de küp küp doğrayıp tencereye ekleyin. Tuz ve baharatları da ilave edin.
4. Sıcak suyu ekleyip, kısık ateşte yaklaşık 20 dakika pişirin.
5. Tuzlu suda beklettiğiniz patlıcanları kurulayın ve ortadan ikiye kesin. İçlerini hafifçe oyun.
6. Hazırladığınız etli harcı patlıcanların içine doldurun.
7. Doldurulmuş patlıcanları fırın kabına dizin. Kabın dibine yarım su bardağı sıcak su ekleyin.
8. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında patlıcanlar yumuşayana kadar yaklaşık 30-40 dakika pişirin.
9. Fırından çıkardıktan sonra üzerine kıyılmış maydanoz serpiştirerek servis yapın.

Püf Noktaları:

• Patlıcanların acılığını almak için tuzlu suda bekletme işlemini atlamayın.
• İsteğe göre et yerine kıyma da kullanabilirsiniz.
• Fırın kabına eklediğiniz sıcak su, patlıcanların kurumamasını sağlayacaktır.

Afiyet olsun!

Peynirli sufle, kahvaltı sofralarına farklı bir lezzet katmak isteyenler için ideal bir seçenek. Hem pratik hem de lezzetli olan bu tarif, kısa sürede hazırlanabilir ve misafirlerinizi etkileyebilirsiniz. İşte adım adım peynirli sufle tarifi:

Malzemeler:

• 2 adet yumurta
• 1 su bardağı süt
• Yarım su bardağı rendelenmiş peynir (beyaz peynir, kaşar peyniri veya karışık)
• 2 yemek kaşığı un
• 2 yemek kaşığı tereyağı (eritilmiş)
• Tuz
• Karabiber

Hazırlanışı:

1. Yumurtaları bir kapta çırpın.
2. Sütü, unu, eritilmiş tereyağını, tuzu ve karabiberi ekleyip karıştırın.
3. Rendelenmiş peyniri de ekleyip karıştırın.
4. Sufle kaplarını yağlayın ve karışımı paylaştırın.
5. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.
6. Sıcak servis yapın.

Püf Noktaları:

• Sufle kaplarını iyice yağlamak, suflelerin kabarmasına yardımcı olur.
• Fırının kapağını pişirme süresince açmamak, suflelerin sönmesini engeller.
• İsteğe göre farklı peynir çeşitleri kullanabilirsiniz.
• Servis yaparken üzerine pul biber serpebilirsiniz.

Bu basit ve lezzetli tarif ile kahvaltı sofralarınızı zenginleştirebilirsiniz. Afiyet olsun!