Akaryakıt fiyatları, araç sahiplerinin bütçesini zorlamaya devam ediyor. Sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre, benzin ve motorin fiyatlarında yeni bir zam bekleniyor. Bu zam, akaryakıt fiyatlarının yeniden tabelaları değiştirmesine neden olacak.

Benzin fiyatlarına 21 Haziran 2024 Cuma gününden itibaren 1 lira 30 kuruş zam yapılması bekleniyor. Motorin fiyatlarına ise aynı gün 1 lira 20 kuruş zam gelmesi öngörülüyor. Bu zamlarla birlikte benzin ve motorin fiyatları yeniden artış gösterecek.

Akaryakıt fiyatlarındaki bu artışın nedenleri arasında, döviz kurlarındaki hareketlilik ve petrol fiyatlarındaki yükseliş gösteriliyor. Döviz kurlarının yükselmesi, akaryakıt maliyetlerini artırırken, petrol fiyatlarındaki artış da doğrudan pompa fiyatlarına yansıyor.

Araç sahipleri, bu zamlarla birlikte akaryakıt giderlerinin daha da artacağından endişe ediyor. Özellikle ticari araç kullananlar ve uzun yol şoförleri, bu zamların işlerini olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Akaryakıt zamlarının, ulaşım maliyetlerini artırarak dolaylı olarak diğer sektörleri de etkilemesi bekleniyor.

Önümüzdeki günlerde akaryakıt fiyatlarındaki gelişmeler yakından takip edilecek. Araç sahipleri, zamların ne zaman ve ne kadar yansıyacağını merakla bekliyor.

İkinci el araç piyasasında düzenlemeler devam ediyor. Ticaret Bakanlığı'nın aldığı kararla, ikinci el araç satış ilanlarına yeni bir kısıtlama getirildi. Artık, yetki belgesine sahip olmayan kişiler ikinci el araç ilanı yayınlayamayacak.

Bu düzenleme ile birlikte, yetki belgesiz bireysel satıcıların ilan vermesi engellenecek. Amaç, piyasadaki kayıt dışılığı azaltmak ve tüketici mağduriyetlerinin önüne geçmek. Yetki belgesi, ikinci el araç ticareti yapan işletmelerin ve kişilerin sahip olması gereken bir belge olup, belirli şartları sağladıklarını gösteriyor.

Yeni uygulamayla birlikte, ilan platformları ve diğer mecralar, ilan veren kişilerden yetki belgesi talep edecek. Yetki belgesi olmayanların ilanları yayınlanmayacak. Bu durum, özellikle galericiler ve yetkili satıcılar dışındaki bireysel satıcıları etkileyecek.

Bu uygulamanın temel hedefleri şunlardır:

• Kayıt dışı araç ticaretini engellemek
• Tüketici haklarını korumak
• Piyasada şeffaflığı artırmak
• Yetki belgeli satıcıları desteklemek

Uygulamanın detayları ve uygulama süreciyle ilgili daha fazla bilginin önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor. Tüketicilerin ve satıcıların bu yeni düzenlemeye uyum sağlaması önem taşıyor.

Bu düzenlemenin, ikinci el araç piyasasında nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. Özellikle bireysel araç alım satımı yapanların bu durumdan nasıl etkileneceği ve piyasanın ne yönde değişeceği önümüzdeki dönemde görülecek.

St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF), 2025 yılında da dünya ekonomisinin önemli aktörlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Forum, uluslararası iş birliği ve ekonomik kalkınma konularında kritik tartışmalara ev sahipliği yapacak. SPIEF, katılımcılarına küresel ekonomik eğilimleri anlama ve yeni iş fırsatları yaratma imkanı sunmayı hedefliyor.

Forumun ana temaları arasında şunlar yer alması bekleniyor:

• Küresel ekonomideki değişimler ve yeni fırsatlar
• Uluslararası ticarette iş birliği imkanları
• Sürdürülebilir kalkınma projeleri
• Teknolojik yeniliklerin ekonomik etkileri

SPIEF 2025'in, özellikle gelişmekte olan ülkeler için yeni yatırım ve ortaklık fırsatları sunması bekleniyor. Forum, aynı zamanda, devlet yetkilileri, iş dünyası liderleri ve uzmanlar arasında verimli diyalogların kurulmasına zemin hazırlayacak.

St. Petersburg'un stratejik konumu ve forumun uluslararası itibarı, SPIEF'i küresel ekonomi gündemini belirleyen önemli bir platform haline getiriyor. Organizatörler, 2025 edisyonunun da başarılı geçmesi için hazırlıklarını sürdürüyor.

SPIEF, katılımcılarına sadece iş bağlantıları kurma imkanı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel etkinlikler ve sosyal programlarla da zengin bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor. Forumun, önümüzdeki yıllarda da küresel ekonomik iş birliğinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaya devam etmesi bekleniyor.

Otomobil piyasasında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) düzenlemesi beklentisi, araç fiyatlarında değişikliklere yol açabileceği öngörüsüyle yakından takip ediliyor. Yapılması planlanan düzenlemeyle birlikte, bazı araçların fiyatlarında artış yaşanması bekleniyor.

ÖTV düzenlemesiyle ilgili temel beklenti, matrah düzenlemesi yapılmasıdır. Mevcut sistemde, araçların motor hacmi ve vergisiz fiyatı üzerinden ÖTV oranları belirleniyor. Matrah düzenlemesiyle birlikte, vergisiz fiyatı yüksek olan araçların daha yüksek ÖTV dilimine girmesi ve dolayısıyla fiyatlarının artması bekleniyor.

Peki, hangi araçların fiyatı artacak? Genel olarak, lüks segmentte yer alan ve yüksek vergisiz fiyat etiketine sahip araçların ÖTV artışından etkilenmesi bekleniyor. Bu araçlar arasında, motor hacmi yüksek olan SUV modelleri, premium sedanlar ve spor otomobiller yer alabilir. Düzenlemenin amacı, lüks tüketimi vergilendirerek daha uygun fiyatlı araçların piyasada daha erişilebilir olmasını sağlamaktır.

Ancak, düzenlemenin tüm araç fiyatlarını etkilemesi beklenmiyor. Vergisiz fiyatı belirli bir eşiğin altında olan araçların ÖTV oranlarında bir değişiklik olmayacağı ve bu araçların fiyatlarının mevcut seviyelerde kalabileceği belirtiliyor. Bu durum, özellikle giriş seviyesi ve orta segmentteki araçlar için geçerli olabilir.

ÖTV düzenlemesinin ne zaman yürürlüğe gireceği ise henüz netlik kazanmış değil. Hükümetin bu konuda bir çalışma yaptığı ve düzenlemenin kısa süre içinde Meclis'e sunulabileceği belirtiliyor. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, otomobil piyasasında hareketlilik yaşanması ve tüketicilerin satın alma kararlarını etkilemesi bekleniyor.

Otomobil almayı düşünenlerin, ÖTV düzenlemesini yakından takip etmeleri ve fiyat değişikliklerini göz önünde bulundurarak karar vermeleri önemlidir. Özellikle lüks segmentte araç almayı planlayanların, düzenleme öncesinde aceleci davranmaları ve fiyat artışlarından etkilenmemek için erkenden harekete geçmeleri öneriliyor.

İsrail ile Hizbullah arasındaki gerginlik, bölgede geniş çaplı bir savaş endişesi yaratıyor. Gazze'deki çatışmaların devam etmesi ve Lübnan'daki durumun kötüleşmesi, İsrail-İran savaşının tüm bölgeye yayılma olasılığını artırıyor.

Hizbullah'ın İsrail'e yönelik artan saldırıları ve İsrail'in buna karşılık vermesi, gerilimi tırmandırıyor. Analistler, her iki tarafın da geri adım atmaması durumunda, bölgesel bir savaşın kaçınılmaz olabileceği uyarısında bulunuyor.

Olası bir savaşın etkileri:

• Bölgedeki istikrarsızlığın artması
• Suriye, Irak ve Yemen gibi ülkelerde çatışmaların şiddetlenmesi
• Mülteci akınının artması
• Enerji fiyatlarının yükselmesi
• Küresel ekonomide belirsizliğin artması

Uluslararası toplum, İsrail ve Hizbullah'ı itidale davet ederek, gerginliğin düşürülmesi için çaba gösteriyor. Ancak, şu ana kadar somut bir sonuç alınamadı. Bölgedeki tansiyonun düşürülmemesi halinde, İsrail-İran savaşının tüm bölgeyi etkileyebilecek bir felakete dönüşebileceği belirtiliyor.

Sonuç olarak, İsrail-Hizbullah gerginliği, Orta Doğu'da büyük bir savaş riskini beraberinde getiriyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi ve tarafların itidalli davranması, bölgesel bir felaketi önlemek için kritik önem taşıyor.

İsrail ve İran arasındaki gerilim altıncı günde de devam ediyor. Bölgedeki son gelişmeler ve olası senaryolar yakından izleniyor.

İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırısına karşı İran'ın savunma sistemlerini güçlendirdiği belirtiliyor. Buna karşılık İsrail'in de F-22 Raptor uçaklarını devreye soktuğu iddia ediliyor.

İsrail'den Tahran'a Uyarı: İsrail, İran'a yönelik yaptığı açıklamada, herhangi bir saldırı durumunda karşılık vereceklerini ve Tahran'ı hedef alacaklarını bildirdi.

Bölgedeki diğer gelişmeler:

• İran'ın nükleer tesisleri çevresinde hava savunma sistemleri aktif hale getirildi.
• ABD, bölgedeki askeri varlığını artırma kararı aldı.
• Birleşmiş Milletler, taraflara itidal çağrısında bulundu.

Savaşın 6. gününde öne çıkan başlıklar:

1. Raptorların Devreye Girmesi: İsrail'in F-22 Raptor uçaklarını olası bir saldırı için hazırlık olarak devreye soktuğu belirtiliyor.
2. İsrail'den Tahran'a Uyarı: İsrail, İran'a yönelik sert bir uyarı yayınlayarak, misilleme yapacaklarını duyurdu.
3. Diplomatik Girişimler: Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, gerilimi azaltmak için diplomatik girişimlerde bulunuyor.

Haberde ayrıca, bölgedeki son durumun haritası ve infografikleri de yer alıyor.

Nihal Candan'ın annesi, kızının cezaevine girmesiyle yaşadığı üzüntüye dayanamayarak kalp krizi geçirdi. Hakan Candan, eşinin yaşadığı bu sağlık sorununu kamuoyuyla paylaştı.

Hakan Candan, yaptığı açıklamada, eşinin kızlarının durumu nedeniyle büyük bir üzüntü içinde olduğunu ve bu durumun kalp krizine yol açtığını belirtti. Annenin sağlık durumu hakkında detaylı bilgi verilmezken, yaşadığı üzüntünün boyutu vurgulandı.

Nihal Candan ve ablası Bahar Candan, sosyal medya paylaşımları ve televizyon programlarındaki katılımlarıyla tanınıyor. Son olarak, dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklanan Candan kardeşlerin bu durumu, aileleri üzerinde derin bir üzüntüye neden oldu.

Hakan Candan, kızının tutuklanmasının ardından yaşadıkları zor günleri ve eşinin sağlık durumunu anlatarak, kamuoyundan destek beklediğini ifade etti.

Odatv'nin haberine göre, Candan ailesinin yaşadığı bu zorlu süreç, kamuoyunda da yankı uyandırdı.

İstanbul'da altın alacakları yakından ilgilendiren bir operasyon gerçekleştirildi. Sahte altın ticareti yaptığı tespit edilen kuyumculara yönelik yapılan baskınlarda çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Operasyonda ele geçirilen altınların sahte olduğu belirlendi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, aldıkları ihbarlar üzerine harekete geçerek, özellikle turistlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde sahte altın satışı yapan kuyumcuları takibe aldı. Yapılan teknik ve fiziki takibin ardından, belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Operasyon kapsamında çok sayıda kuyumcu dükkanında arama yapıldı. Aramalarda, sahte olduğu tespit edilen çok sayıda altın takı ve külçe altın ele geçirildi. Ele geçirilen sahte altınların, gerçek altın görünümünde olduğu ancak içerik olarak farklı metallerden üretildiği belirtildi.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerin, özellikle döviz kurundaki dalgalanmaları fırsat bilerek, sahte altınları yüksek fiyattan sattığı iddia ediliyor. Yetkililer, altın alacak vatandaşları ve turistleri, güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmaları ve aldıkları altınların mutlaka faturalarını saklamaları konusunda uyardı.

Emniyet yetkilileri konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

• Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için denetimlerimiz aralıksız devam edecektir.
• Sahte altın ticareti yapanlara karşı en ağır şekilde cezai işlem uygulanacaktır.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Güney Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından en yüksek sivil nişan olan Büyük Haç Nişanı'na layık görüldü. Bu onur, Modi'nin Hindistan-Kıbrıs ilişkilerini geliştirmedeki rolü ve katkılarından dolayı verildi.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Modi'ye nişanı takdim etti. Hristodulidis, Modi'nin Kıbrıs ile Hindistan arasındaki güçlü bağların geliştirilmesine yaptığı katkıları vurguladı. İki ülke arasındaki iş birliğinin daha da artırılması konusunda mutabık kalındı.

Modi, nişanı kabul konuşmasında, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne bu anlamlı jestinden dolayı teşekkür etti. Hindistan ve Kıbrıs arasındaki tarihi ve kültürel bağlara değinen Modi, bu nişanın iki ülke arasındaki dostluğu daha da pekiştireceğine inandığını belirtti. Ayrıca, Hindistan'ın Kıbrıs'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğini yineledi.

Bu ödül, Modi'nin dış politika başarılarına bir yenisini ekledi. Hindistan'ın çeşitli ülkelerle olan ilişkilerini güçlendirme çabaları uluslararası alanda takdirle karşılanıyor.

• Büyük Haç Nişanı, Güney Kıbrıs'ın en yüksek sivil nişanıdır.
• Narendra Modi, nişanı Hindistan-Kıbrıs ilişkilerine katkılarından dolayı almıştır.
• Ödül, iki ülke arasındaki iş birliğinin önemini vurgulamaktadır.